Page 63 - Kültepe Kaniş
P. 63

Ekonomi ve Ticarî Hayat
               Naruqqum sisteminin temel amacı tüccarların dışarı açılmalarını kolaylaştırmak ve
            uzun vâdeli yatırımlar yapmalarını sağlamaktı. Genellikle gümüşle yapılan yatırımların
            nasıl geriye döndğü hakkında fazla bir bilgimiz yoktur.
               Bazı tüccar ailelerinin nesiller boyu Anadolu’da oturmuş olduklarını biliyoruz. Nite-
            kim elimizdeki ev satış sözleşmeleri birçok Asurlu’nun Kaniş’te ev (bētum) satın alarak
            yerleştiklerini göstermektedir. Aşağıdaki belge Asurlu bir çiftin Kaniş’teki evlerini
            Asurlu bir kadına sattıkları hakkındadır. Düzenlenen sözleşmede evin ilk sahibinin
            yerli bir kimse olduğu belirtilmektedir.


                                            Kt. 91/k 522
               1  É ša İštar-lá-ma-sí   ù A-šùr-DÚG   a-na 2 ½ ma-na   KÚ.BABBAR a-na   Ša-lim-ma
                                                                            5
                                                            4
                                            3
                                2
            i-dí-nu-ma   KÚ.BABBAR ší-im É-šu-nu   A-šùr-DÚG İštar-lá-ma-sí  ša-bu-ù   É-bé-tù   ša
                                             7
                                                                                  10
                     6
                                                                           9
                                                                   8
            Ša-lim-ma   šu-ma ma-ma-an   a-na É-bé-tí i-tù-a-ar-ší-im   A-šùr-DÚG ù İštar-lá-ma-sí
                     11
                                                              13
                                      12
                       15
                                          16
                                                                              18
            14  ù-bu-bu-ší   DUB-pá-am ša ší-im   É-bé-tí a-ni-ù-tim   ša ku-nu-uk nu-a-im   be-el É
                                                           17
            pá-nim A-šùr-DÚG   a-na Ša-lim-ma i-dí-in   İGİ  UTU-ba-ni   [İGİ] A-šur-ma-lik   [İGİ]
                                                      d
                                                20
                            19
                                                               21
                                                                                22
            Sù-en 6-SİPAD
               “ 1-8  İştar-lamassī ve Aşşur-tāb kendilerine ait evi 2½ mina gümüşe Şalimma’ya sattılar
            ve evlerinin fiyatı (olan) gümüşle Aşşur-tāb ve İştar-lamassī tatmin edildiler.  9-10  Ev
            Šalimma’nındır.  11-14  Eğer birisi ev için ondan hak talebinde bulunursa, Aşşur-tāb ve İştar-
            lamassī onu temizleyecek (konuyu halledecek).  15-19  Evin ilk sahibi Anadolulu’nun mührüyle
            mühürlü, bu evin fiyatının (kayıtlı) olduğu tableti Aşşur-tāb şalimma’ya verdi.  20-22  şahitler:
            Şamaù-bāni, Aşşur-malik (ve) Su’en-re’ī. 5
               bētum “ev” kelimesi Mezopotamya kaynaklarında olduğu gibi Kültepe tabletlerinde
            de geniş anlamda “mal, mülk” hatta “firma” karşılığında kullanılmıştır. Ev satış sözleş-
            melerinde satış fiyatları arasında büyük fark bulunması, satılan her bētum’un sıradan bir
            ev olmadığını, bazılarının çiftlik özelliği taşıyan bir işletme veya ticarî amaçla kullanılan
            bir yapı olduğunu göstermektedir. 6
               İki halk arasındaki sıkı ticarî ilişkiler süreç içerisinde kaçınılmaz olarak sosyal ve
            kültürel bağlamda ilişkilerin de kurulmasına yol açmış; pek çok Asurlu Anadolu yaşam
            tarzını benimsemiştir. Asurlular’ın Anadolu halkı ile kaynaşmalarında Anadolu’da
            yaptıkları evliliklerin şüphesiz büyük payı bulunuyordu. Özellikle Koloni devrinin geç
            safhasında bazı Asurlular’ın çocuklarına yerli isimler verdiklerini görüyoruz. Anlaşılan
            yerli kızlarla evlenmiş tüccarlardan bazıları Asur’a dönmeyip Anadolu’da yerleşmişlerdir.
            5   K.R. Veenhof 2003, s. 693.
            6   Bu konuda geniş bilgi için bkz. C. Günbattı 1989, s. 58.
                                                                                    63
   58   59   60   61   62   63   64   65   66   67   68