Page 157 - Emir Kalkan Hikaye Yarışma
P. 157

Süheyl Belviranlı | İki Soğuk Bin Yıl
            şerbetten birkaç yudum içir. Tasa bakınca o kişi hakkında her istediğini göreceksin. Unutma
            ki ilim çok okumakla veya çok menkıbe anlatmakla olmaz. İlim “Allah’ın kalbe yerleştirdiği
            bir nur” dur.
               Kendi aklıyla o kadar uzun süre konuşmuştu ki, son birkaç dakikadır gözlerini
            hiç ayırmadan sakallı adama baktığını, yere düşüp kırılan çay bardağının sesiyle
            irkilince anladı Cüneyt. Sesin geldiği yöne bakmadan önce alelacele yutkundu gayri
            ihtiyari. Yerde kırılan çay bardağına baktı, kırılan bardağa bakan insanlara baktı,
            çaycıyı mekan eylemiş sapsarı ve semirmiş kedinin tedirgin haline baktı, sonra da
            ‘sessizliğe’ baktı usul usul.
               Bir saniye sonra her şeyin eski haline dönmesini, duran zamanın tekrar cağıldayarak
            kabarmaya başlamasını, akan sohbetin tekrar kuvvetlenmesini, ‘sessiz’liğin hızlıca
            gitmesini bekliyordu Cüneyt. Beklediği gibi de ‘sessizlik’ güzel bir at arabasına bindi
            hızlıca seyirtip gitmek için. Tüm hareket, akış ve canlılık, çaycıdan içeri girmek, sakallı
            adam ile Cüneyt’in tam ortasına oturmak için arabanın hareket etmesini bekliyordu.
            Fakat anlar anları kovalıyor, araba sanki yerine çakılmış gibi hareket etmeden bek-
            liyordu. Bekleyenler gittikçe öfkeleniyor, arabacı hareket etmeyen arabası sebebiyle
            telaşlanıyor, kımıldayamayan atlar huysuzlanıyordu.
               Gitmesi için içinden yalvardığı araba sanki anlar geçtikçe hareketsizliğine daha
            da büyük hareketsizlik ekledi. Yeşil ve taze yapraklarla kaplı at arabasında öyle orga-
            nize bir atalet vardı ki, beraberce aynı hareketi kusursuz şekilde yapan binlerce insan
            gibi at arabasına ait ne varsa hepsi, beraberce ve sadece hareketsiz durdular. 3 ağıt
            vakti devam eden bu durağanlığı Cüneyt, babasının idamını izleyen küçük bir kız
            çocuğunun çaresizliği ile izledi. Ömrünün geri kalanını ve ahiretini mamur edecek
            bu sakallı adam ve söylediklerinin devamını dinleyememe düşüncesi bile Cüneyt’i
            rahatsız ederken, bu halin devamı onu ne hale getirirdi kim bilir.
               3 ağıt vaktine bir 3 daha eklendi... Yokluk devranını tamamladı ve ‘sessizlik’, kal-
            bine “Allah’ın yerleştirdiği nur” ile arabasından vakur bir eda ile indi. O nur meğer
            ki İlmi nücûm idi...

               Dünya bir sonraki devrine kadar yani 2000 yıl boyunca ‘sessiz’ ve soğuk kaldı...













                                                                                    157
   152   153   154   155   156   157   158   159   160   161   162