Page 190 - kayseride_ticaret_ve_sanayi
P. 190
Türk Nebati Yağlar Fabrikasının müdürü olarak görev yapmasını istemektedirler. Rifat
Bey teklifi esas itibarı ile kabul eder. Milli mücadele yıllarından beri arkadaşı Nuh Naci
Bey ile beraber Ankara’ya giderek fabrikanın ruhsatı ile uğraşırlar. Rifat Bey’in eski
TBMM’den arkadaşı İzmir Milletvekili Osman Zade Hamdi Bey (Aksoy) de yardımcı olur
ve şirkete ortak olarak katılır.”
Burada, Hamdi Bey’in ortaklığı ile ilgili bir dip not var. Bunu, tüm tarihsel süreçte
işveren-bürokrat-siyasetçi üçgeni için “es” geçmemek gerekir: “Devletçilik politikasının
egemen olduğu o devirde, özel bir endüstri yatırımı projesi için İktisat Bakanlığı Sanayi
Müdürlüğü’nden ruhsat almak çok zordu ve işlem çok zaman alırdı.”
Tekrar hikâyemize dönelim: Rifat Bey, ruhsat işi bitince, 1939 Şubatında Adana’da
fabrika müdürlüğü görevine başlar. Fabrika kurulur makineler çalışır. Buraya kadar
ki alıntıların metin yazarı, oğlu Hurşit Çalıka’ya aitti. Yine o günlere ait, Rifat Beyin,
kendisinin kaleme ve çoğunu yaktığı “!” anılarından bazı satırlar veriyorum. Dönemin
Türkiye’sini anlamak bakımdan önemli. Tabii, bunları verirken kimseyi rencide etmek
istemem ama bazı gerçekleri de bilmek gerekir. Anladığım kadarıyla Hurşit Bey bazı
kısımları çıkartmış ve (...) olarak vermiş:
“…Adana’dan Nuh Naci Yazgan’dan (Fabrikatör) bir telgraf aldım. Beraber çalışmak
için Adana’ya çağırıyor. Görüşmek için gitmeye karar verdim. Soğuk, sessiz, karanlık bir
gece istasyona geldim. Polis, jandarma, resmi otomobiller. Özel tren hazırlanıyor: Sinop
milletvekili Cevdet Kerim Bey (İncedayı k.d) Ankara’ya gidecekmiş. Yarın Cumhurbaş-
kanlığı seçimi varmış. Oraya yetişmesi zorunlu imiş. Memleketin en kara günlerinde
marşandiz treninde odun arabaları üzerinde Millet Meclisine gittiğimiz günlere bak,
bir de bu hale! Bir milletvekilinin oyu özel bir katarın kaldırılması masrafını öder mi?”
(Kayseri, 10 Kasım 1938).
“…Adana’da fabrikatör arkadaş ve hemşehrilerin fabrikalarını, evlerini gezdik.
Muhteşem bir hayat! Devlet himayesinde, aslında halkın, tüketicinin sırtında kazanıl-
mış büyük servetler!(*)”. Yine dip nottan anladığımıza göre; “Rifat Bey, genel olarak,
devletçilik politikasının verimsiz ve israflı olduğuna inanırdı.” (Adana, 12 Kasım 1938).
“…Sabah Adana’ya geldim. Yeni Kurulan Nebati Yağları Anonim Şirketi ortakları
(Naci Yazgan, Nuri Has, Mustafa Özgür, Hacı Ömer Sabancı ve başkaları) ile toplandık.
…Derin düşüncedeyim. Talihin yardımı ile para sahibi olmuş adamlarla bilmem nasıl
çalışacağım.” (Adana, 2 Şubat 1939).
“…Bugün vali evden makamına çağırttı. Kayseri Belediye Başkanlığını teklif etti.
Kabul etmedim.” (Kayseri, 2 Nisan 1943).