Page 33 - Halil Edhem
P. 33
26 104 KAYSERø ùEHRø 19
31
fethedildi÷ini yazÕyorlar . Hâlbuki, do÷u tarihçileri Kayseri ile bütün o yörenin
32
fethinin Dâniúmendlilere nasip oldu÷unu bildiriyorlar. Fakat, fethedenin hangi
Dâniúmendli sultan oldu÷u kestirilemez. Herhalde, Cami-i Kebir’i yaptÕranÕn Melik
Mehmed Gazi oldu÷u Kayseri mahkeme sicillerinden anlaúÕlÕyor. Bundan baúka,
Kayseri’nin kuzeyinde ve Aziziye [bugünkü PÕnarbaúÕ]’de bir de Melik Gâzi Türbesi
33
34
vardÕr . BunlarÕn her ikisi de, Dâniúmendlilerin en eski hükümdarlarÕdÕr .
35
Kayseri’de bulabildi÷imiz en eski kitabe , II. øzzeddin KÕlÕçarslan’Õn
o÷ullarÕndan Kayseri Meliki Nureddin Sultanúah zamanÕna ait olup, 589 (1193)
tarihlidir. Bundan dolayÕ bu yüz yÕlda Kayseri, çoktan SelçuklularÕn eline geçmiú
bulunuyordu. Selçuklular zamanÕnda Kayseri, Konya ve Sivas gibi baúkent olup,
mutlulu÷un doru÷una ulaúmÕútÕr. I. Alâeddin Keykubâd, ço÷u zamanÕnÕ burada
geçirir, seferlere buradan çÕkardÕ. Ticaret, ilim ve güzel san’atlar için önemli bir
merkez olan Kayseri, Mo÷ollar ve MÕsÕrlÕlarÕn göz diktikleri bir yer oldu÷undan, VII
(XIII). yüzyÕlda ikinci defa istila ve yÕkÕma u÷ramÕútÕr. Selçuklulardan sonra,
ølhanlÕlarÕn valileri tarafÕndan idâre edilen Kayseri’de Gazan Mahmud, Hüdabende
Mehmed ve Ebû Saîd BahâdÕr’Õn kesilmiú sikkeleri vardÕr. Ebû Saîd’in ölümüyle,
Anadolu’da nâib bulunan Emîr Eratna istiklâlini ilân edip, kendisi ve o÷ullarÕ
782(1381) ve bunlarÕn yerine geçen KadÕ Burhaneddin Ahmed 801 (1398) yÕlÕna
kadar Kayseri’de hüküm sürmüúlerdir. KadÕ Burhaneddin’in ölümüyle Kayseri ile
birlikte hâkimiyetindeki yerler, Sultan YÕldÕrÕm Bayezid tarafÕndan OsmanlÕ
topraklarÕna katÕlmÕúsa da, 804 (1402) Ankara SavaúÕ’nda YÕldÕrÕm’Õn esir olmasÕ
üzerine, Timur bu yerleri eski sahiplerine iâde etmiútir. Bunu fÕrsat bilen
Karamano÷lu Mehmed Bey’in de Kayseri’yi aldÕ÷Õ akla daha yakÕndÕr. Çünkü,
ileride görülece÷i gibi, 822 (1419) yÕlÕnda Kayseri’yi MÕsÕrlÕlar, KaramanlÕlardan
alarak Zülkadiro÷lu NasÕreddin Mehmed’e verdiler. Aúa÷Õda görülecek olan
835(1432) tarihli kitabe, bu sultan adÕnadÕr. Bundan sonra Kayseri, kâh
KaramanlÕlara, kâh Zülkadirlilere geçmiútir. Bu de÷iúikliklerin zamanÕ kesin
bilinemiyor.
Herhalde, øç Kale kapÕsÕnda Pîr Ahmed’in adÕna olan 870(1465) tarihli kitabe,
Kayseri’nin bu tarihte KaramanlÕlarÕn elinde oldu÷unu gösterir. Bununla birlikte,
871 (1466)’de Fâtih’in Konya’yÕ alarak KaramanlÕlara son vermesi üzerine
Zülkadirlilerin yine Kayseriye hâkim olduklarÕ akla uygun gelmektedir. Fakat, bu
beyler, artÕk OsmanlÕlara boyun e÷miúlerdi. Hatta Kayseri’de OsmanlÕ valileri de
bulunuyordu. Sonunda Alâüddevle’nin dalaverelerinden bÕkmÕú olan Sultan I. Selim
921 (1515)’de øran Seferi’nden dönüúünde, 90 yaúlarÕnda bulunan bu adamÕ, HâdÕm
31 Texier, s. 542.
32 Anadolu’nun fethi hakkÕnda epeyi araútÕrma yapÕlmÕútÕr. Prof. Dr. M. Altay Köymen, Selçuklu
Devri Türk Tarihi, Ankara, 1963, s. 239’da Anadolu’nun fethedilmesi ve bunun sonucu olarak burasÕnÕn
bir «Türk VatanÕ» haline gelmesini, üç safhada ønceler: « 1- O÷uz-Türkmen akÕnlarÕ safhasÕ, 2-Muntazam
ømparatorluk ordularÕnÕn yaptÕklarÕ fetihler safhasÕ, 3- Anadolu’da kurulan mahallî vasal devletlerin
giriútikleri fetihler safhasÕ.»; Prof. Dr. Osman Turan, Selçuklular ZamanÕnda Türkiye, s. 19’da
Kayseri’nin fethini úöyle açÕklar: «Orta Anadolu’ya yayÕlan Türkler, 1067’de’KÕzÕlÕrmak (Halys) vadisini
takip ederek Kayseri’yi fethettiler. »; AyrÕca bkz. Prof. Dr. M. Halil Yinanç, Anadolu’nun Fethi, østanbul
1944 (K.G.).
33 TOEM’da “Melik Gâzi” makalesi, yÕl 1331, s. 549.
34 Hüseyin Hüsameddin, Amasya Tarihi, c. II, s. 294, 300 vd.
35 Halil Edhem Bey’in, tesbit etti÷i ve Kayseri’de «en eski kitabe» dedi÷i «Hoca Hasan Medresesi»
kitabesinden daha eski bir tarihi üzerinde taúÕyan kitabe, “Mes’ud Gülzar Kümbedi” veya “Hasbek DadÕ
Kümbedi” ya da “Hasbek KadÕ Kümbedi” nin olup, 580(1184-85) tarihlidir. Bu kitabeyi yukarÕdaki
araútÕrmamÕza aldÕk (K.G.).