Page 137 - Emir Kalkan Hikaye Yarışma
P. 137
Sercan Yılmaz | Gagavuz
Masada üç kişi yemek yiyorlardı. Katır Mehmet ve Ahmet Mirza uzun zamandan
sonra böyle rahat yemek yediklerini anımsadılar. Ahmet Mirza sandalyesinde geriye
yaslandı. Albaya bakarak:
“Cephaneliği patlatıp buraya geldikten sonra rahatlamıştık. Ancak bu tank olayı
işi bozdu.”
Albay bu tatsız konunun tekrar açılmasına bozuldu. Yüzü gerildi. Ağzının sildikten
sonra suyundan bir yudum aldı. Herkesi etki altına alan tok sesiyle:
“Evet, bu tank olayı işimizi bozdu. Aslında bizim de çalışmamız oldu. Azerbaycan
Halk Cephesi Ruslardan tank alabilmek için çok uğraştı. Ermenilerin verdiği iki kat
para önerdik. Anlaşmamıza ramak kala Rus Genelkurmay’ın itirazı üzerine anlaşma
bozuldu. Yasa dışı silah satamazlarmış.”
Üç kişi, çaresiz bir şekilde başlarını öne eğip yemek tabaklarına baktılar.
✥
Tan yeri ağarmak üzereydi. Gündüz gecenin siyahından soyunuyordu. Gecenin
karanlığından ince, lacivert bir renk kalmıştı. Doğaya çekilen sessizlik zarını, havada
patlayan kurşun sesleri yırtıyordu. Siperlerin ardından ateş eden insanlar gözüküyordu.
Karşıdan gelen düşman kuvvetleri artık iyice belirgin olmuştu. Kulakları sağır eden
patlamalar oluyordu. Tanklardan ateşlenen toplar, siperleri tamamıyla cehenneme
çeviriyordu. Çuvallara doldurulmuş topraklar etrafa saçılıyordu. Patlamalarda can
veren şehitler vardı. Tanklar iyiden iyiye mevzilere yaklaşmış, savunma hatlarını
bombardımana tutmuştu.
Tankların geçeceği yerlerde gizlenmiş Azerbaycan askerleri vardı. Toprak ve ağaç
dallarını kullanarak gizlenmişlerdi. Yolun iki tarafına gizlenen bu askerler tank ateşi
başladıktan bir müddet sonra devreye gireceklerdi. Siperlere yaklaştıkları anda yolun
her iki tarafına saklanmış askerler; mezarlardan kalkacak ölüler gibi toprağın altından
kalktılar. Üzerlerinden toprak ve ağaç dalları sıçradı. Karşılarında beliren düşman
kuvvetlerine ateş etmeye başladılar. Tankların etrafında ilerleyen kuvvetler teker
teker vurulup, yere düşüyorlardı. Şaşkınlık karşı tarafta yayılmıştı. Bu şaşkınlığını
üzerlerinden atmaya vakit bulamadılar. Uzaklardan albayın sesi duyuldu:
“Özel tim harekete geçsin. Özel tim harekete geçsin.”
Ses yıldırım hızıyla yayılmıştı. Özel bir eğitimle hazırlanan birlik çatışmanın olduğu
alana girdi. Birliğin başında uzun boylu bir asker vardı. Koyu yeşil asker kıyafetiyle
giyinmişti. Kıyafeti düzgün ve temizdi. Bu yönüyle diğer askerlerden kolaylıkla ayrıla-
137