Page 54 - Yılınlı Dağı Kitap
P. 54

değil ki! Bu ne biçim eziyet.  Şu Yunus sırf karısı ve
                                  çocuğuna duyduğu hasretlik yüzünden, çöllerden kaçıp
                                  gelmiş, şimdi de kendi yurdunda, devlet, eşkıya, belki
                                  de Ermeniler onu avlamaya,  onu yok  etmeye
                                  uğraşacak.  Bu ne biçim dünya, bu  ne biçim devlet! “
                                  diyordu. Birden dikildi.  Yunus’u hiç birine vermemek
                                  aklına geldi. Bu konuda her çareye başvurmalıydı.
                                  Başka asker kaçakları da vardı, ama onlar tedbirini
                                  almışlardı. Zavallının bunlardan daha haberi yoktu.
                                  Kendi kocası, oğulları gitmişti. Bari  şu yakın komşu,
                                  evlat gibi sevdiği Yunus’u kurtarmalı diyordu. Nazmiye
                                  Nine felaketin geleceğini biliyor ve güvendiği Çiloğlu’na
                                  bunları anlatmayı kuruyordu.
                                      Nazmiye  Nine  hemen  yakınında sadece dinleyen
                                  Çiloğlu’na dokunmak istedi. Fakat aklına gelenleri olu
                                  orta söylemek doğru değildi. Etraf tenhalaşınca
                                  Çiloğlu’na açmalı ve ona  anlatmalı, onunla birlikte
                                  hareket etmeliydi. Kalabalık bir  müddet sonra nasıl
                                  olsa dağılacaktı. Onlar gittikten sonra birlikte bir yol
                                  bulmalıydılar. Yunus Çavuş buradaki insanların ümidi
                                  ve tutunacakları bir daldı. Ölümden kaçıp buralara
                                  kadar geldiğine göre, onu ölüm tehlikesine atmamalı,
                                  yabana kaptırmamalıydı. Onda  yavrularının kokusunu
                                  duyuyor, sona kalan Murat’ı gibi görüyordu. Toplantının
                                  bitmesini, komşuların dağılmasını sabırla bekledi.
                                       Yunus  Çavuş’a çok  şeyler sordular. O durmadan
                                  anlattı ve misafirlerine ümit vermeye, güç aşılayamaya
                                  çalıştı. Bir zaman sonra gitme vaktinin geldiğini
                                  anladılar. Özhaseki dede müsaade isteyip  kalktığı
                                  zaman diğerleri de ayaklandı. Evden ayrılanlar, Yunus
                                  Çavuş’a sarılıp öpüyor,  sonra da arkasına bakmadan
                                  evinin yolunu tutuyordu. Nazmiye Nine ise yastık
                                  taşında sabırla bekledi. En yakın komşu Hacı Mustafa



                                                           46
   49   50   51   52   53   54   55   56   57   58   59