Page 56 - Yılınlı Dağı Kitap
P. 56
şeyi göze alan biri, kale duvarlarının üzerinden hasıra
sarınmış, atlamış, ayakları kırılmış, yine de
kurtulamamıştı.
“ Kaçaklara Allah yardım etsin Nazmiye Nine.
Yakalanan kurtulamıyor. Zaptiyeler kaçak yakalamayı
iş edinmiş, dışarıda düşman kırıyor, içerde kendi
adamımızı, kaçak diye kurşuna diziyoruz. Yunus
Çavuş çok kıymetli. Niyetimizin adamı. Onu yabana
kaptırmamalıyız.
Etrafı yeniden görürmüş gibi bir müddet inceledi ve
devam etti.
“Aklıma gelen, benim bağın ikinci gederesinde
duvarlar hayli yüksek. Duvarı oyup içine bir oda
yapalım diyorum, ha ne dersin? ”
Nazmiye Nine, Hacı Efendiye biraz daha yaklaştı.
Bu fikir çok iyi bir fikirdi. Bir kere Yunus’un evine çok
yakındı. Tehlike halinde koşup odaya saklanırdı. Aş,
ekmek evinden kolayca verilirdi. Şu Çiloğlu gerçekten
akıllı adamdı. Hemen onayladı.
“ Hacı Mustafa Efendi, hay sen çok yaşayasın. Yer
çok iyi bir yer. Evine yakın. Duvar içini oyup oda
yapmak herkesin aklına gelmez. Odanın içine girince,
duvarı öreriz, kimse duvarın ardında Yunus’un saklı
olduğunu anlayamaz. Hay sen çok yaşayasın. Fakat
yeri hazırlarken, o yeri kimse bilmemeli, gizlice
yapmalı. O nedenle de gecikmeden ve bu gece
başlamak lazım. “
Misafirleri ile vedalaşıp, sekiye dönen Yunus Çavuş,
Çiloğlu ile Nazmiye Nine’nin baş başa konuşmasına bir
mana veremedi. Fakat iki de bir dönüp kendisini
süzdüklerini fark etti. Onların kendisinden
konuştuklarını anladı.
“ Neler konuşuyorsunuz? Her hal benden
konuşuyorsunuz. Hayrola neler oluyor? “
48