Page 183 - hnc_hikaye_yarismasi
P. 183
Sebahattin Günday | Sancı
Fotoğrafların çoğu çocukların eseri olmakla beraber, bir anda karşıma gelen
farklı bir çekimde görüntüsü alınanlardan çok görüntüyü alan elin kime ait
olduğunu düşünmem ve bulmam uzun sürmedi. Böyle düşündüm, çünkü ben
ve çocukların üçü de fotoğraftaydık. Çocuklar salonda yerde oynuyor, ben arka
plandaki koltukta uyuyorum. Eşimin yakalamış ya da şakalamış olduğu bir
kare... İnsanların objektife baktığı değil, objektifin insanlara baktığı fotoğrafları
her zaman doğal ve çekici bulmuşumdur. Belki bunda benim objektife bakmayı
bilmemem de etkendir. Bilmiyorum. Onlar oyundalar, ben uykudayım. Ama
çekimin kimi ya da kimleri içine almaya çalıştığı belli değil. Hepimiz mi? Ben
mi, onlar mı? Bir sonuca varamadım. Çocuklar önde oldukları için daha çok
seçiliyorlar ama ekranın dışına da taşmışlar. Ben merkezdeyim fakat uzaktayım.
Bir dokunuşla fotoğrafı büyütüyor, uykulu hâlimi daha yakından inceliyorum.
Sağa sola kaydırıp her ayrıntıyı tekrar tekrar inceliyorum. İnceledikçe inceliyo-
rum. İncelip, incecik bir iplik oluyorum, ona hayaller diziyorum.
ince
ipince …
“yaş otuz beş yolun yarısı eder
dante gibi ortasındayız ömrün
delikanlı çağımızdaki cevher
yalvarmak yakarmak nafile bugün
gözünün yaşına bakmadan gidince”
şakaklarıma…
Her şey iyiydi, düzelmişti her şey. İki saat önce yanındaydım. Sabah hastane-
den çıkıp eve gelecekti. Telefonda acı bir ses... Abi, babamın durumu iyi değil,
hemen gel. Böyle mi söylemişti? Söyleyebilmiş miydi? Hatırlamıyorum. Duy-
mamıştım, duyamamıştım, bekliyordum belki de. Araba kullanacak durumda
değildim. Bir arkadaştan beni Trabzon’a götürmesini istedim. Dünya boş,
içimdeki boşluk daha büyük… Çok hızlı gidiyoruz. Gözlerim arabanın kadra-
nında. Sık sık arkadaşı uyarıyorum. Gece. Yollar boş. Ama ölüm boş geçmez.
Bu kadar hızlı gitme. Gerek yok. Ölümden daha hızlı olamayız. Eceli geçemeyiz.
Hiç konuşmuyor. Yavaşlamıyor arkadaş. Hastaneden içeri kaç dakikada, nasıl
girdiğimizi hatırlamıyorum. Kardeşlerimim her biri bir köşede. Hastane sessiz,
dünya ıpıssız. Yoğun bakıma almışlar. Müdahale ediyorlar. Çok geçmedi. Doktor
183