Page 52 - Yılınlı Dağı Kitap
P. 52
Tolu derin bir sessizlik sardı. Sanki şehitlerin, çölde
kaybolanların ruhu tolda dolaşıyordu. Bir müddet sonra
konuşmalar yeniden başladı ve sohbet karanlık basana
kadar sürdü. Bu arada kandil ışığına gelen birkaç
akrebi fark edip öldürdüler. Yavaş yavaş ay çıktı ve ay
bir tepsi gibi parlamaya başladı. Misafirler Yunus’a
anlattırıyor, o da çektiği acılardan kurtulacakmış gibi
içini döküyor, anlatıyordu. Atlattığı ölüm tehlikelerini,
çektiği sıkıntıları söyleyip durdu.
Gece başlamıştı ve bağlar arasında serin bir rüzgar
kol geziyordu. Uzaktan uzağa köpek havlamaları
duyuldu. Evlerde kalanlar, çıralarını yaktı. Karanlığa
rağmen tolun önündeki çiçeklikte altın rengi, top
kadifeler parlıyordu. Çiçeklik kupkuruydu ve susuz
toprağı, rüzgar savuruyordu. Derken Çot
Mustafalardan bir silah patladı. Ses gümbürtülerle geldi
ve dağlara çarpıp yankılandı. Tolda ve sekide
sıralanan misafirler kulak kabarttı. Silah sesini başka
silahlar takip etmedi. Kabağın Hacı emmi dikkatle etrafı
dinliyor ve atılan silahın esrarını çözmeye çalışıyordu.
“ Çot Mustafalardan atıldı. Gavur Hacı denen
namussuz Boncuk Kuyu’dan ayrılmıyor. Onlara da
Boncuk Kuyu yakın. Geceleyin durmaz ama belki de
Hacıyı ürkütmek için attılar. Ermeniler gelemez. Onlar
buraları bilmezler ki. Ermeni çeteleri Tomarza
tarafında, Su şehrinde çokmuş. Belki oraları hallettikten
sonra buralara uzanacaklar. “
Ahmet duramayıp söze girdi.
“Ermeni komitacılar Müslümanları kesecek deniyor.
Komita başkanları, okumuş yazmış Ermeni gençleri.
Hep Amerikan okullarından Robert Kolejlerinden
gelme. Onlar iyi yetişiyor ve bizlerden daha akıllı
oluyor. Öyle olunca da açtığı yaralar, yaptığı eylemler
çok daha dehşetli! Çıkarttıkları kargaşayı devlet
44