Page 95 - Kültepe Kaniş
P. 95

Ekonomi ve Ticarî Hayat | Tarım ve Hayvancılık
               Kültepe tabletlerinde sadece birkaç yerde dişi keçiler (ezzātum) söz konusu edilmek-
            tedir.  Hitit Kanunları’nda keçilerle ilgili hükümler bulunması , bu hayvanların da
                                                                    111
                 110
            Anadolu’da yaygın bir biçimde beslendiğini götermektedir.
               Sığır/öküz (alpum) tarla sürmek ve yük taşımak için kullanılıyordu. Çoğunlukla yerli
            kimselerin adlarının geçtiği sığır satış veya kiralanmasıyla ilgili belgelerde hayvanın
            fiyatı besili, sağlıklı veya hastalıklı olmasına göre büyük farklılık göstermektedir.  Birkaç
                                                                               112
            metinde sığırın borç alınmış paranın karşılığında faiz olarak verildiğini görüyoruz. 113
               Eşekler (emārum) uzun mesafe ticaretinin sürdürülmesinde vazgeçilmez hayvanlardı.
            Asur Anadolu arasında gidip gelen kervanlarda eşekler dışında bir başka yük hayva-
            nının kullanıldığına rastlanılmamıştır. Mezopotamya kaynaklarından bildiğimiz deve
            (gammalum) Kültepe metinlerinde şimdiye kadar hiç geçmemiştir. Metinlerde eşeklerin
            satışı , kiralanması, koşum takımları, yemleri için yapılan harcamalar, sağlık durumları,
                 114
            taşıdıkları yükün cinsi ve ağırlıkları ile ilgili bilgiler geniş bir yer tutmaktadır. Eşeklerden
            birçok metinde “kara eşek” (emārum şallāmum) olarak bahsedilmektedir. Birkaç metinde
            geçen “dişi eşek” (atānum) dışında, eşeklerin özellikleriyle ilgili bilgi verilmediği için,
            böyle nitelenen eşeklerin diğerlerinden farkının ne olduğunu bilmiyoruz. Herhalde
            “kara eşek” tabiriyle güçlü, kervanlarda kullanılmaya elverişli hayvan kastediliyordu.
               Sumerlilerin “dağ eşeği” (ANŠE.KUR.RA) adını verdikleri at (sīsum), koşum ve binek
            hayvanı olarak Eski Mezopotamya ve Anadolu’da çok değer verilen bir hayvandı. Kül-
            tepe metinlerinde “at” sözünü “seyisler başı” (rabi sīsē) unvanında görüyoruz. Elimizde
            atın satışına veya yük hayvanı olarak kullanıldığına dair hiçbir belge yoktur. İki tablet
            zarfı üzerindeki silindir mühür baskılarında dört tekerlekli bir arabaya koşulmuş dört
            at görülmektedir.  Anlaşılan at saraylar dışında yaygın değildi.
                            115
               Klasik devir kaynaklarında Anadolu’dan “güzel atlar ülkesi” diye bahsedilmiştir.
            Gerçekten de eski ve geç devir belgelerinde Anadolu atlarının ünü hep vurgulanagel-
            miştir. Mama kralı Anum- hirbi’nin mektubundan ve Asur’un elçilerinin Hurmeli’ye
            gönderdikleri mektuptan tanıdığımız Harsamna atlarıyla ünlü bir yerdi. 116




            110 J.G. Dercksen 2008, s. 154.
            111  F. Imparati 1992, mad. 65, 66, 176, 179, 185, 186.
            112  L.G. Gökçek 2004, s. 69-70.
            113  L.G. Gökçek 2004, s. 69, n. 68.
            114  K.R. Veenhof 2010, Nr. 54’deki metinde toplam 12 eşeğe 3 mina 7,5 šeqel gümüş ödenmiştir. Eşeklerin
               fiyatı 12 ile 22 ½ šeqel gümüş arasında değişmektetedir.
            115  N. Özgüç 1965, s. 76.
            116  Bkz. K. Balkan 1957, s. 62.

                                                                                    95
   90   91   92   93   94   95   96   97   98   99   100