Page 28 - kayseride_ticaret_ve_sanayi
P. 28

Kadir Dayıoğlu
               İpek, ayrıca doğu kültürünün batı tarafından tanınmasını da sağlamıştı. Doğu’nun
            ipeği ile baharatının kervanlarla batıya taşınması, Çin’den Avrupa’ya ulaşan ticaret yol-
            larını oluşturmuş. Orta Çağ’da, ticaret kervanları, şimdiki Çin’in Şian kentinden hareket
            ederek Özbekistan’ın Kaşgar kentine gelirler, burada ikiye ayrılan yollardan ilkini izleye-
            rek Afganistan ovalarından Hazar Denizi’ne, diğeri ile de Karakurum Dağları’nı aşarak
            İran üzerinden Anadolu’ya ulaşırlardı. Anadolu’dan deniz yolu ile Akdeniz ve Karadeniz
            (Tirebolu) limanlarından veya Trakya üzerinden kara yolu ile Avrupa’ya giderlerdi.
               Doğudan batıya doğru gelişen bu ticari harekette daha önceki çağlardan beri kullanıl-
            makta olan bir yol şebekesinden yararlanılmıştı. Yoğun bir şekilde ipek, porselen, kâğıt,
            baharat ve değerli taşların taşınmasının yanında kıtalar arasındaki kültür alışverişine
            de imkân sağlayan bu binlerce kilometre uzunluğundaki kervan yolları zaman içinde
            İpek Yolu olarak adlandırılmıştır. İpek Yolu Asya’yı Avrupa’ya bağlayan bir ticaret yolu
            olmasının ötesinde, 2000 yıldan beri bölgede yaşayan kültürlerin, dinlerin, ırkların
            da izlerini taşımakta ve olağanüstü bir tarihsel ve kültürel zenginlik sunmaktadır.
            (Wikipedia)





                                      Selçuklu Ticaret Yolları
               Anadolu, tarihin her döneminde doğu-batı, güney-kuzey ticaret yollarının kesişim
            noktasında bulunmuş. Anadolu Selçukluları zamanında, Anadolu’daki transit ticaret
            yollarının en önemlisi kuzey güney istikametinde olanıydı. XII. yüzyıldan itibaren büyük
            bir canlılık gösteren bu güzergâh Bağdat ve Halep’ten başlıyor, Malatya-Sivas-Trabzon’u
            takip ederek Karadeniz’e çıkıyordu. Sinop ve Alanya’nın fethiyle açılan yeni güzergâh,
            Alanya -Antalya- Konya-Aksaray-Kayseri-Sivas-Erzincan-Erzurum üzerinden İran’a
            ve Gürcistan’a ulaşıyordu. Bu yolun Sivas’tan güneydoğuya ayrılan bir kolu Sivas-Ma-
            latya-Diyarbakır-Mardin-Musul-Bağdat ve Basra güzergâhını izliyordu. İstanbul’dan
            başlayan başka bir güzergâh İstanbul-İzmit-İznik-Eskişehir-Akşehir-Konya-Ulukışla-A-
            dana-Halep-Şam-Mısır istikametindeydi. (www.batiakdeniz.com. Uzm. Mehmet Deri)

               Selçuklu Türkiyesi’nde dolaşan ticaret kervanları doğu-batı ve kuzey-güney yönle-
            rinde, iki ana doğrultudaydı. Bu istikametlerdeki ana ve tali yolları şu şekilde verebiliriz:

               a. Asya malları Avrupa’ya Türkiye üzerinden de giderdi. Türkistan ve İran’dan gelen
            bir yol, Tebriz, Erzurum, Erzincan ve Sivas’a ulaşır, Sivas’tan Konya, Antalya ve Alaiye
            üzerinden Akdeniz’e çıkardı. Bu yol İlhanlılar devrinde, Sultaniye merkezli “Şāhrāh-ı
            Garbî” (Batı imparator yolu) adıyla anılırdı.





            28
   23   24   25   26   27   28   29   30   31   32   33