Page 70 - Yılınlı Dağı Kitap
P. 70

kendisi gibi  binlerce gencin insanlık ideallerini de yok
                                  ediyordu.
                                       En  yakın komşuları Yunus Çavuş çöllerden kaçıp
                                  gelmişti. Belki de o  böylece ölümden kurtulmuştu.
                                  Mutlaka yapabildiği kadar komşulara yardım edecekti.
                                  Hiç değilse  şu Gavur Hacı’ya karşı bir dayanak
                                  olacaktı. Onu yaşatmalı ve gerçekten niyet ahalisi onu
                                  yabana kaptırmamalıydı. O, birçok kimsenin dayanağı,
                                  koruyucusu ümidi olmuştu. Onun için yaptıkları gizli
                                  barınak bir  sır olarak kaldı. Anası Emine ana Ahmet’i
                                  askere gitmezden önce,  evlendirmek istiyordu. Askere
                                  giden gelmiyor ve az çok rüşte eren çocukları aileleri
                                  hemen evlendirmek istiyordu. Bu iş memlekette bir
                                  gelenek haline gelmişti. Çünkü askere giden
                                  gelmiyordu. Evlenince nesil devam edecek, askerlerin
                                  birçoğu evlatlarını göremeden şehit olsalar bile geride
                                  kendilerinden bir parça kalacaktı. Emine ana da içi kan
                                  ağlayarak oğlu Ahmet’in askere gideceği günü
                                  bekliyordu. Bu yüzden  gece yarılarına kadar gözüne
                                  uyku girmiyordu. Hiç değilse Ahmet’ten bir torunum
                                  olsun diyor, fakat Ahmet’i razı edemiyordu.
                                       Ahmet anasının yaptığı tekliflere kesin olarak karşı
                                  çıkıyordu. Üstelik  eş  olarak tarif edilenlerin  hiç birini
                                  kendine uygun bulmuyordu. Mehmet ağasının eşi Ayşe
                                  gelin ve yeğeni Hayriye, babasız yaşıyorlardı. Yukarı
                                  bağda, Yılanlı Dağı’nın taş çağlayanında ki evde
                                  üzümleri bekliyorlar ve korkudan da ölüyorlardı.
                                  Yanlarında birisi  olmaz ise  kadınlar sabahlara kadar
                                  uyumuyordu. Evlenince, asker veya gurbette iken eşi
                                  de öyle olacaktı. Kendine öyle bir kadın bulmalıydı ki,
                                  eşkıyadan  korkmaz ve gerekirse bir orduya kafa
                                  tutacak kadar yürekli olmalıydı. Eli silah tutmalı, değme
                                  kişiye taş çıkartmalıydı. Öyle birisi nasıl bulunurdu?
                                  Bulunsa bile konuşmadan kimin nasıl biri olduğu


                                                           62
   65   66   67   68   69   70   71   72   73   74   75