Page 77 - Halil Edhem
P. 77
70 148 KAYSERø ùEHRø 63
úeklinde ve kenarlarÕ sade silme-li, yüksek kaide üzerinde oturtulmuú olup, ço÷u
kümbedler gibi sekizgendir. O yörede çÕkan sarÕmtÕrak esmer renginde bir taútan
yapÕlmÕútÕr. KapÕ cephesiyle, yapÕnÕn kenarlarÕna bitiúik olan ince direkler geometrik
úekillerle iúlenmiútir. Çok küçük olan kapÕsÕnÕn üzerinde mukarnaslar ve bunun
yukarÕsÕnda kitabeyi içine alan bir mermer levha konulmuútur. Saçak silmesine
Bakara Suresi’nin ilk Âyet-i Kerimesi altÕnla yazÕlmÕútÕr. KapÕya, kâidenin sa÷
yüzünden bir küçük merdiven ile çÕkÕlÕr. Türbenin di÷er yüzleri düz olup, yalnÕz
kemerler çizgilerle bellidir ve bu yüzlere birer küçük pencere yerleútirilmiútir.
Kümbedin yukarÕsÕnda önce bulunmuú olmasÕ gereken sekiz yüzlü pramit yapÕ
220
yÕkÕlmÕú ve yalnÕz kubbe kalmÕútÕr (Resim 9). Türbenin içi tamamÕyla yÕkÕktÕr . Bir
zamanlar bu kümbedin karúÕsÕnda baúka bir kümbed daha bulundu÷undan «Çifte
Kümbedler» adÕ verilmiútir. Bu ikinci kümbedden bugün iz kalmamÕútÕr. Eyyûbî
yazÕsÕyla yazÕlÕ olan beú satÕr kitabesinin Türkçe tercümesi úöyledir: «BurasÕ,
Eyûbo÷lu Melik Adil Ebû Bekir’in -Allah onlarÕn kabirlerini nurlu, ruhlarÕnÕ ve
kokularÕnÕ güzel kokulu eylesin- kÕzÕ u÷ur ve bereketlerin kayna÷Õ, melikeler
melikesi, dünya ve ahiretin hatunu, üstün hasletlerin sahibi, zamanÕn zübeydesi,
dünyada kadÕnlarÕn efendisi, øslâm ve MüslümanlarÕn yüzakÕ, din ve dünyanÕn
koruyucusu, takva sahibi, güzel ahlâklÕ, saadetli melikenin úehitli÷idir. Bunun
yapÕlmasÕnÕ muhterem kÕzlarÕ -Allah onlarÕ emellerine ulaútÕrsÕn ve hallerini güzel
kÕlsÕn- 645(1247) yÕlÕnda emretti». Metni aúa÷Õdaki gibidir:
ΔϤμϋΓΪϫΰϟ ΔϤϟΎόϟΓΪϴόδϟ ΔϜϠϤϟΪϬθϣ άϫ (˺
ϥΎϣΰϟ ΓΪϴΑί ϢϟΎόϟΎԩϓ ˯ΎδϨϟ ΓΪϴγ ϦϴϤϠδϤϟϭ ϡϼγϻ ΓϮϔλ ϦϳΪϟϭ ΎϴϧΪϟ (˻
ϚϠϤϟ ΖϨΑ ΕΎϛήΒϟ ϭ ϦϴϤϟ ˯ΎΜϨϣ ΕΎϜϠϤϟ ΔϜϠϤϟΓήΧ ϵϭ ΎϴϧΪϟ ϥϮΗΎΧ ΓήΧΎϔϟ ϝΎμΨϟ ΔΒΣΎλ (˼
ΕέΪΨϤϟ ΎϬΗΎϨΑ [ϪΗ] έΎϤόΑ Εήϣ ΎϤϬΤϳέ ϭ ΎϤϬΣέ ήτϋ ϭ ΎϤϫήΒϗ ௌέϮϧ ΏϮϳ ϦΑ ήϜΑ ϰΑ ϝΩΎόϟ (̊
ΔϳΎϤΘγ ϭ ϦϴόΑέ ϭ βϤΣ ΔϨγ ϰϓ ΎϬϟΎΣ ϥΎδΧ ϭ ΎϬ ϟΎϣ ͿΎϤϬϐϠΑ (̋
Kitabenin yazÕlÕú úekli, ça÷ÕnÕn uyulmasÕ gereken usûllerine tamamÕyla
221
uygundur . «Meúhed» sözü MÕsÕr’da ve Suriye’de türbe ve mezar anlamÕna gelir.
«Eú-ùehide» kelimesi «El-Merhume» yerine kullanÕlmÕútÕr. Burada tesadüf olarak,
gerçekten bir kadÕnÕn mezarÕndan söz ediliyor. «Dünya ve ahiret hanÕmÕ» ve
«melikeler melikesi» terkipleri kadÕnÕn hükümdar ailesinden oldu÷una delildir. AdÕ
yazÕlÕ de÷ildir. Fakat, «Adaletli Hükümdar Eyyûp o÷lu Ebû Bekir kÕzÕ» diye apaçÕk
olmasÕyla, bu hatunun kim oldu÷unu anlamakta güçlük çekilmez. BabasÕ MÕsÕr ve
ùam Eyyûbileri’nden Melikül-Kâmil Muhammed’in o÷lu Melikül-Adil’dir ki,
635(1238)’den 637(1239-40)’ye kadar hüküm sürmüútür. Burada «Eyyûbo÷lu»
dedelerini göstermek için kullanÕlmÕútÕr. Sözü edilen kadÕn, yukarÕda adÕ bir daha
geçen ve Sultan I. Alâeddin’in karÕsÕ olan Melike Adile veya Melike-i Adile’dir.
Türbesi 645(1247) yÕlÕnda adÕ geçenin kÕzlarÕ tarafÕndan yapÕlmÕú oldu÷u kitabe
metninde geçti÷inden, yukarÕdaki soy kütü÷ünde gösterilen bir kÕz çocuktan baúka,
bir kÕzÕ da oldu÷u anlaúÕlÕr. Kitabenin tarihine göre, türbenin yapÕlÕúÕ II. øzzeddin
Keykâvus’un ilk saltanat devresine denk gelir. Geçerli olan usûle aykÕrÕ olarak,
burada sultanÕn adÕnÕn yazÕlÕ bulunmadÕ÷Õna úaúÕlmaz. Çünkü, Melike Adile,
Keykâvus’un babasÕ tarafÕndan öldürülmüútü. KÕzlarÕ tabiî bu acÕyÕ unutmamÕúlardÕr.
220 AdÕ geçen kümbed, bugün aslÕna uygun bîr úekilde onarÕlmÕútÕr (K.G.).
221 YukarÕda açÕklanan (XI nolu kitabe) Mahperi Hatun’u mezar kitabesiyle karúÕlaútÕrÕlabilir. [Her iki
kitabede yer alan unvan ve lâkaplarda benzerli÷in bulundu÷u hemen göze çarpmaktadÕr (K.G.)].