Page 67 - Yılınlı Dağı Kitap
P. 67

yanlışı yüzünden tehcire uğruyordu. Fakat kanun
                                  kanundu ve ok çoktan yaydan çıkmıştı. Artık felaketler
                                  gökten yağmur gibi iniyordu. Yokluk, eşkıya, Ermeni
                                  çeteleri, tehcir işi toplumun bütün taşlarını yerinden
                                  oynattı.  İnsanlar evlerine kapanıyor, ümitsizliğin
                                  karanlığında düşünüp duruyordu.
                                         Her türlü felakete rağmen Yılanlı Dağı eteklerinde
                                  ki Kulaklı Bağları’nda yaşayan kadın, çocuk ve
                                  ihtiyarlar yaşamak için savaşıyordu. Gavur Hacı’nın
                                  baskısına rağmen, insanlar, nefes almayı, yaşamayı
                                  sürdürüyordu. Elden  geldiğince hayat  kavgasına
                                  devam ediyordu. Gavur Hacı ise bol gelen  şalvarı ve
                                  yakasız gömlek ve gömlek üstüne işlemeli bir cepken
                                  giyerdi. Hiç bir zaman çalışarak hayatını kazanmamış,
                                  miras anlaşmazlığından kardeşini öldürmüş, sonra da
                                  diğer  cinayetlerin   arkası   gelmişti.  Öldürdükleri
                                  kurbanlarının parasını alıyor, ya da mallarına el
                                  koyuyordu. Haraç vermeyi kabul etmeyeni pusuya
                                  düşürüyordu. Gözleri her zaman kan çanağı gibiydi.
                                  Tek korkusu o yörede bulunan yılanlardı. Yılanlar ısırıp
                                  zehir kusar veya uyurken insanın boğazına akardı.
                                  Yılanlar çeşit çeşitti. Zehirli boz yılanlar, alacalı yılanlar,
                                  siyah yılanlar, sarı yılanlardı. Yılanlardan korktuğu gibi,
                                  cinden,  şeytandan, kepuzeden de korkardı. Onlar da
                                  gece karanlıkken ortaya çıkıyordu. Hacı karanlıktan bu
                                  yüzden korkuyor ve geceyi dışarıda geçirmekten ödü
                                  patlıyordu. Ancak etraf alaca karanlık iken, gölgesinin
                                  fark edilemeyeceği bir zamanda ininin yolunu tutuyor,
                                  ancak şafakla ortaya çıkıyordu.
                                        Yılanlı Dağı’nın göğsünde ki bir mağarada
                                  saklanıyordu. Mağaranın ağzı ufacıktı ve girişten sonra
                                  içi genişliyordu. Zaten yaz mevsiminde mağarada
                                  kalıyordu. Gözlem yerini  akşam kananlığı basarken
                                  terk ediyor, Küçük Kavaklık koruluğuna yürüyor, sonra


                                                           59
   62   63   64   65   66   67   68   69   70   71   72