Page 182 - hnc_hikaye_yarismasi
P. 182

Hasan Nail Canat Hikâye Yarışması

               Zamanın olmadığı, zamanın geçmediği anlardan biri de sınıfta dersin işlen-
            mediği anlardır. Çantama uzanıp cep telefonumu alıyorum.

               Sınıfta herkes kendi dünyasını kurmuş, herkes kendi dünyasını arıyor. Tek
            takılanlar, ikili üçlü gruplar hâlinde konuşanlar, nereye ekleneceğine karar vere-
            meyenler… Hepsi şiir kaçağı. Bir şiirden kaçmışlar, farkında olmadıkları başka
            şiirlere girme çabasındalar. Girebilirler mi? Zor. Girmemek için konuşuyorlar.
               Sosyal paylaşım sayfalarını geziyorum, haber sitelerini adımlıyorum telefo-
            numda. Odaklanabileceğim bir yazı, haber, bir görüntü peşindeyim. Zaten her
            şey bir görüntüden ibaret. Karasızlık benden mi kaynaklanıyor, aslında ortamın
            insana verdiği tek gerçek duygu mu bilemiyorum. Sanki bunu sağlayacak gizli
            bir program da eklenmiş elimdeki teknolojiye. Her şeyi gör ama hiçbir şeye
            bakma. Bakamıyorum, bakmıyorum ben de. Uyarıcıların fazlalığından mı, fazla
            uyarıcının insanı duyarsızlaştırdığında mı ne, anlamıyorum. Bakıp geçiyorum,
            görmüyorum.
               Geçen dakikalar, ölen ve öldürülen zaman.

               İnternet sayfalarını kapatıp fotoğraf galerisine dokunuyorum. Her girişimde
            aynı şey oluyor. Galeri sürekli uyarı veriyor. Fotoğraf hafızası dolmuş. Temiz-
            lemem, ayıklamam gerek. Son birkaç yıl içinde birikmiş yüzlerce görüntü...
            Birbirinin benzeri, aynısı olan onlarca çekim... Zaman lazım. Hepsini bilgisayar
            ortamına atıp orada yapmalıyım. Ya da hiç uğraşmasam. Bilgisayara atıp orada
            bırakmak en doğrusu. Bu çağ, bu teknoloji fotoğrafın da anlamını tüketmedi
            mi? Artık hayatımda olmasa da olur. Ben çekmesem, çekilmesem bile her an
            başkalarının çekim ve kadrajındayım.
               Telefonumun dolan hafızasında yer açmak için gereksiz fotoğrafları silmeyi
            düşünüyorum o an. Bir dokunuşla bazı görüntüleri silmeye yine bir parmak
            hareketi ile bazılarını sağa kaydırmaya başladım. Birçok fotoğrafı sildim, kiminde
            durup görüntüleri biraz inceledim. Bir ara hiçbir anlamı olmayan, ne olduğu
            belli olmayan onlarca görüntü temizledim. Telefonumu çocuklarımın eğlence
            aracı olmasını önleyemediğim anlardan birinde onlar epey bir sinema çevirmiş-
            ler, görüntü kaydetmişler. Birçoğu başarısız olmakla beraber gelecek vadeden
            çekimler de yok değildi aralarında. Her açtığımda galeri ortamının neden uyarı
            verdiği belli olmuştu. Telefonum, çocukların ısrarına fazla dayanamamış.





            182
   177   178   179   180   181   182   183   184   185   186   187