Page 46 - kayseri_sehitleri
P. 46

Gökçe Öztürk  |  Cumhuriyet Dönemi Kayseri Şehitleri (1923-2017)

                             Nitekim örnek olarak şu kesiti de eklemek yerinde olacaktır; Wissenund Vehr adlı bir Alman
                          mecmuasındaki kısım dikkat çekicidir, “İstiklal mücadelesi yapan Türk milleti önünde hürmetle
                          eğilmeden bu satırlara nihayet veremeyiz. Zaten olumsuz diplomasisinin kararını sarsılmaz bir azim
                          ve gayretle hayır diyerek yırtmak ve atmak örneğini biz Almanlar Türklere borçluyuz.”  sözlerini
                                                                                                79
                          vurgulamıştır.
                             Zira bütün bu söz ve iltifatların elbette haklı bir yanı vardır ve hakkaniyeti de bu olmalıdır.
                          Milletin kaderine yön veren bu önemli savaşlar ya da olayların kahramanları bazen bir Han,
                          Sultan, Komutan olabilmekte ama amaç ve ülkü asırlar geçmiş olsa dahi değişmemektedir.
                          Konumuz gereği kahraman askerlerimiz adına birkaç örnek vermek sanırım yerinde olacaktır.
                          Yunanca “Küçük Asya Mağlubiyeti” eserinin sahibi Yarbay Kanellopolus: “Müessir, bilgili, kah-
                          raman, açlığa ve susuzluğa dayanan bir düşman, inatçı ve cesur, ustaca, cesaretle savunan bir rakip
                          Türk subayları zafere imanlı, genç, çalışkan, harp sanatına vakıf olanlardır ve bu Türk subayları erleri,
                          dünyanın modern ordularına meydan okumuş insanlardır.”  sözlerini söylemiştir.
                                                                          80
                             Gerçekten de Türk askerleri baktığımızda yabancı süvarilerin karşında çok kısa bir mesa-
                          feden bile baskın tarzında taarruz yaptıkları ve teke tek dövüştüklerinde mağlup oldukları,
                          nadir dünya süvarilerinden biridir. Bu performansları elbette savaşçı ruhları, yüksek moralleri
                          ve taktikleri ile mümkündür. Milli İstiklal mücadelesine atılmış olan bu kahraman millet, bu
                          dava süresince istiklale inanmış ve onu gerçekleştirmek için sonu olmayan ve karşılıksız bir
                          fedakârlıkla bu ruha sarılmıştır ki bu ruha, “Kuvay-ı Milliye Ruhu” denmiştir.  Milli mücadele
                                                                                           81
                          yıllarında adını alan bu kutsal ruh ve güce göre farklı isimler almış olmasına rağmen özde
                          farklılaşmamış bir zihnin ülküsü olmuştur. Türk ulusu büyük liderinin etrafında toplanarak
             46           iç ve dış düşmanlara karşı bağımsızlık savaşını kazanmıştır. Bu anlamlı savaş Türk ulusunu;
                          özgür, bağımsız, gerçek belleğine uygun ve hiçbir zaman tarih sahnesinden silinemeyecek
                          bir çizgide yaşatmıştır. İngiliz tarihçisi Arnold Tonynbee: “Hemen her konuda Türk milliyetçi
                          istekleri Lozan da kabul ettirmiştir ki Dünya tarihinde bir eşi daha olmayan bir durumdur. Yenilmiş,
                          parçalanmış bir ulus yıkıntılar içinden ayağa kalkmış, dünyanın en büyük uluslarıyla eşit koşullar
                          karşısında karşı karşıya gelmiştir. Dünya savaşını kazanan devletleri dize getirmesi şaşılacak şeydi.”
                                                                                                        82
                          değerlendirmesini yapmaktaydı.
                             İstiklal mücadelesini büyük taarruza kadar getirebilen güç ve etkenler, yüzyılların oluştur-
                          duğu bir devlet anlayışının, en ağır şartlar altında bile bir düzen kurabilme alışkanlığını var
                          kılmıştır.  İşgal altında olan ve paramparça olan Anadolu’nun her türlü teşkilatlanmasının
                                  83
                          sağlanması oldukça önemli ve zor bir iştir. Her şeyden önce dünyanın en iyi donatılmış ordu-
                          larına rağmen zaferi mutlak kılacak bir düzen kurmak, ancak köklü bir uygarlığın üstesinden
                          gelebileceği bir kudrettir. Zor zamanların içinden sıyrılmak için milletlerin ihtiyaç duyduğu
                          kazanım yüzyılların birikimi içindedir. Milletin devlet olması, her şeyden önce milli bir kim-




                          79   Fahri Belen, Büyük Türk Zaferi, Afyon’dan İzmir’e İstiklal Harbi Hatıralar, Tenkitler, Tahliller, Doğuş Matbaası,
                             Ankara, 1962, s. 111.
                          80   Belen, s. 111-117.
                          81   Türk Silahlı Kuvvetleri Tarihi tbmm Hükümet Dönemi (23 Nisan 1920 - 29 Ekim 1923) ıv. Cilt 1. Kısım,
                             Genelkurmay Basımevi, Ankara, 1984, s. 95.
                          82   Türk Silahlı Kuvvetleri Tarihi, s. 525.
                          83   Taneri, Türk Devlet Geleneği, s. 107.
   41   42   43   44   45   46   47   48   49   50   51