Page 167 - kappadokia_kralligi
P. 167
G- KAPADOKİALILAR’IN GELENEK VE GÖRENEKLERİ
Kültür ve dinde Pers etkisi her konuda kendini hissettiriyordu. Kappa-
dokialılar çok tanrılı bir dine sahipti. Ay tanrısı (Farnak), Ana Tanrı (Ma),
Yer tanrısı, Güneş Tanrısı gibi bilinen ve bugün bilinmeyen pek çok tanrıya
inanırlardı. Kappadokia Komanası ve Pontus Komanası (Gömenek) kutsal
şehirlerdi. Ana Tanrı Ma Tapınağı Komana’daydı.
O dönemde ateş kültürünün yanında Roma’da görülen imparator kültü
henüz Kappadokia’ya girmemişti. Hellen-Roma hâkimiyeti devrinde Kap-
padokialılar yabancı tanrıların isimlerini alarak kendi ilahlarına verirlerdi.
Zoroaster (Zerdüş) dinine inanan Persler içinse ateş kutsaldı ve bu sebep-
173
ten Hasan Dağı ve Erciyes gibi volkanlar onlar için kutsal yerlerdi. Halkın
Hellenleşmesi ile ateşpereslik sona ermemiş yine dinî bir ritüel olarak devam
edegelmiştir. Strabon kendi zamanlarında (İsa’dan sonra birinci asırda)
Kappadokia’nın çeşitli bölgelerinde kurulan daha birçok ateş tapınakları
bulunduğunu ve buralarda çok miktarda halkın ibadet ettiğini yazıyor.
Ayrıca Pers inancında çok önemli bir yere sahip olan ay, yıldız veya güneş
motifleri ve özellikle Argaios zirvesinde gösterilen bu üç figür Kappadokia’da
Roma hâkimiyeti döneminde bile devam edegelmiştir. Mesela; Kappadokia
bölgesinde Vanessa’da (Avanos) Hristiyanlık gayet yaygınlaştığı zaman bile
Ahura Mazda ve Baalsamin’i temsilen dağ tepesinde Zeus’a tapınılıyordu .
174
(Heredot’a göre:) “Perslerin göreneklerine gelince, işte bildiklerim şun-
lardır: Tanrı heykeli, tapınak, sunak yapmak gibi şeyler bilmezler; hatta
yapanlara deli derler, bu sanırım, onların tanrılara, Grekler gibi insan biçimi
yakıştırmış olmamalarından ileri gelir. Sonradan Arphrodite’ye tapmayı da
öğrendiler, bu da onlara Asurlulardan ve Araplardan geçmiştir. Arphrodite’ye
Asurlular Mylitta, Araplar Alilat, Persler Mitra derler.
Dinleri Zeus’a kurban kesmeyi gerektirir; kurbanları dağ başlarında
keserler ve Zeus dedikleri de tanrısal gök kubbedir. Güneşe, aya, toprağa,
ateşe, suya ve rüzgâra da kurban adarlar. Başlangıçtan beri kurban kestikleri
tanrılar bunlardır.
Kurban kesmek için sunak yoktur, ateş de yakmazlar. Kurbanın üzerine
kutsal su saçmak, flüt, giyim kuşam, arpa tanesi gibi şeyleri bilmezler.
173 Zoroaster / Zerdüşt: MÖ 6. yüzyılda yaşadığı zannedilen eski İran dininin peygamberidir.
Zerdüşt’e göre; gerçek dindarlık tapınma ile değil, tabiat ile kaynaşarak ve çalışarak
oluşur. Kişinin ruhunu temizlemesi, yalvarıp yakarma ile değil inancını hayatında his-
setmesi ve şuurlu bir şekilde benimsemesi ile mümkündür.
174 Ramsay, W. M. Church in the Roman Empirebefore A. D. 170, London, 1894, s. 142-457
167