Page 61 - Kültepe Kaniş
P. 61
Ekonomi ve Ticarî Hayat
Ekonomi ve Ticarî Hayat
Daha M.Ö. 2. bin yılın başlarından itibaren, Asur ile Anadolu krallıkları arasında
yapılmış, hiçbir şekilde siyasî niteliği olmayan antlaşmalarla ilk ülkeler arası ticaretin
gerçekleştirilmiş olması ekonomi tarihi için önemli bir gelişmedir. Gerçekten de Kültepe
tabletleri zengin içerikleri sebebiyle Eski Yakındoğu’nun ekonomi tarihinin yazılmasında
en başta değerlendirilmesi gereken kaynaklardır.
Oluşturulmuş bir koloniler sistemi içerisinde ırk, dil ve kültürleri bakımından bir-
birlerinden çok farklı kavimlere mensup olsalar da, bir arada yaşamanın ve karşılıklı
alışverişin tabiî bir sonucu, Asurlu tüccarlarla Anadolu halkı sıkı bir ilişki içerisinde
olmuşlardır. Ancak ticarî ve sosyal ilişkiler dışında, bir Asurlu ile Anadolulu birisinin
ortak iş veya yatırım yaptıklarına dair herhangi bir bilgimiz yoktur. Bazı bakımlardan
karmaşık gibi görünse de, ticarî faaliyetlerin her safhasında düzgün işleyen bir sistemle
karşılaşıyoruz. Ticarî malların nakli, gümrük işlemleri, vergiler ve resmî kurumlara
yapılacak çeşitli ödemeler, fiyatların belirlenmesi, kredi ve bir çeşit bankacılık işlemleri
vb. konular neredeyse günümüzde uygulanan usuller çerçevesinde yürütülmüştür.
Sistemin düzgün bir şekilde işlemesi için kolonilerde geniş bir memur kadrosuna
sahip birtakım kurumlar oluşturulmuştu. Bunlar ticaretin her safhasının organizasyonu,
ortaya çıkan hukukî anlaşmazlıkların çözümü, koloniler arası irtibatın sağlanması ve
yerel krallıklarla olan ilişkilerin yürütülmesi gibi idarî, hukukî ve politik alanlarda
görev üstlenmişlerdi.
Kültepe tabletleri üzerinde çalışan çoğu Asurolog öteden beri, kuralları Asur ile
Anadolu şehir krallıkları arasında yapılmış antlaşmalarla belirlenmiş ticaretin karşılıklı
kazanç temeline dayanan dostça girişimler olduğunu söyleye gelmişlerdir. Konuya
1
ekonomik açıdan baktığımızda, ticaretin iki tarafın da lehine bir sonuç doğurduğunu
söylemek zordur.
Asurlu tüccarlardan çeşitli adlar altında alınan vergiler ve başta kıymetli kumaşlar
olmak üzere, Anadolu’da ihtiyaç duyulan malların saraylara kadar gelen kervanlardan
kolayca ve çoğu defa piyasa değerlerinden daha ucuza alınması gibi gelir ve çıkarların
sarayları ve yabancı tüccarlarla işbirliği halinde görülen aristokrat sınıfı ilgilendirdiği
açıktır.
1 K.R. Veenhof 1982, s.147.
61