Page 59 - Yılınlı Dağı Kitap
P. 59
tutuştu. Kurşuni bir aydınlığı gün ışığı daha da
canlandırdı. Erciyes’in zirvesinde, bir müddet sonra da
Yılanlı Dağı’nın doruklarına gün ışığı vurdu. Şafak ile
beraber niyette ahali ayaklandı ve günlük işlerine
koyuldu. Ustalıkla ve sessizce çalıştılar. Böylece gizli
oda yapımından kimselerin haberi olmadı.
Eşeklerin anırması, ineklerin böğürmesi arasında
yorgun ve mutlu insanlar, gederenin gedik kısmına
yeniden duvar ördü. İlk bakışta o kısımda ki duvar
ardının boş olduğunu imkanı yok kimse anlayamazdı.
Duvar, diğer duvarların devamı gibi görünüyordu.
Öksüz, yani harçsız duvar gedere duvarının
bütünlüğünü bozmuyordu. Kaçak ve yardımcıları son
derece mutlu, evlerine döndü. Nazmiye Nine o gün
Möhübe’nin misafiri oldu ve akşama kadar huzur içinde
uyudu. Sanki oğlunu bulmuş, onunla hasret gidermiş,
mektupla konuşmuş gibi huzurlu ve az bir mutluydu.
Yunus için tehlike azalmıştı. Zaptiyeler geldiğinde
Yunus gizli odasına yerleşecek, dışardan Möhübe veya
başka bir sırdaş duvarı örünce Yunus gizlenecekti.
Artık Nazmiye Nine’nin içi rahattı. Gavur Hacı,
zaptiyeler, komitacılar, Yunus’un saklandığı yeri
bulamazdı.
Aslında her dağın, tepenin başında bir asker
kaçağı barınıyordu. Bunlar düşmandan korkup
kaçanlar değildi. Çoğu gazi ve kahraman askerlerdi.
Fakat yokluk, bakımsızlık, hasretlik ve insani
duygulardan, insanlar asker kaçağı oluyordu. Mekan
tuttukları yerlerde, kaçakların pek azı açlıktan dolayı
eşkıyalık yapıyordu. Çoğu kaçaklar, zamanlarını
evlerinin yakınında geçiriyordu. Evlerinden uzak olanlar
ya bir mağara buluyor, ya da gizli yuvalarda, Yılanlı
Dağı’nın saz tarafına bakan ıssız yamaçlarında
barınıyordu. Aslında Yılanlı Dağı, şehirden gelen yolları
51