Page 72 - Halil Edhem
P. 72

142  KAYSERø ùEHRø   57                 KAYSERø ùEHRø                        65  143  58


 doluydu. Tahta çÕkar çÕkmaz, vezirli÷e getirdi÷i Emîr  Sadeddin Köpek’in etkisi   (Tu÷rul)’un o÷lunu almÕútÕ. Bu genç yalnÕz, güzelli÷i ve boyunun düzgün olmasÕyla
 altÕna girerek, bunun fikriyle babasÕnÕn zamanÕnda Selçuklulara sÕ÷Õnan ve sevgiyle   de÷il, kahramanlÕk ve yi÷itli÷iyle de tanÕnmÕú oldu÷undan, melike kendisini görür
 karúÕlanan  Harezmlilerin ileri gelen ve emirlerinden  KÕr/KayÕr Han’Õ tutuklanarak   görmez derin bir aúk hissi duyarak, onunla evlenmek istedi ve evlendi. Bundan bir
 ZamantÕ Kalesi’ne kapatmakla, burada ölmesine neden oldu÷undan Anadolu’da   kÕzÕ dünyaya gelip, Rosudan’Õn  annesine ba÷lÕlÕkla «Tamar/Thamara» adÕyla
 yerleúmiú Harezmliler, ülkeyi bÕrakÕp, gittiler. Bu durum onlarÕn da÷ÕlmalarÕna   adlandÕrÕldÕ. Sonra bir o÷lu da oldu. Buna  da «Dâvîd» adÕnÕ verdiler. KÕz
 neden olduktan sonra, sanki bir eúkiya çetesi gibi, yok  oluncaya kadar Suriye’de   büyüdükten sonra Selçuklu SultanÕ Rükneddin (Alâeddin olacak) o÷lu GÕyâseddin,
 dolaútÕlar. Bundan sonra Taceddin Pervâne, Hüsameddin KÕmerî  ve Kemaleddin   bunun ola÷anüstü olan güzelli÷ini bilmekle, kendisine vermesi için  melikenin
 Kamyar gibi Alâeddin zamanÕnda da  yararlÕklarÕ görülen Selçuklu devlet   yanÕnda ricada  bulunarak birçok da  hediyeler  vermiúti.  Melike Rosudan da din
 adamlarÕnÕn ileri gelenlerini birer nedenle öldürttü. Bu kadar zalimlik yetmemiú gibi,   de÷iútirtmek úartÕyla kÕzÕnÕ GÕyâseddin’e eú olarak vermeye razÕ olup, büyük tantana
 suçsuzlu÷u  bilinen üvey annesi Melike Âdile’yi önce Ankara Kalesi’ne kapatÕp,   ve birçok çeyiz ile gönderdi. Ülkelerinden Açkur adlÕ yeri de timar olarak kÕzÕna iktâ
 sonra idam ettirmiú, adÕ geçen melikeden  olan çocuk yaútaki kardeúleri  øzzeddin   etti.
 KÕlÕçarslan ile Rükneddin Süleyman’Õ hapis ve bir söylentiye göre öldürtmüútür.
                  GÕyâseddin’in Prenses Tamar ile evlilik tarihini,  ne  øbn Bîbî, ne  de Gürcü
 øbn Bîbî ve ondan aktararak Selçuklu tarihini yazanlar, bu kadar cinayetleri hep   tarihçileri vermiyorlar. Fakat øbn Bîbî’de olaylarÕn sÕrasÕna bakÕlÕrsa 634(1237) veya
                                                  196
 Sadeddin Köpek’e yükletmektedirler. Fakat, acaba Sultan Keyhüsrev’e de, bundan   635(1238) yÕlÕ  içinde oldu÷u anlaúÕlÕyor .  Bu  evlilikten Keykûbâd (sonra II.
 hiçbir pay düúmez mi? BabayÕ, üvey anayÕ, kardeúleri ve tecrübeli devlet adamlarÕnÕ   Alâeddin Keykubâd)  adÕnda  bir o÷lu ile  Muineddin Pervane ile evlenen Gürcü
 yok etmek gibi utanÕlacak durumlarÕn, sorumlulu÷undan Sultan Keyhüsrev, suçsuz   Hatun adÕnda bir kÕzÕ dünyaya gelmiútir. Selçuklu paralarÕna «aslan ile güneú» (ùir-ü
 çÕkarÕlabilir mi? Biz zannederiz ki, çÕkarÕlmaz. Çünkü, Sadeddin Köpek’in kuvvetli   Hürúid) resminin konmasÕ II. Keyhüsrev’in Prenses Tamar ile bu evlili÷i üzerine
                                197
 idâresine kapÕlmÕú oldu÷u kabul edilirse bile, bir sultanÕn hiç olmazsa bu gibi haksÕz   âdet oldu÷u söylenir . GÕyâseddin Keyhüsrev, Gürcü melikesinin kÕzÕndan baúka,
 davranÕúlarÕn giderilmesine çaba göstermesi gerekmez miydi? Bunlardan dolayÕ bize   Mengüceko÷ullarÕndan  Kögonya  (ùarkî-karahisar)  Meliki  Muzaffereddin
 göre; Sadeddin Köpek, Keyhüsrev’in elinde bir alet idi ve bütün bu cinayetleri kendi   Harezmúah’Õn kÕzÕnÕ da aldÕ÷ÕnÕ ve Sultan Celâleddin  Harezmúah’Õn yakÕn
 iúine de uygun görmesiyle, efendisinin emrini uyguluyordu.    akrabasÕndan bir kÕz ile de niúanlandÕ÷ÕnÕ yukarÕda söylemiútik. Fazla olarak, Ebu’1-
               Fida, Keyhüsrev’in 635(1238)  yÕlÕnda  Halep Eyyûbîleri’nden Melikü’l-Âziz
 Bu acÕ  veren olaylarÕn hepsi 634(1237) yÕlÕ içinde veya 635(1237) baúlarÕnda
 olmuútur. Belki çok ümitsiz ve kederli olan ülke  halkÕnÕn gözlerini  baúka yöne
                    Ebu’l-Ferec, Muhtasarü’d-düvel, s. 447’de yÕlÕnÕ vermeyerek bu evlilikten söz ediyor. Hâlbuki,
                  196
 çevirmek amacÕyla, bu son yÕl içinde Sadeddin Köpek idâresinde bir sefer açÕlarak   ayni tarihçinin Süryanice tarihinde  634(1237) yÕlÕ gösterildi÷ini ve Prenses Tamar ile birlikte ye÷eni
 633(1238) HaziranÕnda Samsat  alÕndÕ.  Bundan dolayÕ tabiî olarak Sadeddin’in   Küçük Davîd’in de geldi÷ini, beraberinde Metropolit ve birçok rahiplerin de bulundu÷u ve fakat bir süre
 gururu arttÕ. Bununla  birlikte, halk arasÕnda  Sadeddin’in hakkÕnda  dedikodular ve   sonra, Tamar øslâmiyeti kabul etti÷inden metropolit ile David’in Keyhüsrev tarafÕndan hapsedildi÷ini ve
 úikâyetler oluyordu. Di÷er yönden Sultan Keyhüsrev, yapÕlan haksÕzlÕklardan dolayÕ   ancak Mo÷ol istilâsÕndan sonra kurtarÕldÕklarÕnÕ, Saint Martin, c. 2, s. 292’de ve Brosset, kÕsÕm, I, s. 502,
 piúman olup, vicdan azabÕ duymuú olacak ki, Sadeddin Köpek’i asarak öldürttü .   not 2’de söylüyorlar.
 194
 Bu suretle devlet ileri gelenlerinin gönlünü almak ve belki mal ve canlarÕnÕn artÕk   197  « ùir-ü Hürúid» li paralar, ilk defa olarak, II. GÕyâseddin Keyhüsrev zamanÕnda basÕlmÕú olup, bu
 korunmuú oldu÷unu göstermek istedi. Bütün ülke, öç aldÕktan sonra rahatladÕ.   niúan nasÕl ki, «Kiyâniyan» hükümdarlarÕ (eski øran úahlarÕ)ndan Hüsrev’ü Perviz, kendisiyle karÕsÕ ùîrîn’i
               temsil etmek üzere, kabul etmiúse, GÕyâseddin de karÕsÕ Tamar  Hatun’a olan aúÕrÕ sevgisinden dolayÕ,
 Her nasÕlsa Köpek’in isteklerine yardÕm etmeyen, bununla birlikte gözden düúüp,   gümüú paralarÕna, kendisini aslan ve karÕsÕnÕ da, onun üstüne kadÕn yüzlü do÷an bir güneú resmi ile tasvir
               etti÷ini, tarihçiler ve  meskûkât (paralar ilmi) kitaplarÕ, bu söylentinin kayna÷ÕnÕ bildirmeksizin,
 iúlerinden olan  ünlü  emirlerden  Celâleddin  Karatay ve Mühezzibeddin Ali  úimdi   birbirinden aktarÕyorlar. En eski söylentilerden biri olmak üzere 6 Camaziyelâhir 685 (30 Temmuz 1286)
 yine büyük makamlara geldiler ve Selçuklu Devleti’nin içiúlerini bir dereceye kadar   ‘da ölen Ebu’l-Ferec, Arapça, Tarih-i Muhtasarü’d-düvel, s. 447’de úöyle söylüyor: «... Gürcü sultanÕn
 düzenledikten baúka, bazÕ önemli  úehirlerin alÕnÕúÕnÕ bile baúardÕlar. Bu geçici   kÕzÕnÕ nikahlayÕp, onu çok sevdi÷inden, onun resmini paralar üzerine yaptÕrmak istedi. Kendisine, talihine
 rahatlamadan yararlanan Sultan Keyhüsrev, yukarÕda açÕklandÕ÷Õ  gibi, babasÕnÕn   niúane olsun diye, üzerinde güneú bulunan bir aslan resmi yaptÕrmasÕ tavsiye edildi. »
                  Selçuklu sultanlarÕ ile Gürcü kral ailesi arasÕnda  var olan akrabalÕk aúa÷Õda soykütü÷ü ile
 sa÷lÕ÷Õnda 629(1232) yÕlÕnda kendisine niúanladÕ÷Õ Gürcü Melikesi Rosudan’Õn kÕzÕ   gösterilmiútir:
 ile evlenmesini ele alarak, Gürcü prensesini Kayseri’ye getirtip ve burada büyük bir
 gösteriú ile nikahÕ kÕydÕrdÕ. Yine yukarÕda, etraflÕca görüldü÷ü gibi, bu kÕzÕn babasÕ
 Melik Mu÷iseddin Tu÷rulúah’Õn o÷lu Davud  olmasÕ  ihtimalinden dolayÕ Selçuklu
 ailesiyle zâten akrabalÕ÷Õ da vardÕ. Bu konuda Brosset, Gürcü tarihçilerine
 195
 dayanarak,  úu cümleleri yazÕyor .«Bu zamanlarda Melike Rosudan, Orthul

 194   Aksaray yolu üzerinde ve Konya’ya dört saat uzaklÕkta bulunan  Zâr-Zâtin (Sadeddin’den
 gelmedir) HanÕ’nÕ [Osman Turan, Selçuklular ZamanÕnda Türkiye, s. 413’de Halk dilinde... Zâzadin HanÕ
 denilmektedir, der], Sadeddin Köpek yaptÕrmÕú olup, iç kapÕsÕnda 633(1236) tarihli I. Alâeddin Keykubâd
 adÕna ve dÕú kapÕsÕnda da; II. Keyhüsrev adÕna iki kitabesi vardÕr. Hüseyin Hüsameddin, Amasya Tarihi,
 c. 2, s. 365, not 1’de Köprü KazasÕ köylerinden bugün Köpek Köyü adÕ verilen  yerde, Sadeddin’in
 soyundan olan «Köpeko÷ullarÕ» çiftli÷i bulundu÷unu ve Çelebi Sultan Mehmed Han Devri’nde Amasya
 olaylarÕ sÕrasÕnda adÕ geçen Köpeko÷lu’nun bunlardan oldu÷unu açÕklÕyor.
 195  Gürcistan Tarihi, KÕsÕm, I, s. 501.
   67   68   69   70   71   72   73   74   75   76   77