Page 98 - Halil Edhem
P. 98

KAYSERø ùEHRø   167  83  168            KAYSERø ùEHRø                        91   84


 XXI                                                            ϭήδ̡ ϰϠϋ ήϴϣϻ΍ ΪϬθϣ ΍άϫ (˺
                                                            ΔϳΎϤόΒγϭ ϦϴδϤΧ ϭ ϯΪΣ΍ ΔϨγ ϰϓ (˻
 Eretnao÷ullarÕ ZamanÕ-Emîr Erdo÷muú Türbesi, 749(l348): Buraya,
 Kayseri’de «Tatarhâniler» Türbesi derler.  AynÕ mezarlÕk içinde kubbeli yeni bir
 281
 binadÕr . KapÕ üzerinde küçük mermer levhaya yazÕlmÕú  kitabesinin Türkçesi   Türbenin içinde iki tane mermer mezar bulunup,  üstlerinde  Âyet-i Kerimeler
 úöyledir: «BurasÕ Emîr Erdo÷muú’un úehitli÷idir. 749(1348) yÕlÕ aylarÕnda.». Metni   yazÕlÕdÕr. Bu mezarlardan birinin baú ucunda  dört satÕr olarak: «BurasÕ, merhum,
 aúa÷Õdaki gibidir:   saadetli Emîr Piúrev diye  tanÕnan Ömer  o÷lu Ali’nin -Allah  rahmet eylesin-
               kabridir» Metni:
 ζϤ ϏΩέ΍ ήϴϣϻ΍ΪϬθϣ ΍άϫ (˺
 ΔϳΎϤόΒγ ϭ ϦϴόΑέ΍ϭ ϊδΗ ΔϨγ   έϮϬη ϰϓ (˻
                                     ௌ ϪϤΣέ ϭήθΑ | ϑϭήόϤϟ΍ήϤϋ ϦΑ ϰϠϋ | Ϊϴόδϟ΍ ϡϮΣήϤϟ΍ήϴϣ ϻ΍ | ήΒϗ ΍άϫ

 Kitabenin tarihine göre, Eretnao÷ullarÕ zamanÕna ait olup, belki Melik Eretna’nÕn
 emirlerinden biri olmasÕ yakÕn ihtimaldir. Fakat, buna ait de hiç  bilgi bulamadÕk.   ve ayak ucunda «Mubarek Ramazan ayÕnÕn yarÕsÕnda 750 (27 KasÕm 1349)
 Evliyâ Çelebi Seyahatname’sinde (c. 3, s. 186), Kayseri’deki «kemale ermiúlerin ve   yÕlÕnda (öldü)» Metni:
 büyük velilerin mezarlarÕ»  konusunda «Eú-ùeyh Molla Tatar»‘Õ anÕp, fetva
 282
 kitaplarÕndan «Tatarhânîye» adlÕ güzel kitabÕn yazarÕdÕr diyor .      ͿΎϬϤΣέ ϭήθΑ | ϑϭήόϤϟ΍ ήϤϋ Ϧϣ ϒμϨ ϟ΍ ϰϓ | ϰϓϮϧ
 283
 Tatarhânîler Türbesi’ne, buna bitiúik olan «Burhâneddin» Türbesi’nden girilir .   yazÕlÕdÕr.
 Fakat, bunun  ayrÕca bir kitabesi yoktur. Burada «Tirmizli âlîm Seyyîd
 Burhâneddin»‘in gömülü bulundu÷u söylenir. NiúancÕ Mehmed Paúa Tarihi’nde (s.   Di÷er mezarÕn baú ucundaki taúta «BurasÕ Merhum Mîr Rahtay (?)’Õn kabridir -
 108), adÕ geçen için «Mevlâna Bahâeddin Veled’in elinde yetiúmiúlerdir ve mübârek   Allah kabrini nur etsin-» yazÕlÕdÕr. Metni:
 mezarÕ zaferler yurdu olan  Kayseri’dedir» diyor  ki,  bu bilgileri  Nefahâtü’l-Üns
 284
 tercümesi (s. 514)’den almÕú olacaktÕr .        ϩήΒϗ ௌ | έ˷Ϯϧ (ˮ) ϯΎΘΧέ ϥϮΒϠΑ ήϴϣ ϡϮΣήϤϟ΍ | ήΒϗ ΍άϫ

 XXII             Bir tarihi içine almasÕ gereken ayak ucu taúÕ kaybolmuútur.
 285
 Eretnao÷ullarÕ ZamanÕ-Emîr Ali Türbesi, 751(1350): AynÕ mezarlÕk içinde    Türbenin Emîr Ali’nin  ölümünden  bir yÕl sonra, yapÕlmÕú oldu÷u tarihinden
 ve HisarlÕk (HisarcÕk)  yolu üzerinde bulunan bu  türbeye «Piúrev Ali  Türbesi» de   anlaúÕlÕyor. Bu adamÕn kim oldu÷unu araútÕramadÕk. Ora halkÕ arasÕnda,
 diyorlar. Kesiti dörtgen úeklinde olup, üstü tonosla örtülüdür. Güneye balkan duvarÕ   KaramanlÕlar zamanÕnda  Kayseri Vâlisi bulundu÷u söylenir.  Gerçekten Alâeddin
 286
 yÕkÕlmÕútÕr . KapÕsÕnÕn  üzerinde mermer levhaya yazÕlan iki satÕr kitabesinin   Eretna’nÕn Karamano÷ullarÕyla zaman zaman savaú durumunda bulundu÷u
 Türkçesi úöyledir: BurasÕ Emîr Ali Piúrev’in úehitli÷idir. 751(1350) yÕlÕnda.» Metni   tarihlerden anlaúÕlÕrsa da, KaramanlÕlarÕn bu zamanlarda geçici de olsa Kayseri’yi
 aúa÷Õdaki gibidir:   ele geçirdiklerini gösteren hiçbir kayda rastlayamadÕk.



 281  Bugün, mezarlÕ÷Õn do÷u kÕyÕsÕnda bulunmaktadÕr (K.G. ).
 282  Tatarhâniye fetvalarÕ adÕyla tanÕnan kitabÕn adÕ Zadü’l-Müsâfir (yolcunun azÕ÷Õ) ve yazarÕ Âlim
 bin Alae’l-Hanefî oldu÷unu ve bunun 286 (899)’da öldü÷ünü Kâtib Çelebi, Keúfü’z-Zünun’da söylüyor.
 283  Bugün, adÕ geçen türbeye güneydeki kapÕsÕndan girilmektedir (K.G.).
 284  Evliyâ Çelebi Seyahatnâme’sinde (c. 3, s. 186), adÕ  geçenin 774(1372)’de öldü÷ünü söylüyor.
 Hâlbuki, kendisi  Hz. Mevlâna’nÕn ça÷daúÕ oldu÷undan bunda bir yanlÕúlÕk olsa gerekir. Eflâki’nin
 MenâkÕbü’l-Ârifin adlÕ eserinde (Kale KapÕsÕ Mevlevîhânesi Ktp’de yazma, nu: 321, vr. 8), Hz.
 Mevlâna’nÕn babasÕ  «Sultanü’l-ûlema» 18 Rebiyülâhir 628 (23  ùubat 1221)’de ölümünden kÕrk gün
 sonra, Belh’den  hareketle Konya’ya geldi÷i ve  Mevlâna ile dokuz yÕl kaldÕktan sonra, Kayseri’ye
 gelmekle, orada iste÷iyle yerleúti÷ini ve öldü÷ünü ve o zaman Kayseri’de SelçuklularÕn vâlisi bulunan
 Sâhib ùemseddin øsfahânî tarafÕndan cenaze töreninin yapÕldÕ÷Õ, mezarÕnÕn üzeri örtüldü÷ü halde, birkaç
 gün sonra yÕkÕlmÕú ve bu defa üzerine, kubbe yapÕldÕ÷Õ ve fakat bunun da yÕkÕldÕ÷Õ, ifade ediliyor.
 Mesnevîhan Mehmed Dede de, SevâkÕb tercümesinde (aynÕ kütüphanede yazma, nu: 277, vr. 14), «Sahib
 ùemseddin øsfahânî’ye ölü sahibi olarak, bütün halk baúsa÷lÕ÷Õ dilediler» diyor. Devletúah Teskiresi’nde
 (Bombay baskÕsÕ, 1317, s. 86), ve ondan tercüme, Sefinetü’ú-ùuara da (Matbaay-Õ Âmire, 1259, s, 12),
 ùam’da öldü÷ünü yazÕyor.
 285  Bugün mezarlÕk içinde olmayÕp, Kartal semtinde úehitli÷in batÕsÕnda etrafÕ açÕk bir durumdadÕr
 (K.G.).
 286  Bugün aslÕna uygun bir úekilde onarÕlmÕútÕr (K.G.).
   93   94   95   96   97   98   99   100   101   102   103