Page 90 - Kültepe Kaniş
P. 90

Prof. Dr. Cahit Günbattı  | Kültepe - Kaniş
            a-na A-šu-at i-ša-qal   šu-ma A-šu-at / i-ba-lá-k[à-at]   7 ma-na KÚ.BABBAR ší-im [ki-ri-im
                             15
                                                       16
            ṣ]   eq-lá-tim i-ta-ba-al-[ma]   7 ma-na KÚ.BABBAR a-na Ku-bi-da-[ah-šu]   i-ša-qal
              17
                                                                          19
                                    18
               “ 1-5  Kubidahşu’nun mührü; kralın [……] âmiri Şadahşu’nun mührü; Kura’nın mührü;
            Halkiaşu’nun mührü; Duşula’nın mührü.  5-9  Kubidahşu dört tarla ve tarlalarına bitişik
            olan bir bahçeyi Aşuat’a yedi mina gümüşe sattı.  9-11  Akan sulama suyunun tamamı her
            ikisinindir.  12-14  Eğer Kubidahşu sözleşmeyi bozarsa, Aşuat’a on dört mina gümüş ödeyecek.
            15-19  Eğer Aşuat sözleşmeyi bozarsa, bahçe ve tarlaların fiyatı olan yedi mina gümüşü verecek
            ve Kubidahşu’ya yedi mina gümüş daha ödeyecek.” 92

               Görüldüğü gibi antlaşmayı bozan taraf arazinin satış fiyatının iki katı ceza ödemek
            durumundadır.

               Bir belgede, “ziraate elverişli tarla” (eqlum mēraštum) diye nitelenen bir arazinin satışı
            söz konusu edilmektedir. Tarla 15 şeqel gümüşe satılmıştır. Fakat tarlanın 5 sene sonra
            aynı fiyat karşılığında iade edileceği kaydının yer alması ve fiyatın verimli bir tarla için
            çok düşük olması, bunun bir satıştan çok kira işlemi olabileceğini düşündürmektedir.
            Belgede taraflardan birisinin tarla üzerinde hak iddia etmesi durumunda 2 mina gümüş
            ödeyeceği şartı yer almaktadır. 93
               Birkaç belgede Anadolu’da yerleşmiş Asurlu tüccarların da tarla ve bahçe sahibi
            olduklarına ve bunlar üzerinde istedikleri gibi tasarrufta bulunduklarına dair bilgi
            bulunmaktadır. Bir mektupta (Kt. a/k 583b) nerenin olduğu belirtilmeyen bir saray,
            borcuna karşılık bir tüccarın tarla ve bahçeleri için 20 mina gümüş ve daha fazla fiyat
            vermektedir.
               Eski Kaniş’te sulu tarım yapıldığı anlaşılmaktadır. Esasen, Kültepe çevresindeki
            sulak alan dolayısıyla Kaniş halkının su sağlamakta fazla bir güçlükle karşılaştıkları
            düşünülemez. T. Özgüç Karahöyük tarlalarının Sarımsaklı Çayı'ndan kanallarla getirilen
            suyla sulandığına işaret etmekte; haklı olarak, bu çay ve Kültepe’nin yaklaşık 21 km.
            kuzeydoğusundaki Tuzla Göl'den Eski Kanişliler’in de mutlaka faydalanmış olduklarını
            söylemektedir.  Keza Gezi civarındaki kaynaklardan çıkan içme suyu kalitesindeki
                         94
            sulardan da yararlanıldığından şüphe edilmemelidir.
               Kaniş çevresindeki su kaynakları konusunda araştırma yapan Kulakoğlu, 2009
            kazı mevsiminde elde edilen jeofizik verilerinin ışığında Höyüğün hemen güneydoğu
            kenarında yaptıkları sondaj çalışmalarında bir dere yatağı ve bent kalıntıları tespit
            ettiklerini söylemiştir.


            92  İ. Albayrak 2001, s. 308-309.
            93  Kt. 84/k 169: S. Bayram 1991, s. 303-304.
            94  T.Özgüç 1950, s. 9-10.

            90
   85   86   87   88   89   90   91   92   93   94   95