Page 82 - Halil Edhem
P. 82
152 KAYSERø ùEHRø 67 KAYSERø ùEHRø 75 153 68
dalaverelere, gere÷inden çok önem verdiklerinden, birçok önemli olaylar, bunlarÕn sonra Baycu Noyan Mo÷ol ordusuyla Selçuklu ülkesine yürüyerek Aksaray’a kadar
arasÕnda bo÷ulmuú kalmÕútÕr. Bundan dolayÕ, bunlarÕn da sözlerini çok kere úüpheyle geldi. Bunlara karúÕ çÕkmak gibi bir cesarette bulunamayan Selçuklu ordusunun
karúÕlamak gerekir. Sultan HanÕ civarÕnda yenilmesi üzerine øzzeddin Keykâvus Antalya’ya kaçtÕ.
Bundan faydalanan Rükneddin KÕlÕçarslan’Õ yanÕnda bulunan emîrleri tahtÕna
KÕsacasÕ, paralar ile kitabelerin bize verdikleri bilgiler, tarihçilerin yazdÕklarÕyla, çÕkardÕlar ve bu oldu bittiyi Mo÷ollar da kabul etti. Bu olaylarÕn do÷uúunu øbn Bîbî
toparlanacak olursa, üç kardeúin saltanatlarÕna ait úu sonuç çÕkarÕlabilir: II. 654(1256) yÕlÕnda olmak üzere gösteriyor. Bundan dolayÕ, üç kardeúin ortak
GÕyâseddin Keyhüsrev 644(1246)’de öldü÷ünde, büyük o÷lu II. øzzeddin Keykâvus, paralarÕnda görülen 655(1257) tarihi, bunlarÕn gerçekten bu yÕla kadar hep birlikte
230
I. defa olarak tahta çÕkÕp, 647(1249) tarihine kadar kendi baúÕna hüküm sürüyor . hüküm sürdüklerine, iúaret sayÕlamaz. Zaten Alâeddin Keykubâd’Õn ölümüyle bu
Fakat 646(1248)’da kardeúi IV. Rükneddin KÕlÕçarslan, Mo÷ollarÕn yardÕmÕyla ahenk bütün bütüne bozulmuútu. Fakat ondan sonra, geride kalan kardeúlerinin ikisi
Sivas’da sultanlÕ÷ÕnÕ ilân ederek, orada 647(1249) yÕlÕna kadar tek baúÕna kalÕyor. de tahta yerleúemediklerinden, ayrÕ ayrÕ para bastÕrmaya zaman bulamamÕúlardÕr.
Bundan dolayÕ, iki kardeú arasÕnda çÕkan savaúta, iki ordu Aksaray yöresinde øúte bundan dolayÕ, üç kardeú adÕna olan paralarÕn bastÕrÕlmasÕna devam edilmiúti.
çarpÕútÕ÷Õndan KÕlÕçarslan yenilerek, kardeúinin eline esir düúüyor. Bununla beraber, Fakat úimdi, yani 655 (1257)’den baúlayarak, KÕlÕçarslan yeniden tahta çÕktÕ÷Õndan,
Emîr Karatay’Õn gayret ve aracÕlÕ÷Õ ile aralarÕ bulunarak üçüncü kardeúleri Alâeddin kendi adÕna olarak para bastÕrdÕ÷Õ gibi, Antalya’dan øznik Rum ømparatorlu÷u’na
Keykubâd da birlikte olmak üzere, üç kardeúin ortaklaúa saltanat sürmeleri sÕ÷Õnan ve fakat Mo÷ollarÕn Anadolu’dan çekilmeleri üzerine yine geri dönen
kararlaútÕrÕlÕyor. Bu ortak saltanatÕn 647(1249) yÕlÕnda baúlayarak birkaç yÕl devam Keykâvus da 645 (1247)’den baúlayarak, kendi baúÕna para bastÕrmÕútÕr. IV.
231
etti÷i gerek ortak paralar ve gerekse kitabelerle do÷ru-lanmÕútÕr . Ancak bu sÕrada, Rükneddin KÕlÕçarslan’Õn bu ikinci sultanlÕ÷Õ 655(1257)’den 663(1265) yÕlÕna ve II.
Mo÷ollar tarafÕndan gelen bir emir üzerine Keykâvus, Ka÷an yanÕna gitmeye øzzeddin Keykâvus’unki de 655 (1257)’den 663(1265) yÕlÕna kadar çeúitli güçlükler
mecbur oldu÷undan, daha Sivas’a varmadan KÕlÕçarslan’Õn taraftarlarÕ saltanatÕ içinde sürmüútür. Mo÷ollar dÕú görünüúte iki kardeúin arasÕnÕ bulmak, fakat gerçekte
yalnÕz buna vermek fikrine düútüklerinden, Keykâvus baúkente dönmekle küçük ise, yalnÕz onlarÕn durum ve davranÕúlarÕnÕ sürekli bir gözetim altÕnda bulundurmak
kardeúi II. Alâeddin Keykubâd’Õ vekili olarak Mo÷ollara gönderdiyse de, bu daha üzere, KÕlÕçarslan’Õn yanÕna Pervâne Muineddin’i ve Keykâvus’un yanÕna
yolda iken öldü. Alâeddin’in ölüm tarihini tarihçiler bildirmiyorlar. Bununla KonyalÕlarca Sahibata adÕyla anÕlÕp, Anadolu’da birçok güzel binalar yaptÕran ve
beraber, her ne kadar 655(1257) yÕlÕna kadar basÕlan ortak paralarda, bunun da adÕ uzun süre vezirlik yapan Sâhib Fahreddin Ali’yi bir çeúit elçi (gözcü) olarak
bulunuyorsa da, bundan önce ölmüú oldu÷u zannedilmektedir . Herhalde koymuúlardÕ. Bu tedbirle aralarÕndaki dargÕnlÕ÷Õn úiddetlenmesinden baúka bir sonuç
232
Alâeddin’in ölümüyle Selçuklu Devleti’nde siyasî durum de÷iúiyor. Yeniden çok elde edilemedi. øki (kardeú birbirine düútüler ve úimdi Mo÷ollar KÕlÕçarslan’a sahip
tehlikeli ihtilâller oluyor ve bunun sonucu olarak, Keykâvus ile KÕlÕçarslan yine çÕktÕklarÕndan, Pervâne’yi ordusuyla Keykâvus’un üzerine gönderdiler. Bu zavallÕ
birbirleriyle mücadeleye baúlÕyorlar.
ise, bu hamleye dayanamayaca÷ÕnÕ anlayarak, ailesiyle birlikte Antalya üzerinden
Di÷er yönden Mo÷ollarÕn iúe karÕúmalarÕ ve baskÕlarÕ da artÕyor. Emîr Karatay’Õn østanbul’da Bizans imparatoruna sÕ÷ÕndÕ. Her ne kadar, birçok yÕl sonra, Deút-i
653(1255) yÕllarÕnda ölmüú olmasÕndan dolayÕ, bu durumun önünü alacak kimse KÕpçak (Dinyester ile ørtiú arasÕ geniú step) HükümdarÕ Berke Han gelip, kendisini
234
bulunmuyor. Tersine Selçuklular tarihinde çok u÷ursuz bir ad bÕrakan, oradan kurtarmÕúsa da, artÕk ülkesine geri dönememiú, KÕrÕm’da ölmüútür .
Mühezzibeddin Ali’nin o÷lu Pervâne Muineddin Süleyman, böyle bir zamanda IV. KÕlÕçarslan’a gelince; gerçi bu, kardeúi Keykâvus’un kaçÕúÕndan sonra (kendi
devlet iúlerini eline almayÕ baúarÕyor. Hem Mo÷ollara, ba÷lÕlÕ÷ÕnÕ kabul ve hem de baúÕna Selçuklu ülkesi sultanÕ kaldÕysa da, artÕk büsbütün Mo÷ollarÕn ve özellikle
Selçuklu Devleti’nde Pervânecilik gibi en büyük bir memuriyeti elde ederek, her iki Pervane Muineddin’in elinde oyuncak olmuútu. SaltanatÕnÕn sonlarÕna do÷ru, Ni÷de
233
tarafa da sözünü geçiriyordu . emîri olan Hatiro÷lu ùerâfeddin Mes’ud ile Pervâne’nin zulüm ve baskÕsÕndan, o
øúte bu durum içinde Keykâvus ile KÕlÕçarslan yeniden úiddetli bir mücadeleye derece bÕkmÕútÕ ki, bunlarÕn vücudunu ortadan kaldÕrmayÕ düúünüyordu. Bunu duyan
giriútiler. KÕlÕçarslan, adamlarÕyla Kayseri’ye çekilip, orada sultanlÕ÷ÕnÕ yeniden ilân Hatiro÷lu iúi Pervâne’ye bildirdi. Pervâne de zaman yitirmeyerek, Aksaray’da
etti ve burada topladÕ÷Õ askeriyle kardeúine karúÕ yürüdü. Fakat yenilerek, düzenlenen bir ziyâfet sÕrasÕnda adÕ geçen sultanÕ zehirlettikten sonra,
Keykâvus’un eline esir düútü ve Burgulu (Uluborlu) Kalesine kapatÕldÕ. Bundan Hatiro÷ullarÕndan Ziyâeddin ile ùerâfeddin kanalÕyla, keman kiriúiyle bo÷durdu.
øúte, 2 Cemaziyel evvel 663 (20 ùubat 1265)’de iúlenen bu cinayet ile ayrÕ ayrÕ ve
235
ortaklaúa yirmi yÕl kadar süren üç kardeú saltanatÕna son verilmiú oldu .
230 ùaúÕlacak úey olarak II. Keykâvus’un 642(1244) ve 646 (1248) tarihli ve Konya’da basÕlmÕú
paralan vardÕr (Tevhîd, Katalog, s. 241-242). Buna iki úekilde anlam verilebilir; ya babasÕ Keyhüsrev’in
para kalÕplarÕnÕn yüzü önceki durumda bÕrakÕlarak, yalnÕz ad tarafÕ de÷iútirilmiútir yahut da babasÕ
Alanya’da köúesine çekildikten sonra, devlet iúleri ile hiç u÷raúmadÕ÷Õndan belki, o yÕllar ile Keyhüsrev, 234
do÷rudan do÷ruya Konya’da para bastÕrmÕútÕr. Bu olaylar hakkÕnda geniú bilgi veren øbn Bîbî (s. 296-298) ölüm tarihini söylemiyor. Hammer,
231 Sivas, Konya, Kayseri, Lülüve (UlukÕúla) ve Malatya’da basÕlmÕú ortak paralar vardÕr. Bkz. Galib, kayna÷ÕnÕ vermeyerek, 667(1269) yÕlÕnÕ göstermiútir. Bkz. OsmanlÕ Tarihi (Fr. sÕ) c. 1, s. 47 ve s. 370,
not, 32.
Takvim, s. 65. Tevhîd, Katalog s, 249-269. Tokat’ta üç kardeú adÕna iki kitabe görülüyor. Bkz. TOEM’da. 235
yayÕnladÕ÷ÕmÕz “Tokat Kitabeleri” makalesinde, yÕl 1331, s. 641-645. Sultan IV. KÕlÕçarslan’Õn úehit oluú tarihini øbn Bîbî, Farsça Selçuknâme’de. (s. 302), 664 (1266)
232 Galib, Takvim’de (s. 78), II. Keykubâd’Õn 663 (1265) tarihli bir gümüú parasÕnÕ yayÕnlamÕútÕr ki, yÕlÕ olarak gösteriyor. Bundan aktaran di÷er tarihçiler de, ayni tarihi kabul etmiúlerdir. Gerçekten, adÕ
bundan baúka nüshasÕ bilinmiyor. Hâlbuki, adÕ geçen bu tarihten çok önce öldü÷ünden, bunun sonra bir geçen sultanÕn 664(1266)’de Gümüúpazar’da basÕlmÕú bir parasÕ varsa da, o÷lu ve halefi III. GÕyâseddin
Keyhüsrev’in de 663(1265) ‘de Konya ve di÷er yerlerde basÕlmÕú altÕn ve gümüú paralarÕ bulunmakla,
zorba tarafÕndan bastÕrÕlmÕú olmasÕ akla gelir. Bkz. Huart, Epiraphie, s. 17. Tevhîd, Katalog, s. 297. meskûkât kitaplarÕna uyarak, biz de 663(1265) yÕlÕnÕ kabul ediyoruz. Bkz. Galib, Takvim, s. 1, Tevhîd,
233 Muineddin Süleyman’Õn hayatÕna ait bilgi için Merzifon’da kendi adÕna olan bir kitabe dolayÕsÕyla Katalog, s. 298. [O. Turan, Selçuklular ZamanÕnda Türkiye, s. 531’deIV. KÕlÕçarslan’Õn ölüm tarihini
TOEM’da yayÕnladÕ÷ÕmÕz makaleye bakÕlabilir (yÕl 1333, s. 42-52). 1266(664) olarak kaydetmiútir.]