Page 51 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 2
P. 51
[522] 42 / DOK KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹
Dört ayaklı tezgâhlar daha çok renkli do-
kumalar için kullanılmaktadır. Dokuma
işlemi bittikten sonra tezgâhtan alınan ku-
maş, pazar yerlerinde veya Kayseri'de bu-
lunan esnafa satılırdı. Esnaf dokumanın
kalitesini su ile test ederdi. Dokuma üze-
rine bir maşrafa su dökerek kumaşı kont-
rol eder, uzun süre sonunda su geçiren
kumaşlara daha çok para verirdi. Satışa
sunulan dokumaların büyük çoğunluğu
beyaz olurdu. Hacılar’da daha çok kaput
ve tırpani adı verilen kumaşlar dokunur,
bunlar yorgan içi, iç giyim kumaşları ola-
rak kullanılırdı. Kumaş renkli dokuna-
caksa bu daha çok emek ve vakit demek-
ti. Dokunacak ipler şoylama işleminden
sonra bu kez de boyama işlemine tabi tu-
Hacılar beziyle dikilmiş "çar" (Z. Şahin) tulurlar. İçleri su ile dolu olan, uygun bo-
yama kazanlarına veya boya tenekelerine
atılan iplerin üzerine çarşıdan alınan ha-
İki ayaklı tezgâhlarda dokuma işi en kolay zır boyalar yeterli miktarda katılır. Boya-
olanıdır. Dokuyacak olan kişinin bulun- nın daha iyi tutması için de üzerine limon
duğu yer çukurdur ve dokumayı genelde tuzu, turşu suyu ve tuz eklenerek belli bir
ayakta durarak yapar. Dokuma işlemini süre kaynatılır. Boya kabından alınan ip-
yapan kişi sırayla bir sağ bir sol ayağını ler daha sonra kurumaya bırakılır ve son-
kullanarak kücüleri hareket ettirir. Bu es- ra da çözgüye hazırlanır. Daha çok kara
nada açılan ağızdan sağ el ile mekiği kar- boya ile hazırlanan iplerden kırzet adı ve-
şı tarafa geçirip sol el ile tarağı kendine rilen okul önlükleri ve erkeklerin panto-
doğru çekerek atkı ipliğini sıkıştırır. Tek- lonluk kumaşları dokunurdu. Değişik
rar ayakları ile kücüleri hareket ettirerek renklerden ise daha çok tiril adı verilen
bu sefer mekiği sol el ile ters tarafa atar, gömleklik kumaşlar, savanlar ve bir za-
sağ el ile tarağı çeker ve dokuma işlemini manlar kadınların çok kullandıkları ma-
bu şekilde sistemli olarak devam ettirir. karna çar adı verilen siyah beyaz veya la-
Dokumayı yapan kişi dokuma sırası iler- civert beyaz karışımlı küçük kareli ku-
ledikçe dokunan kısmı tezgâh üzerinde maşlar dokunurdu. Yörede beyaz doku-
bulunan sermin ağacına sarar. Bu işlem nan kumaşlara ‘kabut veya kaput bezi’ de-
içinde, çözgünün gergin durmasını sağla- nilmektedir. Genelliklede kaput bezi de-
yan sermin demirini yuvasından çıkartır. nilen dokumaların eni 90 cm veya 1 m
Dokumanın karşı tarafında ağırlıklarla olurdu. Hacılar’ın merkezinde 1950-1955
bağlı olan çözgü iplerini ise dokumanın yıllarında Hacılar İlkokulunun (günü-
sarılacağı kadar bırakır. Gevşeyen doku- müzde bu okul yıkılmıştır) yanındaki
ma sermin ağacına sarıldıktan sonra, ön- meydan da her Cuma günü pazar kuru-
ce sermin demiri yerine takılır. Ağırlıklar lurdu. Bu pazarda kaput bezini dokuyan-
tekrar yerine konarak çözgüler yeniden lar kumaşlarını satar, dokuma yapmak
gerginleştirilir ve dokuma işlemine de- için ipe ihtiyacı olanlar ip satın alırdı. Ka-
vam edilir. Dört ayaklı tezgâhlarda yapı- reli ‘çar’ adı verilen kumaşlar ünlüdür.
lan dokuma işlemi hem zor olup hem de Bayanlar manto gibi üst giysisi şeklinde
çok dikkat gerektirmektedir. Ayaklar sıra kullanırlardı. Boyuna çizgili kumaşlara
ile birbirini takip eder. Yapılacak bir hata ‘diril veya tiril’ denilmektedir. Bu kumaş-
sonucu dokuma bir kez bozulduğu tak- lardan pijama, gömlek gibi kıyafetler de
dirde geriye dönerek düzeltilmesi zordur. elde edilmiştir. Siyah ve beyaz renkte do-