Page 63 - kayseri_mutfagi
P. 63
Geçmi ş t en Ge l eceğ e
KA Y SERİ MUTF A ĞI
Mantı
‘Mantı’ kelimesinin eski Türkçe yahut Moğolca bir kelimenin Çincede aldığı şekil olduğu
düşünülür. Çin’de Türk etkisinin yoğun olduğu Tang devrinde 838-847 yılları arasında bu
ülkede gezen bir Japon Budist rahip mantıdan bahseder. Mantı yemeği tarifi Türkçe yazılı
kaynaklarda ilk olarak 15. yüzyılda Şirvani’nin kitabında geçer, o tarifte kıymaya nohut,
tarçın ve sirke konulup tepsi içinde piştikten sonra üzerine sarımsaklı yoğurt ve sumak
konulduğu yazılıdır. Aynı yüzyılda Osmanlı sarayında sık yapılan mantının içinde soğan
olduğu biliniyor. Mantının Farsça adı olan ‘cuşburek’ yani ‘kaynatılan börek’ Arapçaya
‘şuşbarak’ olarak geçmiştir. Osmanlı padişahlarından Fatih Sultan Mehmed Han’ın ilk
öğününü mantıyla yaptığı ve II. Beyazıt’ın mantıyı sevdiğine ilişkin bilgiler mevcuttur.
Mantı Çin’den Anadolu’ya kadar uzanan ipek yolu üzerindeki yolculuğu Kayseri’de
zirve noktasına ulaşmıştır. Günümüz Türk mutfağında mantıyı temsil eden şehir ipek
yolunun Anadolu’daki kavşak noktası olan Kayseri’dir. Orta Asya’da yaşayan Türklerin
dünya mutfağına bir armağanı olan mantının günümüzde Kayseri mutfağının içerisinde
olduğu Türk mutfağının temsil etmesi Türklerin yemek kültürlerine ve damak lezzetlerine
bağlılığının da bir göstergesidir.
Türk mutfağında bugün birçok farklı mantı çeşidi bulunsa da Türk mantısı olarak bilinen
ve en çok tanınanı Kayseri mantısıdır. Kayseri mantısı çok küçüktür ve yoğurt, eritilmiş
tereyağı, biber ve kuru nane ile bazen de kaynatıldığı suyu ile birlikte servis edilmekte-
dir. Kayseri’de ana yemek olarak değil çorba olarak tüketilme alışkanlığı bulunmaktadır.
Mantı, birden fazla mantı yemeğinin genel adı olup, yaygın olarak pişirilen etli mantıdır.
Kayseri’de “bir kaşığa kırk mantı sığdırmak” şeklinde bir söz vardır. Eski zamanlarda
Kayseri’de kaynanalar müstakbel gelinin el becerisini ölçmek istediklerinde gelinden
kendilerine mantı hazırlamalarını ister ve eğer gelinin hazırladığı mantılardan 40 tanesi
63