Page 144 - Kültepe Kaniş
P. 144
Prof. Dr. Cahit Günbattı | Kültepe - Kaniş
Kt. i/k l20
1 A-hu-wa-qar ù Zu-ba-ma iṣ-bu-tù-ni-a-tí-ma um-ma A-hu-wa-qar-ma a-na Zu-ba-ma
4
3
2
a-ha-tí ir-tí-bi 4 ba-a-am a-ha-tí i-na Kà-ni-iš a-hu-ùz um-ma Zu-ba-ma [l]u tù-ší-ib 9
8
7
5
6
[u]m-ma A-hu-wa-qar-ma [i]-na Kà-ni-iš [di-i]n kà-ri-im dí-šu šé-ep-kà ru-qá-at
12
10
13
11
a-di ma-tí a-ha-tí lu tù-ší-ib um-ma Zu-ba-ma a-lik a-ha-at-kà a-šar li-bi-kà a-na
15
14
17
16
mu-tim dí-in IGI En-nam-A-šur DUMU Bu-da-tim IGI AB-ba-ni DUMU A-ba-ba
d
18
21
20
19
a-na a-wa-tim a-ni-a-tim <<A-hu-wa-qar>> kà-ru-um Té-ga-ra-ma im-hu-ur-ni-a-tí-ma
23
22
26
24 kà-ru-um i-dí-in-ni-[a-tí-ma] ṭup-pá-am [ša] ší-[bu-t]í-[ni] i-ba-áb DINGIR ni-dí-i[n]
27
25
“ 1-2 Ahu-waqar ve Zuba bizi (şahit olarak) tuttular. 3-5 Ahu-waqar Zuba’ya şöyle dedi:”Kız
kardeşim büyüdü (evlilik çağına geldi). 5-7 Buraya gel ve Kaniş’te kız kardeşimle evlen.” 7-8 Zuba
şöyle cevap verdi: ’O orada otursun!” 9-11 Ahu-waqar şöyle dedi: ‘Kaniş’te koloni mahkemesine
(kız kardeşimle ilgili cevabını) ver. Sen uzak bir yerdesin. 13-14 Kız kardeşim ne zamana kadar
12
(Kaniş’te) otursun (beklesin) ?” 15-18 Zuba şöyle cevap verdi: “Git, kız kardeşini gönlünün
istediği kocaya ver.” 18-20 Budātum’un oğlu Ennam-Aşşur’un huzurunda ve Ababa’nın oğlu
Enlil-bani’nin huzurunda. 21-27 Bu sözler üzerine Tegarama kolonisi bizi şahit olarak kabul etti
ve koloni bizim için kararını verdi ve şahitliğimiz hakkındaki tableti Tanrı Kapısında verdik.” 100
Ahu-waqar’ın hâlen Kaniş’te oturan kız kardeşi, anlaşılan daha küçük yaşta iken Zuba
ile nişanlanmıştır. Fakat kız evlilik çağına geldiği halde Zuba evlenmekten kaçınmaktadır.
Şimdi Ahu-waqar onu mahkeme huzurunda kız kardeşi ile evlenmeye davet etmektedir.
Kaniş kārum’unun kararını içeren bir mahkeme tutanağından (Kt. 88/k 97) öğrendi-
ğimize göre, Pilah-İştar iki kardeşine, kızkardeşlerinin evlilik yaşına geldiğini söyleye-
rek, (düğün için) yapılacak masrafı birlikte karşılamalarını istemiştir. Fakat kardeşleri
paraları olmadığını, “tüccar dairesi”nden (bēt tamkārim) borç alarak kızkardeşlerini
evlendirmesini; alınan borç ve faizinin daha sonra babalarının malından ödenmesini
teklif etmişlerdir.
Eski Mezopotamya’da babanın ölümünden sonra erkek kardeşlerin evlenecek yaşa
gelmiş kız kardeşlerini evlendirmeleri ve bu arada yapılacak masrafı karşılamaları, yerine
getirilmesi gereken bir mükellefiyetti. Hammurabi Kanunu’nun 184. maddesinde, bir
baba kızını evlendirmeden ölürse kardeşleri, baba evinin maddî durumuna göre kız
kardeşlerine çeyiz (šeriktum) verip onu evlendirmeleri kararı yer almaktadır.
Ennum-Aşşur adlı Asurlu tüccarın Asur şehrinde oturan karısı Nuhşatum’a yazdığı
bir mektupta, “Lalia’yı bekliyorum. Lalia gelir gelmez peçeyi/örtüyü kızın başına örteceğim.”
101
100 K. Balkan 1987, s. 420-422.
101 AKT 3, 80: Lá-li-a ù-qá-a Lá-li-a i-na ma-qá-tim pu-sù-nam i-na qá-qá-ad sù-ha-ar-tim a-ša-
24
22
21
23
kán-ma
144