Page 21 - kayseri_turkuleri
P. 21
Dr. Erol AKSOY/Dr. Erhan ÇAPRAZ
Yandım iki avrat elinden
İlle kumanın dilinden
Diğer taraftan hem ana metinlerinden hem de bağlantılarında dize ve uyak sayılarının yanında hece
sayılarının “çeşitli” olduğu türkülerde vardır:
Evlerinin önü aman iğde ağacı aman iğde ağacı
Dökülür de yaprakları aman kalır ağacı
Eşinden ayrılanın aman nedir ilacı yandım nedir ilacı
Ağlama da kömür gözlüm yüreğim de yaralı
Beni bir taze gelin vurdu on parmağı kınalı
***
Dere boyu gidelim Naciye’m
Goyun guzu güdelim
İkimizi görmüşler Naciye’m
Nasıl inkâr edelim
İlimonum portakalım
Bizde kalalım
Senin için ısmarladım
Gelir bakarım
Yukarıdaki ilk örnekte türkünün ana metninde; ikinci örnekte ise bağlantılarda söz konusu çeşitlilik
açıkça görülmektedir. Başgöz’e göre türkülerde görülen bu çeşitliliğin nedeni, “herhangi bir edebî okulun
biçim ve içerik sınırları içinde oluşma[yan]” türkünün daha ziyade “kendi geleneğinin koşullarına bağlı”
kalmasıdır (Başgöz 2008: 136). Yani “türküyü yakan, düşüncelerini bir kalıba dökmekte, bir düzene sok-
makta, bir şiir biçimi içinde ifade etmekte âşıklarımızdan daha serbesttir.” (Başgöz 2008: 136).
Kayseri’nin Tomarza ilçesinden derlenmiş Yemenim Yeleyi İle adlı türküden alınmış şu örnekte tür-
künün bir maninin dizeleri arasına aynı mısranın bağlantı (nakarat) olarak kullanılmasıyla icra edilmiş
olması bir taraftan türkülerin zengin yapı çeşitliliğini ortaya koyarken diğer taraftan “mani”lerin türkü
söyleme geleneği içinde kazandığı yeni formu da açıkça gözler önüne sermektedir:
Yemenim yeleyi ile
Duvam allı yemeni duvam pullu yemeni
Ben düştüm gurbet ele
Duvam allı yemeni duvam pullu yemeni
Yedi mendil çürüttüm
Duvam allı yemeni duvam pullu yemeni
Gelmez yârim gül ile
Duvam allı yemeni duvam pullu yemeni (1/1)
Türkülerde karşımıza çıkan bir diğer özellik de gelenekte “gezici dizeler” (Başgöz 2008: 129) adı veri-
len dinleyicilerce “sevilen”, “beğenilen”, “alışılmış” veya “geleneksel” ifadelerin sık sık kullanımıdır:
Akşam arada kaldı
Fitil yarada kaldı
21