Page 56 - Kültepe Kaniş
P. 56
Prof. Dr. Cahit Günbattı | Kültepe - Kaniş
ù A-bi-ì-lí a-ší-a-ku-nu ù-ta-ru ù KÚ.Gİ a-na-ku-ma ù-ša-ba-šu-nu Ú-ṣur-ša-A-šur
28
30
29
mì-ma la i-da-an ru-ba-um SİG 5 e-ta-ù um-ma šu-ut-ma lá i-ha-da-ar a-[dí] ha-ra-
31
33
32
na-am ù-šé-šu-ru-šu-ni 34 a-na-kam A-mu-ur-qá-tí-İštar la-šu ni-ša-pá-ar-šu-ma i-na
35
36
la-mu-na šu-ma i-ta-al-kam a-na ma-la té-er-tí-kà e-pá-áš sù-a-tim ša ta-aq-bi-a-ni
37
39
38
41
40 um-ma ru-ba-um-ma mì-šu-um lá ù-šé-bi-la-ší-na
“ 1-2 İlī-idī Usur-ṣa-Aşşur’a şöyle söyler: 2-4 ‘Talimatın gereğince saraya çıktım ve senin
haberlerini bildirdim.’ 5-6 Kral şöyle dedi: ‘Ona verdiğim söz gereğince sözümü tutacağım.’ 7-10
Kral ayrıca şöyle söyledi: ‘Altına ve Şuluat’ın getirdiği habere gelince, Wahşuşana’ya mektup
yazacağım ve katırı (?) göndereceğim.’ 11-12 Lütfen Wahşuşana’ya ayağını basma! 12-17 rabi
sikkitim Puruşhattum kralına, Uşşunilam’a ve Wahşuşanalı’ya (Wahşuşana kralına) yemin
edinceye kadar o buraya gelmeyecek. 17-20 Burada, Şarla ülkesinde Şabu’alılar bize yolu
kapadılar ve bizi alıkoydular. 21-25 Çok kaliteli bir kutānum-kumaşı (için) ben ve İlapta tüccar
dairesinden talepte bulunduk ama onlar taşıdığımız her şeyi alıkoydular fakat, bizi serbest
bıraktılar. 26-29 Kral şöyle söyledi: ‘aşi’um-taşınızı size iade etmeleri için şuluat ve Abī-ilī’ye
yazacağım ve altını onlara ben ödeyeceğim. Usur-ṣa-Aşşur hiçbir şey ödemeyecek.’ 31-32 (Bu
30
arada) kral iyi bir haber verdi. O şöyle diyor: ‘Üzülmesin!’ 33-35 Onlar yolu serbest bırakıncaya
kadar burada Amur-qāti-İştar bulunmayacak. 35-39 Ona yazacağız ve…… talimatın gereğince
hareket edeceğim. 39-41 Bahsettiğin değirmen taşları için kral şöyle diyor: ‘Niçin onları bana
göndermedi?’”
Mektubun alıcısı Usur-ṣa-Aşşur ile, söz verdiği değirmen taşlarını henüz gönder-
memiş olsa da, ismi belirtilmeyen yerin kralı arasındaki ilişkilerin iyi olduğu anlaşıl-
maktadır. Onun talimatı doğrultusunda hareket eden İli-idī ve beraberindekilerin şarla
ülkesinde geçişleri engellenmiş ve tutuklanmışlardır. Daha sonra serbest bırakılmışlar
fakat mallarına el konulmuştur. İlī-idī karşılaştıkları sorunları krala anlatarak ondan
yardım dilemektedir.
Bazı mektuplarda tüccarlar muhataplarına, bulundukları yerin kralının veya saray
görevlilerinin kendilerine ticarî girişimleri ile ilgili konularda zorluk çıkardıklarını ve
birtakım bahanelerle mallarına el koyduklarını yazmaktadırlar. Aşağıda bu konuda
bazı örnekler sunuyoruz:
Dadaya meslektaşı İnnāya’ya yazdığı mektupta şöyle söylemektedir:
“Burada benim alıkonulduğuma gelince. Ben Naduhtum’da bulunuyorum. 10 kere kral ve
veliahtın (?) huzuruna çıktık ve ben şöyle söyledim: ‘Sen beyimsin bana yol (izin) ver.’ O şöyle
cevap verdi: ‘(Kaniş kārum’unun) elçileri seni saraya kefil olarak gösterdiler.’” 31
31 TC 3, 75: a-dí ša a-na-kam kà-al-a-ku-ni i-na Na-du-ùh-tim wa-áš-ba-ku a-dí 10 a-na ru-ba-im ù
7
6
5
4
3
56