Page 61 - Yılınlı Dağı Kitap
P. 61
hayatı yaşıyordu. Beş yüz bin kişi Balkanlardan göçüp
İstanbul’a sığınmıştı. Ev yok, iş yok, para yok, en
önemlisi yiyecek yok, su yoktu. Bir kıyamettir gitti.
İngiliz ve Fransız işgaline uğrayan yerlerden de
kaçabilenler Anadolu ya sığınıyor, fukaralık ve
çaresizlik her yerde başını almış gidiyordu. Bir başka
bela Kavm-i Sadıka denen ve imparatorluğun en
kıymetli sanat erbabı sayılan Ermenilerdi. Ermeniler
dışarıdaki düşman devletlerin teşviki ile devamlı
silahlanıyor, gezici vaiz papazlar, onları birleştiriyor ve
daha büyük güç olmalarını sağlıyordu. Silahlarını
Pozantı Yolu ile getirtiyor, Amerikan Koleji
bodrumlarında saklıyorlardı.
Ayrıca Amerika’ya, bomba imalini öğrenmesi için
aralarında para toplayıp adam gönderdiler. Bu haberler
kadın ve çocuklar üzerinde büyük baskı oluşturuyor, bir
zaman sonra öldürüleceklerini düşünen Müslüman
kadın ve çocuklar Ermeni görünce saklanıyor,
Ermeniler zengin, Ermeniler silahlı ve komşuları olan
Müslümanlara kesinlikle güler yüz göstermiyordu.
Çanakkale’de çok şiddetli savaşlar vardı ve seller
gibi kan akıyordu. Diğer cephelerde ise işler iyi
gitmiyor, en az yedi cephede birden savaşan Osmanlı
ordusu geriliyordu. Çanakkale İstanbul’un kapısı idi ve
Rusya’ya yardım buradan gidiyordu. Rusya’ya yardım
gitmeyince Çarlık Rusya’sı devrilecek, dünyanın şekli
değişecekti. Çanakkale savaşları dünyanın kaderini
çizdi. Çanakkale Savaşları’nda kahraman bir subay
ortaya çıktı. Mustafa Kemal adı dilden dile dolaştı.
Buna rağmen diğer cephelerdeki yenilgiler, ne yazık ki
kaçakları çoğalttıkça çoğalttı.
Kaçakların da yemeğe yiyeceğe ihtiyacı vardı. Bu
yüzden bazıları bir lokma ekmek için kanun dışı yollara
başvurdu. Bunların içinde, hem kaçak, hem de katil
53