Page 96 - kayseride_ticaret_ve_sanayi
P. 96

Kadir Dayıoğlu
            mutasavverdi. Merbut (ekli) raporumuzun heyeti vekilece müzakere ve kabulü üzerine
            fabrikanın Konya Ereğlisi ve Adapazarı’nda kurulmasına karar verildi, ve inhisar idaresi
            bu hususta icap eden tetkikata başladı. Tetkikatın hitamında mezkûr fabrikaların tesi-
            sine başlanacak ve memleketimizin ispirto ihtiyacı bu suretle dahilden temin edilmiş
            bulunacaktır.” diyor. “…Kayseri’de tesis kılınacak ispirto fabrikasının her türlü mevaddı
            iptidadiyeden ispirto istihsal edecek şeraiti haiz olmasının iktisadi mahzurları” diye
            devam ediyor. Netice de Kayseri’ye kurulmasının uygun olmadığı konusunun “fenni”
            ve “iktisadi” şartları sayılıyor.
               Anılan raporda, görebildiğimiz, Kayseri ile ilgili bir dikkat çekici husus da şu: Kayseri,
            Bursa ve İzmit’ten sonra “ipek kozası” üretiminde üçüncü il olmasına rağmen, “ipek
            ipliği” ve “ipek halı” üretiminde adının geçmemesi ilginç geldi bana. Yılda, 8,1 milyon
            kilo yaş koza üretiminin yarıya yakını Bursa’da üretilmekte. Bunu 779 bin kilo ile İzmit
            ve 478 bin kilo ile Kayseri takip etmekte. Yine o yıllarda Bursa, İstanbul ve Hereke’de
            ipek kumaş dokunmaktaymış.

               Rapordan bazı alıntılar vermeye devam ediyorum: Sığır derisinin “en büyük istihsal
            merkezi” Kayseri, İstanbul ve Adana ve civarı, Konya, Erzurum ve bilâhare Eskişehir ve
            İzmir’miş. “Harbi umumiden (Birinci Dünya Savaşı) evvel Kayseri civarında senevi 100
            bin hayvan zehp (kesilerek k.d.) olunarak pastırma imal olunmakta ve derilerde hemen
            debağhanelerin arzuları dahilinde tuzlanarak piyasaya arz olunmakta idi.”
               Bilindiği gibi halı imalatında atkılık iplik, çözgülük iplik ve ilmelik (hav) iplikleri
            kullanılmaktadır. Yine raporda; bunlardan “Avrupa ilmekliği yalnız Kayseri ve Ürgüp’te
            imal edilmektedir. Türkiye’nin en iyi halıları olmadığı halde Kayseri halıları gayri şuuri
            bir itiyat neticesi olarak hariçten mancester ipliği namı altında yün ipliği, koza telefi ve
            sun’i yün ipliği getirilmekte ve halılarında kullanılmaktadır. filhakika, mancester ve
            suni yün ipliklerinden yapılan halılar yıkattırılmadığı taktirde, gösteriş itibar ile, yek
            nazarda yerli ipliklerden yapılmış halılara faik gibi görünmektedir. (…)Hereke halıları
            yerli ipliği ile yapılmakta oldukları halde Kayseri halılarından yüksek fiyatla satılması
            Avrupa’dan iplik getirmek icap etmediğine güzel ve canlı bir delildir.”





                                “Kayseri’nin Ekonomik Durumu 1911”
               Ahmet Hilmi Kalaç, “Kayseri’nin Ekonomik Durumu 1911” isimli çalışmasında, bu
            yıllar için çok geniş bilgiler vermekte. “Kayseri denince derhal pastırması hâtıra gelir”
            diyor ve özetle, şu bilgileri veriyor: Pastırma için 20 ila 30 bin arasında inek kesilirmiş.
            Tabii, pastırma dışında kalan etler, sucuk için kullanılırmış. Belediye de 25 bin inekten



            96
   91   92   93   94   95   96   97   98   99   100   101