Page 110 - Kültepe Kaniş
P. 110

Prof. Dr. Cahit Günbattı  | Kültepe - Kaniş
               Kārum’la ilgili olarak geçen “kārum kapısı”nın (bāb kārim) kārum bölgesine giriş için
            kullanılan bir kapı mı, yoksa kārum’daki bir yapının kapısı mı idi, bu açık değildir. Bir
            mektupta “kārum kapısı” ile ilgili olarak şöyle denilmektedir:
               “Burada İtũr-ilī’nin temsilcileri bizi tuttular ve şöyle söylediler:‘İtũr-ilī’nin tabletleri
            Ennum-Aşşur’un evine konmuştur. (Bu) tabletleri bize ver!’ Sizin köle kızlarınızın kārum
            kapısını terk etmemesi için biz tabletleri Adada’nın oğlu Enah-ilī’ye verdik….” 4

               Buraya göre kārum kapısı bir binaya giriş için kullanılan kapı, köle kızların alınko-
            nulduğu yer de koloni dairesi olmalıdır.

               Kaniş kārum’unda yapılan kazılarda arşivleri, depoları, ticarî ve hukukî işlemlerin
            yapıldığı mekânları bulunması itibariyle geniş bir alanı kapsadığı düşünülen “kārum
            dairesi” (bēt kārim) henüz ortaya çıkarılamamıştır. İleride bu yapının ve bu arda arşiv-
            lerinin bulunmasıyla bu kurumun işlevi daha iyi anlaşılacaktır.

               Kolonilerde diğer etkin bir kurum da “tüccar dairesi” (bēt tamkārim) idi. Bu kurumun
            başta gelen işlevinin, malî konularda sıkışan tüccarlara faizle kredi vermek olduğu
            anlaşılmaktadır. “Aile hukuku” bahsinde de değindiğimiz bir mahkeme tutanağı bu
            konuda güzel bir örnektir. Burada, kız kardeşlerini evlendirmek isteyen üç kardeşin
            yapılacak harcamalar için gerekli parayı nereden alacakları hakkında şunları okuyoruz:

               “Kız kardeşimiz büyüdü, (evlenecek yaşa geldi). Gelin, harcanacak kadar gümüşü biz
            üçümüz kazanç olarak biriktirelim ve (buna ilâveten) tüccar dairesinden faizle gümüş
            alıp harcayalım ve kız kardeşimizi kocaya verelim. Mannum-balum-Aşşur ve şũ-Zuzu
            Pilah- İştar’a şöyle cevap verdiler: ‘Bizim gümüşümüz yok! Git, bizim sözümüzle masraf
            (edilecek) kadar gümüşü tüccar dairesinden faizle al, harca ve kız kardeşimizi kocaya
            ver! Tüccar dairesinden alıp harcayacağın gümüşü ve faizini harca! Gümüş ve faizini
            ilk ödeme (zamanında) babamızın firmasının stoktaki gümüşünden al ve tüccar dai-
            resine geri öde!’ Mannum-balum-Aşşur ve şũ-Zuzu’ya Pilah-İştar (şöyle cevap verdi):
            ‘Eğer gümüşü (ileride) babamızın firmasından alamazsam, tüccar dairesinden (borç)
            alacağım gümüş ve faizi ben harcamış olacağım. (Bu durumda) siz kazancınızdan
            bana destek olacak mısınızı’ Onlar şöyle cevap verdiler: ‘Sana destek olacağız!’ Man-
            num-balum-Aşşur ve şũ-Zuzu Pilah-İştar’a şöyle (söylediler): ‘Ne kadar gümüşe bu işi
            halledersinı’ Pilah-İştar şöyle cevap verdi: ‘Ya 1 1/3 mina (gümüşe) veya (biraz) azı veya
            fazlası.’ Bu konu hakkında Kaniş kārum’u bizi (şahit) gösterdi ve Tanrı Aşşur’un hançeri
            önünde şahitliğimizi yaptık. (Üç şahitin adı).” 5


            4   AKT 3, 92:  ….. a-na-kam ša-zu-ùz-tum ša İ-tur4-DİNGİR   iṣ-bu-tù-ni-a-tí-ma um-ma šu-nu-ma ṭup-pu
                      39
                                                      40
                                                                                43
                                                  42
               41  ša İ-tur4-DİNGİR É En-um-A-šur a-na na-áb-ší-im   ša-ak-nu ṭup-pí dí-na-ni-a-tí a-dí am-tí-kà   a-ba-áb
               kà-ri-im lá šé-ṣù-e-em ṭup-pí   a-na E-na-ah-DİNGİR ù DUMU A-dá-dá nu-ší-ir-ma.
                                    44
            5   Kt. 88/k 97b: S.Çeçen 1995, s. 56-57.
            110
   105   106   107   108   109   110   111   112   113   114   115