Page 70 - Halil Edhem
P. 70

140  KAYSERø ùEHRø   55                 KAYSERø ùEHRø                        63  141  56

                               189
 Kitabenin ikinci satÕrÕndaki «el-mutasaddÕka bi’l-malî  ulüf» (binlerce mal  sadaka   evlendi÷ini yazÕyor .  Fakat, GÕyâseddin bundan olmayÕp, baúka bir  anneden ve
 veren) demektir.   daha önce dünyaya  gelmiútir ki, bunun  da Mahperi Hâtun oldu÷unu kitabeler
               ö÷retiyorlar. Câmiinin yapÕlÕúÕna ait olan kitabeler, hep II. Keyhüsrev’in iktidarÕnÕn
 XII           ilk yÕllarÕna  ve  Mahperi Hatun’un  mezar kitabesi  ise, Keyhüsrev’in ölümünden
               sonraki zamana rastlar.
 Selçukî Hâtun’un MezarÕ, 683 (1284): Huand Hâtun Türbesi için de bulunan
 di÷er bir mezarÕn baúucunda 0–60 m. boyunda  ve 0.33 m. enindeki kitabenin   Tarihçilerin açÕklamalarÕna göre, Anadolu’ya yapÕlan Mo÷ol saldÕrÕlarÕndan
 Türkçesi  úöyledir: «Esirgeyen ba÷Õúlayan Allah’Õn adÕyla, bu  kabrin sahibi,   dolayÕ,  Keyhüsrev’in ailesi Sivas’tan  veyahut  Konya’dan Kayseri’ye gelmiúler ve
 Keykubâd o÷lu,  ùehid  Sultan Keyhüsrev’in Muharrem 6[80] (Mart 1284) yÕlÕnda   muharrem 641 (haziran 1243)’de baúgösteren Köseda÷ yenilgisi üzerine, Kayseri de
 ölen kÕzÕ Selçukî Hâtun’undur.» Metni aúa÷Õdaki gibidir:   büyük tehlikeye u÷ramakla, adÕ geçen  sultanÕn annesiyle, karÕsÕ ve kÕzÕ Küçük
                                                                          190
               Ermenistan KralÕ Hetum’un  úehirlerinden olan Sis’e  sÕ÷ÕnmÕúlardÕ . Ancak,
 ϢϴΣήϟ΍ ϦϤΣήϟ΍ ௌ ϢδΑ (˺   Anadolu’da Mo÷ol baúkomutanÕ olan Baycu Noyan’Õn úehri istemesi ve kesin emri
 ήΒϘϟ΍΍άϫ ΔΒΣΎλ (˻   üzerine, belki de kendi çÕkarÕnÕ temin için Kral Hetum, bu prensleri Mo÷ollara
 ΖϨΑ΍ ϥϮΗΎΧ ϰϗϮ̪Ϡγ (˼   teslim etmiútir. Bu güveni kötüye kullanÕúÕndan dolayÕ çok üzülen Sultan Keyhüsrev,
 ϭήδΨϴϛ ΪϴϬθϟ΍ ϥΎτϠγ (̊   öç alma iste÷iyle Hetum’a karúÕ bir savaú açmÕú, fakat, Tarsus KuúatmasÕ sÕrasÕnda
 ΔΜϠΛ ΔϨγ ϡήΤϣ ϰϓ ΩΎΒϘϴϛ ϦΑ (̋   ölmüútür.  øleride görülece÷i gibi, Mo÷ollarla barÕú  642 (1244) yÕlÕna ve Tarsus
 ΔϳΎϤΘγ   ϥϭ (̌   SavaúÕ ile GÕyâseddin Keyhüsrev’in ölümü de 644(1246) yÕlÕna denk geldi÷inden,
               acaba, Hetum bu Müslüman kadÕnlarÕ Mo÷ollara barÕútan önce mi, yoksa sonra mÕ
 Sultan II. GÕyâseddin Keyhüsrev’in kÕzÕ olan Selçukî Hatun’un bu  mezar   teslim etti ve bunlar Mo÷ollar yanÕnda ne  kadar  zaman kaldÕlar? Keyhüsrev’in
                                                                                 191
 kitabesinde  görülen sadelik, kendisinin, babasÕ ve  büyük annesinden  çok sonra   ölümü sÕrasÕnda yanÕnda mÕ idiler? Buralara dair tarihler bir  úey söylemiyor .
 ölmüú oldu÷unu  gösterir. Çünkü, adÕ geçene, ne  bir  lâkap, ne de  bir  ünvan   Herhalde Keyhüsrev’in  ölümünden epeyi zaman sonra,  øbn Bîbî, iki kere  daha
                                                   192
 verilmiyor. Hâttâ, babasÕ Sultan Keyhüsrev’in  bile,  «GÕyâseddin» unvanÕ   «Sultan GÕyâseddin’in annesi»ni anÕyor ki , bu da olaylarÕn geliú sÕrasÕna göre
                                            193
 yazÕlmamÕútÕr. Kimbilir Selçukî Hâtun, Keyhüsrev’in hangi karÕsÕndan do÷muútur.   651(1253) yÕllarÕnda olmasÕ gerekir . Demek oluyor ki, Mahperi Hâtun, bu yÕllar
 Belki, di÷er erkek kardeúleriyle bir anadan  olmadÕ÷Õndan dolayÕ, babasÕnÕn   içinde daha yaúÕyordu. Türbe içinde gömülü bulunan Selçukî Hatun, Ermeni KralÕ
 184
 ölümünden sonra  öksüz gibi ortada  kalmÕútÕr .  Bu hususlarÕ bakabildi÷imiz   tarafÕndan Mo÷ollara teslim edilen prenses ve kitabesiz kabir  de, Keyhüsrev’in
 kaynaklar söylemiyor.   karÕsÕnÕn olmasÕ yakÕn ihtimaldir.
 Selçukî  Hatun’un  ölüm tarihinin  bir  bölümü, yani onlar hanesi, «erkam-Õ   Huand Hatun Câmii kitabelerinde, adÕ yazÕlÕ olan Sultan II. GÕyâseddin
 divâniyye» (bazÕ Arap harfleriyle gösterilen rakamlar) ile  yazÕlÕdÕr. Biz, bunu   Keyhüsrev’in 634(1237)  yÕlÕnda babasÕnÕ zehirledi÷ini yukarÕda görmüú ve bu
 «muharrrem ayÕ, yÕl 3, nun (n) ve 600» úeklinde anlamÕútÕk. Nun: 80 oldu÷una göre;   cinayetin olabilecek nedenlerini açÕklamÕútÕk. Bilindi÷i gibi I. Alâeddin Keykubâd’Õn
 185
 683 yÕlÕnÕn muharrem ayÕ (Mart 1284) ortaya çÕkar . Bununla beraber, bu tarihi   Melike Âdile’den  olan o÷lu KÕlÕçarslan’Õ veliaht tâyin etti÷inden, öldü÷ü zaman
 yerinde  bir kere daha incelemek gerekir.  E÷er bizim anladÕ÷ÕmÕz  úekil do÷ruysa,   vezirlerinden bazÕlarÕnÕn bu çocu÷u tahta çÕkarmak gibi önemsiz giriúimleri tabiî
 Selçukî Hatun, babasÕndan otuz dokuz yÕl sonra ölmüú oluyor. Selçukî adÕna øslâmî   sonuç vermeyerek, GÕyâseddin Keyhüsrev tahta çÕkmÕú ve bütün devlet adamlarÕ bu
 186
 kitabelerde çoklukla rastlanÕr .   olup bittiyi kabul ve onaylamaya mecbur olmuúlardÕ. AdÕ geçen sultanÕn saltanatÕnÕn
               son yÕllarÕ, Selçuklu Devleti ve belki øslâm dünyasÕ için ne kadar acÕklÕ ve ne kadar
 YukarÕda incelenen IX, X ve XI nolu kitabeler hayÕr sahibesi Mahperi Hatun’a   üzüntülü olduysa, saltanatÕn ilk yÕllarÕ da, o kadar kanlÕ olup, türlü türlü cinayetlerle
 aittir. AdÕ geçenin gerek adÕ ve gerekse Sultan II. GÕyâseddin Keyhüsrev’in annesi
 187
 oldu÷u bu kitabeler metninden anlaúÕlÕyor . Bundan dolayÕ, Mahperi Hatun, Sultan   189  Farsça Selçuknâme, s. 123. øleride Melike Adile’nin kabir kitabesini görece÷iz.
 I. Alâeddin Keykubâd’Õn karÕsÕdÕr. Kendisinin kimin kÕzÕ veyahut nereli oldu÷unu   190  øleride anlatÕlan Köseda÷ SavaúÕ’na ve not, 208’e bakÕnÕz.
 188
 bilemiyoruz .  øbn Bîbî, Alâeddin’in yalnÕz Melik Âdil  kÕzÕ Melike  Adile ile   191  Bu konuda bkz.  øbn Bîbî, Farsça  Selçuknâme, s. 241-245. Simpad,  Küçük Ermenistan KrallÕ÷Õ
                                                              Tarihi, s. 649-650., Le Beau,  c. 17, s. 458., Delaurier,  Journal Asiatique, 1858, c. 11, s. 432. Gerek
 184  Keyhüsrev’in Tamar Hatun’dan olan bir kÕzÕ «Gürcü Hâtûn» adÕyla anÕlÕp, Mu’izzeddin’in karÕsÕ   Ermeni tarihçileri, gerekse bunlara dayanarak  yazan  bu iki yazar, bu  olaylarÕ 1244 ile 1246 yÕllarÕ
 idi. Bkz. «Merzifon’da Pervâne Muineddin Süleyman» adÕnda bir kitabe, TOEM’da makale, yÕl 1333, s.   arasÕnda gösteriyorlar ki 642-644 H. yÕllarÕna denk gelir.
 42.              192  øbn Bîbî, el-Evâmirü’l-Alâiyye fi’l-Umûrø’l-Alâiyye núr. Adnan S. Erzi, TÕbkÕ basÕm, Ankara 1956,
 185  Erkâm-Õ Divâniyye, Selçuklu paralarÕnda Keyhüsrev zamanÕnda kullanÕlmaya baúlamÕútÕr. Bkz.   s. 608’de “Sultan II. Alâeddin Keykubad devlet adamlarÕ ve hediyelerle Kaan’Õn yanÕna hareket ettiler.
 Galib, Takvim, s. 55. Tevhîd Katalog, giriú, s. XIII. [Osman Turan da, Selçuklular ZamanÕnda Türkiye, s.   Yolda Sultan GÕyâseddin’in annesi  ve adamlarÕ onlara katÕlarak, Sultan Alâeddin’in ba÷lÕlarÕ arasÕnda
 403’de 1284 yÕlÕnÕ almÕútÕr].    yerlerini aldÕlar” demesine karúÕlÕk, Osman Turan, Selçuklular ZamanÕnda Türkiye, s. 472’de adÕ geçen
 186  TOEM, yÕl, 1331, s. 654, 665 ve not 1.    kaynaktan aktarÕrken,  «Sultan GÕyâseddin’in zevcesi, Keykubâd’Õn anasÕ da arkadan o÷luna yetiúenler
               arasÕnda idi.» diyerek, yanÕlmÕútÕr Bkz. AynÕ eserin Mürsel Öztürk tercümesi, c. II, s. 136.(K.G.).
 187  Mahperi Hatun’un Zile ve Tokat arasÕnda bulunan Pazar Köyü yakÕnÕnda güzel eserlerden, fakat   193
                     øbn Bîbî, s. 277. Emîr Karatay’Õn Kayseri’de ölümünden sonra, adÕ geçenden söz ediyor. Emîr
 ne yazÕk ki, yÕkÕlmaya yüz tutmuú çok büyük bir hanÕ olup, kitabesi 636(1239) tarihini taúÕr. YapanÕn adÕ,   Karatay’Õn ise, adÕ geçen yÕllar içinde ölmüú olmasÕ akla gelir. [Osman Turan,  a.g.e., s. 472’de Emir
 «Sultanlar SultanÕ’nÕn annesi Mahperi Hatun» úeklinde yazÕlÕdÕr.    Karatay’Õn ölüm tarihini, 28 Ramazan 652 (11 KasÕm 1254) olarak kaydeder. Demek ki. Mahperi Hatun
 188  Mâhperi Hatun, Kalonoros Kalesi hâkimi BizanslÕ Kyr Vart’Õn kÕzÕdÕr. Bkz. Osman Turan, a.g.e.,   1254’den sonra ölmüú oluyor. (K.G.)]. Bkz.  TOEM’de yayÕnladÕ÷ÕmÕz,  «Kara DayÕ HanÕ» makalesi,
 s. 335-336, 455. (K.G.)   (1331), s. 521.
   65   66   67   68   69   70   71   72   73   74   75