Page 99 - Kültepe Kaniş
P. 99

Kervanlar ve Kervan Yolları
                                 Kervanlar ve Kervan Yolları








               Asurlu tüccarların ticaretini yaptıkları mallar Asur’dan Anadolu’ya eşek kervanlarıyla
            taşınmıştır. Metinlerde çoğu yerde “kara eşek” (emārum şallāmum) diye belirtilen, uzun
            yola dayanıklı eşeklerin Asur şehri yakınındaki eşek yetiştirilen bir yerden 20 şeqel
            gümüşe satın alındığı bilinmektedir.  Eşeklerin her biri 60 ile 90 kg. arasında yük taşırdı.
                                           1
            Günde yaklaşık 30 km. yol alabilen bir kervan (ellutum), Asur-Kaniş arasındaki bin
            kilometreyi aşkın mesafeyi yaklaşık 6 haftada kat ederdi. Kaniş’e ulaşan kervanlardaki
            eşeklerin çoğu satılırdı. Bazıları Anadolu’da satın alınan malların ve toplanan gümüş
            ve altının Asur’a taşınması için tutulurdu.

               Kervanlarda kervancı başının yönetiminde kiralanmış eşek sürücüleri (sāridum) ile
            eşeklerin yüklenmesinden sorumlu kimseler (kaşşārum) bulunurdu. Bazı kervanlara
            araziyi iyi tanıyan, nehir geçiş yerlerini iyi bilen kiralanmış rehberler (rādium) eşlik
            ederdi. Eşeklere yüklenmiş mühürlü paketler ve denkler yolda kesinlikle açılmazdı.
            Kervan yöneticisinde yolda ödenen vergi ve yapılan harcamaları karşılamak için, kumaşa
            sarılmış mühürlü kalay dışında, “el kalayı” (annak qātim) tâbir edilen bir miktar kalay
            bulunurdu. Taşınan malların adrese eksiksiz olarak ulaştırılması önemliydi. Teslimatta bir
            karışıklık olmaması için kumaşların sayısı ve kalayın ağırlığı alıcıya mektupla bildirilirdi.
               Bir şehirden diğerine haberler kervanlar vasıtasıyla ulaştırılırdı. Mektuplarda çok
            sık olarak “ilk kervanla bana haberin gelsin” ifadesi geçer.
               Kaniş’e ulaşan bir kervan doğruca saraya götürülür, yükleri kontrol edilir ve vergi
            alınırdı. Bu arada saray mensupları ihtiyaç duydukları değerli malları seçerek satın
            alırlardı. Birkaç metinde saraydan çıkarılan malların eksik olduğu bilgisi bulunmaktadır.
            Bu, kayıp malların sarayda çalındığının üstü kapalı olarak ifadesinden başka bir şey
            olmasa gerektir.
               Asur’da oturan Husārum Anadolu’ya gönderdiği malları ile ilgili olarak meslektaşı
            Pũşu-kēn’e aşağıdaki mektubu göndermiştir:

                                              TC 2, 13
               1  a-na Pu-šu-ke-en 6  qí-bi-ma um-ma Hu-sà-ru-um-ma   2 GÚ 10 ma-na  AN.NA ku-nu-ku
                                                                       4
                                                           3
                              2
            40 ku-ta-nu   qá-dum li-wi-tim   2 ANŠE.Hİ.A ṣa-lá-mu   17 ma-na AN.NA qá-tim   mì-ma
                                                                               8
                      5
                                      6
                                                          7
            1   K.R. Veenhof 1972, s. 2.
                                                                                    99
   94   95   96   97   98   99   100   101   102   103   104