Page 72 - Yılınlı Dağı Kitap
P. 72

gölgesi vadiye çökmüş ve bir az sonra gece
                                  başlayacaktı. Kulaklı Bağları’na gece, sanki erken
                                  gelirdi.  Kartallar  yuvalarına   çekiliyor,  keklikler
                                  ötmüyordu. Ama karanlık basarken evlerin etrafında
                                  dönen kırlangıçların çığlığı ayyuka çıkıyordu.
                                       Ahmet’in  zihninden  benzer  bin  bir  düşünce
                                  geçiyordu.  İnsanlar korku ve dehşet içinde yaşıyordu.
                                  Ermeni işi belalı bir hale gelmiş, Hükümetin tehcir
                                  kanunun duyan Ermeni çeteleri, daha fazla dehşet
                                  saçmaya başlamıştı. Hatta  Kapalı Çarşıya Müslüman
                                  ahali giremiyor, ancak tanıdık Ermenilerin yardımı ile
                                  çarşıdan alış veriş yapılabiliyordu.
                                       Nihayet hükümet önlem aldı. Bölgenin idarecilerine
                                  kanun ve emirnameler yolladı. Kanunun içeriği,
                                  Ermenilerin canlarına ve mallarına zarar gelmeden
                                  güney illere nakledilmesi emrediliyordu. Onlar için
                                  evler, hatta Beyrut şehrinde çocuklar için oyun park ve
                                  iskan için yerleri ayarlanmış devlet tarafından
                                  gösterilmesi gereken duyarlılık, gösterilmişti. Netice de
                                  onlar da bu devletin tebaası idi.
                                       Başkomutan Vekili Enver Paşa dünyanın dört bir
                                  tarafında Osmanlıyı savaştırıyordu. İnsan hayatının hiç
                                  kıymeti kalmamıştı. Hastalıktan, açlıktan, savaştan
                                  insanlar toplu halde ölüyor, kim,  nasıl ölüyor bunu
                                  araştıran bile olmuyordu. Ayrıca Alman Genel
                                  Kurmay’ının doğuda bir cephe açtırıp Türk askerlerini
                                  orada savaştırmak istemesi gözden kaçan bir Alman
                                  planı idi. Bu sayede Almanların savaştığı Rus güçleri
                                  Anadolu kapılarına kayacak, Avrupa’da Almanlarla
                                  çarpışan Rus asker mevcudu azalacak ve Alman
                                  orduları rahatlayacaktı. Anadolu halkının ve  Osmanlı
                                  tebaasının sırtından Almanlar kendilerini savunuyordu.
                                      Birçok  er,  asker  kaçağı olmuştu.  Buna rağmen
                                  Kafkaslarda, Erzurum  ve Sarıkamış’ta ki cephelerin


                                                           64
   67   68   69   70   71   72   73   74   75   76   77