Page 74 - Halil Edhem
P. 74
144 KAYSERø ùEHRø 59 KAYSERø ùEHRø 67 145 60
Muhamrned’in daha henüz çok küçük olan kÕzÕ Gâziye Hatun’u da aldÕ÷ÕnÕ ve kendi memuriyeti ise, Cormagun Noyan gibi bir çeúit müfettiúlik ve kumandanlÕktÕ.
kÕz kardeúi Melike Hatun’u da Melikü’l-Aziz’in o÷lu ve halefi olan Melikü’n-NâsÕr Baycu’nun ilk iúi, Erzurum’u alÕp, halkÕnÕ öldürmek oldu. Selçuklu ülkesinden olan
Yusuf’a verdi÷ini, bu akrabalÕk ba÷Õndan dolayÕ Halep’te GÕyâseddin Keyhüsrev bu büyük úehrin elden gitmesi, Mo÷ollar tarafÕndan GÕyâseddin Keyhüsrev’e
198
adÕna hutbe okundu÷unu yazÕyor . indirilen ilk darbe olup, ileride daha büyük bir derdin çÕkaca÷Õna bir iúaretti. øúte bu
korku ile Selçuklular ordularÕnÕ düzenlemeye koyulduklarÕ gibi, ùam’dan ve komúu
øúte, bu evlenme meselesi de, Keyhüsrev’in iste÷i üzere sonuçlandÕktan sonra,
Selçuklu ülkelerini bÕrakmÕú olan Harezmlileri yeniden geri döndürülmeye devletlerden gerekli para ve toprak vermek gibi, tavizlerle maddeten yardÕm
istediler. Bunlardan bir kÕsmÕ da asker gönderdi. Hatta, Keyhüsrev’in ordusunda
giriúildiyse de baúarÕlamadÕ. Bu meseleden dolayÕ Eyyûbîler ortaya çÕkan bir Frenk, Ermeni askeri de vardÕ . Eski tecrübeli emîrler ordunun Sivas’da kalarak,
202
anlaúmazlÕk sonucunda açÕlan savaúta HÕsn Keyfâ Eyyûbîleri’nin elinde bulunan Mo÷ollarÕ burada karúÕlamayÕ ve bunun üzerine Sivas gibi önemli bir noktayÕ,
DiyarbakÕr alÕndÕ. Ve bu ülkelerde egemen olan hükümdarlarÕn bazÕlarÕ II. savunmayÕ Õsrarla tavsiye edip, istedilerse de, Keyhüsrev birtakÕm tecrübesiz
199
Keyhüsrev’in himayesini kabul ederek, adÕna para bastÕrdÕlar . Ancak bu mutlu adamlarÕn sözüne güvenerek, ordusuyla Erzincan’a do÷ru yürümeyi uygun buldu.
günler çok sürmedi. Samsat yakÕnÕnda bulunan Kefersût adÕ verilen yerde Selçuklu ordusu Sivas’Õn aúa÷Õ yukarÕ 60 km. kadar do÷usunda bulunan
ayaklanarak, baúÕna birçok halk toplayan Baba øshak adÕnda bir yalancÕ peygamber Köseda÷’Õn eteklerine ulaútÕ÷Õnda Mo÷ollarÕn da Erzincan Akúehir’i ovasÕna
204
203
637(1240) yÕlÕnda SelçuklularÕ epeyi u÷raútÕrdÕ. Hatta, bu olay sonradan o kadar yetiútikleri haberi gelmiúti. Selçuklular tarafÕnda büyük bir ümitsizlik görülüyordu.
önem kazandÕ ki, Keyhüsrev ilerisini düúünerek, Kubâdâbâd’a kapanmaya bile gerek ArtÕk, her an bir çarpÕúmanÕn olmasÕ bekleniyordu. Gerçekten, 6 Muharrem 641(26
gördü. Hele güç durum ile ve HacÕ Arma÷anúah adÕnda bir emîrin çalÕúmasÕyla, Haziran 1243) günü iki ordu arasÕnda çarpÕúma oldu . Selçuklular savaúÕn daha
205
Baba øshak ve yardÕmcÕlarÕ Amasya tarafÕnda tutularak, asmak suretiyle baúlarÕnda bozguna u÷rayarak, periúan bir durumda da÷ÕldÕlar. Sultan Keyhüsrev,
200
öldürüldüler. Ülke bu dertten de kurtuldu 639(1241) yÕlÕnda yine Eyyûbîlere karúÕ güçlükle kendini Tokat Kalesi’ne atabildi. Mo÷ollar ise, Sivas üzerine yürüdüler.
bir sefer daha yapÕlÕp, Silvan (Meyyâfarikin) Eyyûbîleri’nden Melikü’l Muzaffer Sivas kadÕsÕ bulunan Necmeddin KÕrúehrî adÕnda bir adam Mo÷ollarÕ karúÕlayÕp,
ùahabeddin Gâzi’nin yönetimi altÕnda olan Silvan alÕndÕ. Bu olay Selçuklu Devleti halkÕn baú e÷di÷ini bildirmesi üzerine Sivas’Õ yalnÕz üç gün ya÷ma etmekle
için son bir úeref olarak sayÕlÕr. Çünkü bundan sonra, artÕk Anadolu Selçuklu Devleti yetindiler .
206
istiklâlini yitirerek, Mo÷ollara haraç vermek zorunda kalÕyor ve süratle yok olmaya
201
do÷ru gidiyordu . øbn Bîbî, Selçuknâme’de (s. 241). Mo÷ollarÕn Kayseri’ye gidip, burayÕ nasÕl alÕp,
207
yÕktÕklarÕnÕ aúa÷Õdaki gibi anlatÕyor : «GÕyâseddin’in annesi, bu aralÕk Kayseri’den
Bilindi÷i gibi daha Cormagun Noyan sa÷ iken, kaan tarafÕndan Baycu adÕnda 208
baúka bir noyan onun yerine getirilip, Anadolu’nun alÕnmasÕ iste÷iyle o tarafa Sis’e sÕ÷ÕnmÕútÕ . Köseda÷ Meydan SavaúÕ’ndan kaçabilen Melikü’z-Zehhâd,
Samsameddin Kaymaz Camedar ve Topal Fahreddin Ayaz, Kayseri Kalesi’ne gelip,
yollanmÕútÕ. Baycu’nun Anadolu’ya geliúi 640(1242) tarihine denk gelip, kule ve duvarlarÕnÕ onararak sa÷lamlaútÕrdÕlar. Mo÷ol ordusu, oraya yetiúti÷i zaman,
kale dÕúÕnda ne bulduysa ya÷malayÕp, yakÕp yÕktÕlar ve öldürdüler. Ertesi günü
198 Ebu’1-Fida, c. 3, s. 170. Deguines, c. 2, Konya SelçuklularÕna âit bölümde, s. 64. Brosset, kÕsÕm 1,
s. 432. Melikü’n-NâsÕr Yusuf Selâhaddin’in, II. G. Keyhüsrev’in adÕ da birlikte bulundu÷u halde, Baycu, di÷er noyanlarla úehir üzerine yürüdü. Bütün halkÕn güvendi÷i Sivas KapÕsÕ
209
210
Halep’te basÕlmÕú paralarÕ vardÕr. Bundan dolayÕ, meskûkât (paralar ilmi) için Ebu’l-Fida’nÕn açÕklamasÕ burcuna köleler ve fakirlerin çekmekle görevlendi÷i üç mancÕnÕk koydurdu. On
çok önemlidir. Bkz. Tevhîd, Katalog, s. 230. Bu paradan sözeden Zambaur, Contributions, kÕsÕm 3, s. beú gün úiddetle savaú oldu. Burçta büyük gedikler açÕldÕ. Askerler úimdiye kadar
180’de Selçuklular ile Eyyûbîler arasÕndaki akrabalÕk iliúkilerini bîr úema ile açÕk bir úekilde göstermiútir
ki, biz Keykubâd’Õn eúleri Mâhperi Hatun ile Melike Adile’nin ve çocuklarÕ olan KÕlÕçarslan, Süleyman
ve Melike Hatun’un adlarÕnÕ da eklemek gibi bazÕ küçük de÷iúiklikle aúa÷Õdaki gibi yazÕyoruz: 202 Köseda÷ Bozgunu’nda en önce kaçanlarÕn Frenk askeri oldu÷unu, Le Beau (c. 18, s. 457, not, 1. ),
yazÕyor.
203 Köseda÷ bugün, bu ad ile anÕlÕp, Zara KasabasÕ’nÕn kuzeyindedir. Önceleri buraya «Alagüh»
(:Alada÷) derlerdi, Hammer, Tarihi ølhâniyan (Alm. ) c. 1, s. 111.
204 Erzincan Akúehir’i hakkÕnda yukarÕda gerekli bilgiler verilmiútir. Bkz. not 156.
205 øbn Bîbî, Farsça Selçuknâme, s. 239’da bu tarihi verip, savaúÕn cuma günü oldu÷unu ekliyor.
[Halil Edhem, bugünü verirken yanÕlmÕútÕr. Çünkü, kaynak gösterdi÷i øbn Bîbî, Adnan Erzi núr. s. 517’de
6 Muharrem de÷il, 11 Muharrem 641 Perúembeyi vermektedir. Bu tarih itibariyle, savaú 1 Temmuz
1243’de olmuútur. Osman Turan, Selçuklular ZamanÕnda Türkiye, s. 437 ve not 56’da de÷iúik
kaynaklardan istifade ile hesabÕnÕ yaparak, savaú tarihini, 3 Temmuz 1243 úeklinde tesbit etmiútir (K.G.)].
Hâlbuki, Wüstenfeld’in tahvil cedvellerine göre; muharremin altÕsÕ, bir pazartesine denk gelir.
MüneccimbaúÕ, Câmiü’d-düvel’de 11 Muharrem 641 diyor ki, bu da adÕ geçen tahvil cedvellerine göre;
bir cumartesi olmasÕ gerekir. Ebu’1-Fida (c. 3, s. 179)’da 641(1243) yÕlÕnÕ gösterdi÷i halde, Ebu’l-Ferec,
640, D’hosson, Mo÷ol Tarihinde (Fr. ) Ebu’l-Ferec’in verdi÷i tarihi kabul ediyor (c. 3, s. 82, not, 1).
206 Nüveyrî’ye dayanarak, D’hosson (c. 3, s. 82), Mo÷ollarÕn bu sÕrada pek çok adam öldürerek, úehir
199 MüneccimbaúÕ, Câmiü’d-düvel; Galib, Meskûkât-t Türkmâniye Katalo÷u, s. 68, 103 ve 134. surlarÕnÕ yÕktÕklarÕnÕ yazÕyor.
Tevhîd, Katalog, s. 230. 207 MüneccimbaúÕ, Câmîü’d-düvel’de Mo÷ollarÕn Kayseri’yi aynÕ yÕl içinde, yani 641(1243)’de yakÕp
200 øbni Bîbî, Farsça Selçuknâme, s. 277. Hüseyin Hüsâmeddin, Amasya Tarihî, c. 2, s. 362-380. yÕktÕklarÕnÕ yazÕyor.
208 YukarÕda not, 190’a bakÕnÕz.
201 Eski tarihçilerden øbn Bîbî, Ebu’l-Ferec ve MüneccimbaúÕ ve yenilerden Hayrullah Efendi, Necim
AsÕm’Õn Türk Tarihi ve Encümen’in yayÕnladÕ÷Õ OsmanlÕ Tarihi bu olaylar hakkÕnda çok bilgileri içine 209 Sivas KapÕsÕ’nÕn yeri için (Resim 2) kale krokisine bakÕnÕz.
almaktadÕrlar. 210 Palespus: Fakirler toplulu÷u demektir.