Page 189 - kayseride_ticaret_ve_sanayi
P. 189

Kayseri’de Ticaret ve Sanayi
                              İşten Atılma ve İdari Baskılar (1934-38)
               “1934 Şubatında Atatürk Kayseri’yi ziyarete gelir. Bunun, bir yurt gezisi programının
            parçası olduğunu sanıyorum. Ben (Hurşit Çalıka k.d.) o zaman 16 yaşında, Kayseri Lisesi
            dokuzuncu sınıf öğrencisi idim. Emekli Albay Nazmi Bey (Toker k.d.) Kayseri Valisi ve
            daha sonra Genel Kurmay Başkanlığına yükselen, Abdurrahman Nâfiz (Gürman k.d.)
            Paşa da Kayseri’de altıncı kolordu komutanı idiler (Paşa, babamın yakın arkadaşı idi).
            Akşam, vali konağında kurulan sofrada Atatürk’e Kayseri’de olup biten işler, olumlu
            gelişmeler anlatılır. Abdurrahman Nâfiz Paşa, Bünyan dokuma fabrikasının gösterdiği
            gelişmeden; ordunun er kumaşı ve yöre piyasasının yünlü kumaş gereksinimlerini
            karşılamaktaki katkılarından olumlu olarak bahseder. Atatürk memnun olur ve fabri-
            kanın başında kimin bulunduğunu sorar. ‘Eski Kayseri Milletvekili Rifat’ adını duyunca
            reaksiyon gösterip bu şahsın birinci Meclis’te kendisine sert biçimde muhalefet etmiş
            bir kimse olduğunu söyler. İşinden atılmasını emreder. Sofrada bulunan bazı kimselerin
            ifadesine göre, ‘defedin!’, mealinde bir ifade kullanır.”
               Rifat Bey’in anılarında tafsilâtlı anlatıldığı gibi; “…Ertesi gün Vali Bey, polis mari-
            fetiyle, Rifat Bey’i valilik makamına getirtir. Bünyan fabrikasındaki görevinden istifa
            mektubunu yazıncaya kadar bir odaya kapattırır. Özel sektör Kayseri İktisat Bankası
            murakıplığından ve Kızılay Başkanlığından da istifa ettirir. İstifa mektubunu cebine
            koyduktan sonra, aynı gün Kayseri’den ayrılmakta olan Atatürk’ü yolcu etmeye gider.
            Rifat Bey’in görevden atıldığını müjdeler. (…). Babamın işten atılma haberinin Kayseri’de
            üzüntü uyardığını hatırlıyorum. (…)O günlerde babamın ciddi şekilde hayatından endişe
            ettiğini ve bazı dostlarının uyarısı ile, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğine: ‘Cezamı
            kâfi görün’ anlamında bir mektup yolladığını da anımsıyorum. Bu olayın ertesi günün-
            den itibaren başlayarak, önemli bazı belge ve notlarını yakmış olduğu hatırladıklarım
            arasındadır.” Bundan sonra Rifat Bey işsiz kalmış, geçim zorluğu çekmeye başlamış.
            Aynı eserden Çalıka’nın anılarından alıntı yapmaya devam edelim:





                             Adana Türk Nebati Yağlar Fabrikası (1939-47)
               “…İsmet İnönü’nün 1938 Kasımında Cumhurbaşkanı seçilmesi ve daha sonra Nazmi
            Toker Bey’in nakli Rifat Bey üzerindeki idari baskıların da yavaş yavaş ortadan kalkma-
            sına yol açar. Yeni Cumhurbaşkanı, Atatürk devrinde gadre uğramış (Rauf Bey, Karabe-
            kir Paşa, Halide Hanım… gibi) eski politikacılara mevki vermekte, gönüllerini almaya
            çalışmaktadır”. Bu günlerde,“…Rifat Bey, (…), Adana’da yerleşmiş bulunan Kayserili iş
            adamlarının (ki, aralarında Nuh Naci Yazgan, Nuri Has, Hacı Ömer Sabancı ve Mustafa
            Özgür Beyler başta gelmektedir) iş teklifi ile karşılaşır. Adana’da kurmak istedikleri


                                                                                   189
   184   185   186   187   188   189   190   191   192   193   194