Page 183 - kayseride_ticaret_ve_sanayi
P. 183
Kayseri’de Ticaret ve Sanayi
öğrencilerinden olduğunu, kendisinin de 1958 yılında girdiğini söyledi. Beş dönem,
toplam 250 öğrenci almış, sonra kapanmış (1962). Oğuzbaşaran, daha sonra Kayseri
Lisesi’ne bağlı Akşam Lisesi’ni bitirdi, oradan İstanbul Hukuk’ta bir yıl okudu daha sonra
yine aynı üniversitenin türk dili ve edebiyatı bölümünden mezun oldu. Yazar, edebiyatçı
merhum Mustafa Miyasoğlu ve tiyatrocu Hasan Nail Canat da bu okul mezunuymuş.
Şu açıklamayı yapmada yarar görüyoruz: Şahin ve Oğuzbaşaran örneklerinden de
anlaşıldığı gibi 1950’li ve 1960’lı yıllarda, İmam Hatip Okulları da dahil hiçbir meslek
okulu mezunu doğrudan üniversitelere gidemezdi. Gidebilmeleri için lise fark dersleri
vermeleri gerekirdi. Sadece, kendileri ile ilgili yüksek okul/akademi/enstitülere imti-
hanla ya da imtihansız girebilirlerdi.
Söz “çırak okulundan” açılmışken, Devlet Demiryolları Sivas Cer Atölyesi (1939) Çırak
Okulu’nda okuyan ve çoğu dökümcü, tornacı ve tesviyeci olan, daha sonra Kayseri’ye
dönen hemşerilerimizin de olduğunu, Hüseyin Cömert söylemişti. Bunlardan ikisinin
ismini verdi; Vekse köyünden Turanlı Ahmet Türküm, merhum Erol Türküm’ün baba-
sıymış; diğeri de Yine Vekse’den Hüsnü Demir (d.1923). Bunu da bir not olarak düşmek
isterim.
Sümerbank Pamuklu Sanayi Müessesesi
“1920’lerde benimsenen iktisat modelinin önde gelen simgesi olan İş Bankası, ilk
yıllardan itibaren devlet yoluyla özel sektör ya da milli burjuvazi yaratma siyasetinin sık
kullanılan bir araç oldu.” diyor, Şevket Pamuk, “Türkiye’nin 200 Yıllık İktisadi Tarihi”
isimli eserinde. Ve devam ediyor: “… Sümerbank örneği ise 1930’ların başlarından
itibaren değişen stratejiyi ve sanayileşmede devletin yeni ve öncü konumunu yansıtır.
Sümerbank 1933 yılında hem banka olarak faaliyete göstermek hem de ithal ikamesinin
en önde gelen sektörü olan tekstil dalında önderlik yapmak üzere kuruldu. İlk büyük
sanayi tesisini Sovyetler Birliği’nden sağlanan krediyle 1935 yılında Kayseri’de kuruldu,
ancak, 1930’lu yıllarda sanayi üretimine katkısı sınırlı kaldı. İkinci Dünya Savaşı’ndan
sonra ekonominin denetimi özel sektöre geçerken Sümerbank önemli sanayi kuruluşları
arasındaki yerini korudu.”
Kuruç, anılan kitabında, “1934 yılına damga vuran yatırımcılık bir başka önem taşır:
Osmanlılılık, sistemli bir yatırım hareketine girişme şansı bulamadan sona ermiştir.
Yatırımcılığı öğrenememişti. Yani, sermaye birikiminin kendi kendini büyütmesinin
sırrına erememişti. Sanayi hareketinin ‘ilk ve en önemli simgesi’ ise, 1934’ün Mayı-
sı’nda Kayseri Dokuma Fabrikası’nın atılan temelidir. Yatırımlar bununla başlıyor.
183