Page 54 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 2
P. 54

KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹                            DOK / 45 [525]


           veya kültürü yapılan bazı bitkilerin sapı-  Küfe: Eskiden ahşap ve örme küfeler var-
           nı, yapraklarını, ince dallarını olduğu gibi   dı.  Büyük  boyda  yapılırdı.  Küfeler  at,
           veya yararak ince şeritler haline getirdik-  eşek  gibi  hayvanların  sağ  ve  sol  olmak
           ten sonra çeşitli şekillerde yapılan örgü-  üzere iki tarafına konurdu. Özellikle tarla
           lere bitkisel örücülük denir. Bitkisel örü-  ürünleri taşınırdı.
           cülük hammaddeleri olarak bilinen bitki-  Yöre halkı son bir-iki yıldır ördüğü obje-
           ler  ülkemizin  çoğu  yerinde  yetişir.  Çok   leri boyalarla renklendirmektedir.
           çeşitli ve boldur. Elde edilen objeler ince-  Kaynakça: Zahide Şahin; “Sarız (Kayseri) Yö-
           lendiğinde  sepet  örme  tekniğinin  kulla-  resi Düz Dokumalarının Motif ve Desen Özel-
           nıldığı görülür. Sindelhöyük beldesinde,   liklerin  Sarız’a  Bağlı  Bazı  Köylerde  ve  Duvar
           bitkisel örücülüğün hammaddesi yörede   Süsleri, Çorap, Patik vb. Ürünlerde Uygulanma-
           berdi denilen bir tür sazdır. Berdi dışında   sı”,  “Sindelhöyük  (Develi)  Kasabası’nda  Hasır
           dut dalı, söğüt dalı gibi malzemeler kulla-  Dokumacılığı  ve  Bitkisel  Örücülüğe  Dair”,  I.
                                               Uluslararası  Türk  El  Dokumaları  Kongresi
           nılmaz. Örücülük, kasabada yaşayan er-  Bildirileri, Konya 2007, s. 101,294; Zahide Şa-
           kekler tarafından yapılır. Örme işlemi sı-  hin, “Sarız Yöresi Düz Dokumaları”, VI. Orta-
           rasında  yaprakları  şerit  haline  getirmek   çağ ve Türk Dönemi Kazı Sonuçları ve Sanat
           için bıçağa benzeyen şiş denilen alet kul-  Tarihi Sempozyumu Bildirileri, Kayseri 2002,
           lanılır. Şişin ucundaki deliğe berdi geçiri-  s. 696-701; Zahide Şahin, “Kemer (Sarız) Köyü
           lir, böylece örme işlemi daha kolay olur.   Çuval Dokumaları”, I. Ulusal Erciyes Sempoz-
                                               yum Kitabı,  Kayseri 2005, s. 101; Zahide Şahin,
           Bitkisel örücülükle elde edilen ürünlere   “Hacılar (Kayseri) Yöresi Dokumacılık Sanatı”,
           genel  olarak  "sele"  denir.  Dar  anlamda   I. Hacılar Sempozyumu, Kayseri 2008, s. 603;
           ise sele iki şekilde kullanılır. Birinci kulla-  Belkıs Balpınar Acar, Kilim, Cicim, Zili, Sumak
           nımı, hayvan yemlerini taşımak için; ikin-  Türk  Düz  Dokuma  Yaygıları,  Eren  Yayınları,
           ci  ise,  hayvan  pisliklerini  ahırdan  dışarı   İstanbul 1982, s.7;  Bekir Deniz, Türk Dünyasın-
           çıkarmak  için  kullanılır.  Seleye  "saman-  da  Halı  ve  Düz  Dokuma  Yaygıları,  Atatürk
                                               Kültür  Merkezi  Başkanlığı  Yayınları,  Ankara
           lık" da denir. Örülerek elde edilen ürün-  2000, s. 5; Hasan Yüksel, Hacılar Bezi, (Basıl-
           ler kullanılışlarına göre ve son zamanlar-  mamış Makale).
           da  ise  benzetildikleri  nesnelere  göre                 ZAHİDE ŞAHİN
           isimlendirilmektedir.
           Ekmeklik: Genellikle daire şeklinde örü-  DOKUZ OSMANLAR
           lür, son zamanlarda isteğe göre kulplu da   Dokuzun Anlamı
           yapılır. Üzerine pişirilen yufka ekmekler   Dokuz sayısı tarihin en eski çağlarından
           dizilir.                            beri Türk milletinin ve dolayısıyla Orta
           Sofra  altı:  Çitf  işlevlidir.  Hem  içine  ek-  Asya  Türklerinin  de  kutsal  saydığı  bir
           mek konur, hem de sinilerin altına konul-  sayı idi. Türk milleti İslâm dinini kabul
           duğunda  siniyi  yerden  yükselttiği  için   ettikten  sonra  da  dokuz  sayısını  kutsal
           sofra altı şeklinde de kullanılır. Genellik-  saymaya devam etmiştir. Türkler arasın-
           le kapaklı ve kulplu yapılır.       da 3, 7, 9, 17, 40, 41, 70, 99 ve 700’e çe-
           Lülük:  İçine  bulgur,  nohut,  un,  patates    şitli  sebeplerden  dolayı  kutsallık  izafe
           vb. yiyecekler konur. Çoğunlukla kapaklı   edilmiştir. Bu sayıların içinde de en çok
           ve kulplu olur. Kulplar eşme denilen elde   dokuza  kıymet  verilmiştir:  Gök  dokuz
           yapılan iplerdendir. Lülüklerin son yıllar-  kat olarak kabul edildiği gibi, gökte “do-
           da çok farklı şekilleri örülmüştür. Lülük-  kuz dallı ağaç” ın varlığına da inanılırdı.
           lere  vazo,  küp,  hamile  kadın  karnı  gibi   Yine bir inanca göre dünya dokuz bölü-
           isimlerin verilmesi bu nedenledir.  me ayrılmıştı. Türk hakanlarının davul-
           Palan Berdi: At, eşek gibi hayvanların üs-  ları ve tuğları dokuz adet idi. Türklerin
           tüne  palan,  semer,  alık  (kürtün)  konur.   atası Yâfes’in dokuz oğlu vardı. Tahta çı-
           Palanın, hayvan sırtına değen kısmı keçe,   kan hükümdarın keçesi, çadır etrafında
           dışa bakan kısım ise halı veya kilim olur.    döndürüldüğü gibi, ölü çadıra konduk-
           Palanın içine berdi konur. Berdiler eski-  tan  sonra  atlılar  çadırı  dokuz  defa  dö-
           den elle sıkıştırılırken günümüzde maki-  nerlerdi.  İslâmiyette  de  dokuz,  sayısı
           ne ile sıkıştırılmaktadır.          önemli olup katı olan 99’un Allah’ın gü-
   49   50   51   52   53   54   55   56   57   58   59