Page 191 - kayseride_ticaret_ve_sanayi
P. 191

Kayseri’de Ticaret ve Sanayi
               Dönelim Hurşit Çalıka’nın yazdıklarına: “Türk Nebati Yağları Fabrikasının Almanya’ya
            sipariş verilen makineleri 1943/44 yıllarında peyderpey yurda getirilerek monte edilir
            ve fabrika çalışmaya başlar. Bu montaj sırasında Adana’daki ikametini uzatan Rifat Bey
            fabrika üretime geçtikten sonra aktif katılımı azalır. Yine zamanının büyük kısmını Kay-
            seri’de geçirmekte, idare kurulu üyesi olarak, gerektikçe Adana’ya gitmektedir. Ortakları
            arasında geçimsizlik vardır ve genel olarak, Rifat Bey de iş ticarete döküldükten sonra,
            yeni çalışma düzeninden pek menun değildir. Yakın arkadaşı Hamdi Bey, daha önce
            ortaklıktan ayrılmış, Nuh Naci Bey de vefat etmiştir. Yine de Rifat Bey’in Türk Nebati
            Yağları İle Ortaklık ilişkileri, 1947 yılına kadar sürer. O tarihte şirket ile ilgisini keserek
            Kayseri’de yaşamını sürdürür.”





                                   Adana Milli Mensucat Fabrikası
               Söz Adana’dan açılmışken, Rifat Çalıka’nın sözünü ettiği Kayserili iş adamlarının,
            bir girişimi ile ilgili bir not daha düşmek istiyorum. “Karamanlı ve Karamanlıca Edebi-
            yatı Üzerine Araştırmalar” kapsamında, Evangelia Balta tarafından hazırlanan “Gerçi
            Rum İsek De, Rumca Bilmez Türkçe Söyleriz” isimli kitaptan bir alıntı veriyorum: “(…)
            Zincidereli Kosmos Simyanoğlu, Kayseri’de imalathanelere, Adana’da bir iplik fabrika-
            sına(*) ve Mersin’de çeşitli şirketlere sahipti. Hatırı sayılır bir servet yapmayı başarmış
            Kapadokyalıların önde gelen örnekleri arasında yer alır.”
               (*)ile verilen, adı geçen ve sonradan “Milli Mensucat” adını alan iplik fabrikası,
            “tehcir” nedeniyle, sahipleri yurt dışına çıkınca, önce İl Özel İdaresine verilmiş ve daha
            sonra, bedeli karşılığında “Kayserli girişimcilere” devredilmiş. “Simyanoğlu adı da Milli
            Mensucata” dönüşmüş. Aslında bunu, erken Cumhuriyet döneminde, “Milli Burjuvazi”
            oluşturma adına, Anadolu’nun çok yerinde yapılan bir uygulama olarak bakmak gerekir.
            Milli Mensucat fabrikasında, katip olarak çalışan, ünlü romancı Orhan Kemal, “Kanlı
            Topraklar” romanında, bu fabrikada geçen olayları anlatıyor.
               Bünyan Halıcılık ve Battaniye Sanayi Müessesesi 1933 yılında dokuma üretimine
            geçti ve 1 Mayıs 1934 tarihinde Sümerbank`a devredildi. Başlangıçta, tezgahlar su
            gücünden yararlanılarak çalıştırılıyordu. 1982 yılında adı Sümerbank Bünyan Halıcılık
            ve Battaniye Sanayi Müessesesi olarak değiştirildi. İşletmede 1985 yılında 378 işçi ve
            37 memur çalışıyordu; 31.10.1997 tarihinde özelleştirildi; 10.11.1997 tarihinde, Alıcı
            Firma adına, Recep Mamur’a devredildi. Daha sonra Hasan Aslandağ’ı sahip olarak
            görüyoruz. Özelleştirmeden önce; yün ve tiftik battaniyeler, muflon ve çeşitli tiplerde
            el halısı üretilmekteydi.




                                                                                   191
   186   187   188   189   190   191   192   193   194   195   196