Page 104 - Kültepe Kaniş
P. 104

Prof. Dr. Cahit Günbattı  | Kültepe - Kaniş
               Bazı araştırmacılarca İslahiye yakınlarındaki Tilmenhöyük’e lokalize edilen Zalpa
                                                                                     15
            ve bizim Kahramanmaraş Kalesi olduğunu düşündüğümüz Mama kervanların konak-
            ladıkları önemli merkezlerdi.
               Develi-Tufanbeyli arasındaki, hepsi de Hitit kralı III. Hattuşili (M.Ö. 1280-1250) ve eşi
            Puduhepa zamanına yapıldığı söylenen  sırasıyla Fraktin, Taşçı, İmamkulu ve Gezbe-
                                              16
            li-Hanyeri Hitit kaya anıtları, Hititler devrinde işlek olduğu anlaşılan Kayseri bağlantılı
            bu yolun Koloni devrinde de sıkça kullanıldığından şüphe edilmemelidir. Bunu dikkate
            alarak, bazı kervanların Kahramanmaraş’tan sonra Andırın veya Göksun bağlantılı
            olarak, Saimbeyli-Tufanbeyli- Tomarza üstünden Kaniş’e ulaştıklarını düşünüyoruz.
               Dicle vadisini takip ederek Diyarbakır’a ulaşan kervanlar Elazığ-Malatya-Daren-
            de-Gürün-Pınarbaşı yolunu izlemiş olmalıdırlar.
               Kervanlar bazen ana yolların dışında harran sũqinnim denilen yolları kullanıyorlardı.
            K.R.Veenhof bu tâbiri “dar yol” olarak tercüme etmekte ve oldukça tehlikeli, kaçakçılık
            için kullanılan yollar olarak açıklamaktadır.  Fakat birkaç metinde bu yollarda da vergi
                                                  17
            ödendiğini okuyoruz.  harran sũqinnim’ler herhalde daha engebeli araziden geçen,
                                18
            dolayısıyla kontrolün sıkı olmadığı tâli yollardı.
               Eski Asur Kolonileri devrinde hububat, kereste, taş, saman, deri, yün gibi ağır ve
            hacimli mallarla, büyük miktarlardaki kumaş, bakır ve kalay eşekler veya öküzler tara-
            fından çekilen arabalar (ereqqum) ile taşınıyordu. Birçok metinde Asurlu tüccarların
            Anadolu’da araba satın aldıklarım veya kiraladıklarını okuyoruz. 19
               Tüccarların şehirlerarasında yük taşımak için yerel krallıklardan araba kiraladıklarını
            gösteren bir mektupta şöyle denilmektedir:
               “Wawali’ye şöyle söyledim:’Saraydan arabaları iste ve adamlar gelinceye kadar
            onlar hazır olsunlar.’(Anlıyorum ki) o öncelikle (arabaları) bana vermeyecek. (Üstelik)
            arabalar hakkında sarayla konuşmayacak ve biz arabaları gönderemeyceğiz. Ben burada
            yalnızım. Dikkatli ol ve haberin bana acele gelsin.

               Ülke hasat zamanına girmeden önce bakırı Puruşhattum’a getirmek istiyorum.” 20

            15  Kh. Nashef 1991, s. 140.
            16  A. Ünal 2002, s. 147.
            17  K.R. Veenhof 1972, s. 323-329.
            18  C. Günbattı 1998, s. 483-484.
            19  Bu konudaki metinler için bkz. K. Balkan 1979, s. 40 v. d.; J.G. Dercksen 1996, s. 64-67.
            20  TC 3, 3:   …………... a-na Wa-wa-li   um-ma a-na-ku-ma   e-re-qá-tim iš-tí   É.GAL-lim e-ri-iš-ma   a-dí
                                      10
                                                     11
                                                                                  13
                    9
                                                                  12
               şù-ha-ru i-ma-qù-tù-ni-ni   lu er-sù-wa   a-pá-ma lá i-da-nam   ù a-na É.GAL-lim a-dí-i   e-re-qá-tim
                                                           16
                                           15
                                  14
                                                                             17
               lá i-qá-bi-ma   e-re-qá-tim lá nu-šé-ša-ar   a-na-kam we-da-ku   i-hi-id-ma té-er-ta-kà   ar-hi-iš li-li-
                                                            20
                                            19
                                                                            21
                         18
               kam-ma   lá-ma ma-tám e-ṣa-dum   iṣ-bu-tu4 URUDU a-na   Pu-ru-uš-ha-tim   lu-šé-ri-ib
                     22
                                        23
                                                         24
                                                                       25
            104
   99   100   101   102   103   104   105   106   107   108   109