Page 32 - kayseride_ticaret_ve_sanayi
P. 32

Akdeniz ve Karadeniz limanlarına bağlanmaktadır. Anadolu’daki yoğun ticari

               faaliyetlerin emniyetli şekilde yürütülmesi için kervansaraylar inşa edilmiştir.
               Zekeriya Kazvini, “Diyar-ı Rum’un (Anadolu) ağır kış şartlarına rağmen kış mevsim-
            lerinde de bu kervan yolları çalışmaktadır. Bu kervansarayları çoğunlukla sultanların
            hanımları ve kızları inşa etmektedir.” diyor.

               Bugün dahi mevcudiyetini sürdüren Kayseri’deki eserlerde kadın isimlerine rast-
            lamaktayız. (…)Ahi Evren’in Kayseri’de kurdurmuş olduğu Bacı Teşkilatı, göz önüne
            alındığında kadınların sosyal hayatta aktif rol aldıklarını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bacı
            teşkilatı, sanat ve meslekte intisap, örgücülük ve dokumacılık, dini ve tasavvufi faaliyetler,
            askeri faaliyetler, misafir ağırlama yanında, ticaretinde içinde önemli bir yer alıyorlardı.

               (…)Kayseri’nin, batıdan gelen seyyahlar için de bir dinlenme ve doğuya geçiş yeri
            olduğunu söyleyebiliriz. Kayseri’nin bu kadar işlek yollar üzerinde olması şehrin sosyal,
            ekonomik, kültürel ve tarihi dokusu üzerinde önemli bir etki yaratmıştır. Özellikle eko-
            nomik anlamdaki maddi getiriler, şehrin kalkınmasını ve şehir halkının refah içerisinde
            yaşamasını sağlamıştır. Bu zenginlik ilim adamlarının Kayseri’ye teveccühünü artırdığı
            gibi ilmi faaliyetlerinin yapıldığı bir cazibe merkezi haline de getirmiştir.
               Tüccarlar da, ticaret yapmak için seyahat etmek zorundaydılar. Çok fazla
               seyahat etmeleri ve çok yer görmeleri sebebiyle değişik coğrafyaların ve kültürlerin
            etkilerini beraberlerinde taşımaktaydılar. Tüccarların gördüklerini ve duyduklarını
            mallarıyla beraber gittikleri yerlere taşımaları ticaret yolları üzerindeki şehirlerin
            kültürel yapılanmasında önemli bir rol oynarken o şehrin sosyal yaşamına da katkıda
            bulunuyordu. Kayseri de bundan fazlasıyla nasibini alan şehirlerdendi. Selçuklu devlet
            adamları ve yöneticiler de dar’ul-mülk olan Kayseri’nin bütün bu güzelliklerden yarar-
            lanması için ellerindeki imkânlarını seferber etmekten geri kalmadılar.
               Anadolu’nun bir Türk şehri olan Kayseri’de Danişmendlilerin bırakmış olduğu

               ilim ve kültür hazinesi üzerine Selçuklular, ticaret yollarına bağlı olarak ticari haya-
            tın getirmiş olduğu canlılıkla şehirde bir sanayi sitesi kurmuşlardır. (…)Ahi Evren de
            debbağlık zanaatını burada icra ediyordu.
               Selçuklular Dönemi’nde çarşı ve pazarlar şehrin merkezine yakın yerlerde

               kuruluyor ve geniş bir alana yayılıyordu. Memluk Sultanı Baybars ile Kayseri’ye
            gelen Kadı İbnü Abdü’z-zahir, ticari yapının surların dışında bulunduğunu, surların
            içinde dükkân dahi bulunmadığını, bugünkü kapalı çarşı çevresindeki ticari yapının
            ilk inşasının Selçuklu Dönemi’nde değil, daha sonra oluştuğunu söylemektedir.
   27   28   29   30   31   32   33   34   35   36   37