Page 57 - Yılınlı Dağı Kitap
P. 57
“ Yunus Efendi oğlum. Seni konuşuyoruz. Bu
memleket bir garip oldu. Herkes birbirine düşman
kesildi. Bu sebeple seni saklamayı düşünüyoruz. Yani
zaptiyeler geldiği zaman senin saklanacak bir yerin
olmalı. Ayrıca Gavur Hacı’dan, komitalardan
korunmalısın. Bunu Nazmiye Nine akıl etti. Çok iyi
düşündü. Bu geceden tezi yok, saklanacak bir yerin
olmalı.”
“ Allah Allah. Ben kimsenin kötülüğünü
düşünmüyorum ki! Hem birliğimden gönlümle
kaçmadım. Kumandan ölmüş, birlik dağılmıştı. Ana
kuvvetlerimizi aradık bulamadık. Fırtına, açlık,
susuzluk, Arapların saldırısı bizi şaşırttı. Bunları
anlatırsam, belki hak verirler. “
“ Kahraman oğlum. Bunları kimse dinlemez. Seni
yakaladıkları gibi Divan-ı harp mahkemesine çıkarırlar.
Oradan da çıkan ceza kurşuna dizilmek. Beğendik,
Kükürt Bağları’nda, Obruk Çukuru’nda bulunan
kaçakların hemen hepsi kendilerine yer ayarlamış. O
sayede yaşıyorlar. Bizde öyle yapmalıyız. Hem senin
söylediklerini kim anlar kim dinler? Bu yüzden kaçtım
desen, şahit yok, ısbat yok! Seni benim bağdaki ikinci
gederenin duvarı içine yapacağımız odada saklamayı
düşünüyoruz. ”
Esma kız söylenenleri anlayamıyor, bin bir güçlükle
kavuştuğu babasının neden saklanacağına aklı
ermiyordu. Ortada bir şeyler dönüyordu. Fakat
komşular babasının yeniden kaybolmaması için, bir
şeyler yapmaya hazırlandığını anlıyordu. Möhübe ise,
söze karışmıyor, fısıltılar ile konuşanları dinliyordu.
Sonunda Nazmiye Nine emreden bir kumandan gibi
söylendi.
“ Hemen bu gece duvarın içine odayı yapmalıyız.
Gündüz çalışmayacağız. Yaptığımız işi kimse
49