Page 67 - Halil Edhem
P. 67
60 138 KAYSERø ùEHRø 53
Huand Câmii, do÷usunda bulunan ve tepesi çok süslü olan arka kapÕnÕn
üstündeki mermer kitabenin Türkçesi úöyledir: «Bu mubarek mescidin inúasÕnÕ
Keykubâd o÷lu, büyük sultan, din ve dünyanÕn koruyucusu, fetihler sahibi
Keyhüsrev devrinde 635 (1238) yÕlÕnda, büyük melike, din ve dünyanÕn yüz akÕ
Mahperi Hatun emretti -Allah onun yüce varlÕ÷ÕnÕ sürekli kÕlsÕn-». Metni aúa÷Õdaki
gibidir:
ϭΎϴϧΪϟ ΙΎϴϏ Ϣψϋϻ ϥΎτϠδϟ ϡΎϳ ϰϓ ϙέΎΒϤϟ ΪΠδϤϟ () άϫ ΓέΎϤόΑ Εήϣ (˺
ϯήΑ ϩΎϣ ϦϳΪϟϭ ΎϴϧΪϟ ΓϮϔλ ΓήϴΒϜϟ ΔϜϠϤϟ ΩΎΒϘϴϛ ϦΑ ϭ ϭήδΤϴϛ ΘϔϟϮΑ ϦϳΪϟ (˻
ΔϳΎϤΘγ ϭ ϦϴΜϠΛϭ βϤΧ ΔϨγ ϰϓ ΎϬϟϼΟ ϝϼυ ௌ ϡΩ ϥϮΗΎΧ (˼
IX nolu kitabenin baúÕnda «ammere» yazÕlÕ iken, burada daha do÷ru olarak
«ammeret» yazÕlmÕútÕr. Her iki kitabede «hâzâ» (bu) kelimesinin elif harfi
konmamÕútÕr. Yine IX noluda «el-câmii» sözü yazÕlÕyken, burada «el-mescid»
görülüyor ki, ikisi de bir anlama gelir. Birincisinde yapanÕn adÕ yazÕlÕ de÷ildir. Bu
kitabede ise, «Mahperi Hatun» oldu÷u açÕkça bellidir. «Peri kelimesi, bir nokta ile
«Beri» úeklinde yazÕlÕdÕr.
Mahperi Hatun’un Türbesi: Bu türbenin yeri, câmiin kuzeybatÕ köúesinde ve
câmii ile medresenin arasÕnda bulunan bir açÕklÕ÷Õn ortasÕndadÕr (Levha, 2). Türbeye
174
camiden girilir . DÕúÕ çak süslü olan bu türbe mukarnaslar ile donanmÕú ve kare
úeklinde yükselen bir kâide üzerinde sekiz yüzlü küçük bir yapÕdÕr (Resim, 8). Her
bir yüzünde çifte çizgili birer sivri kemer görülüp, bunlarÕn iç tarafÕ kesme taútan
olarak, düz bÕrakÕlmÕú ve buralara yalnÕz birer küçük pencere yerleútirilmiútir. Kemer
pervazlarÕ, çeúitli biçimde geometrik úekillerle iúlenmiú oldu÷u gibi, kemerlerin
zarlarÕ sÕra ile eski mimarîden alÕnmÕú meandr (sarmaúÕk)lar veya baúka geometrik
úekiller doldurulmuútur. Türbenin sekiz kenarÕna, süslemeli, yine sÕra ili de÷iúmek
ve fakat di÷er bölümlerinin süslemeleriyle uyuúan birer bitiúik direk konulmuútur.
Türbenin yukarÕ bölümünde ise, önce «Âyete’l - Kürsyi içine alan kabartma
olarak parlak nesih yazÕsÕyla yazÕlmÕú bir kuúak dolaúÕr. Bunun üstünde bir sÕra
mukarnaslardan ibâret bir saçak bulunup, köúe direklerinin zirvesine denk gelen
175
kÕsÕmlar zarif bir úekilde direk baúlÕklarÕ yerini tutar . BunlarÕn üstünde de sâde
meandrlar ile iúlenmiú bir pervaz konulmuútur. Bütün binanÕn damÕ taútan yapÕlmÕú
olarak, sekizgen bir türbedir. Bununla beraber türbenin genel yapÕsÕ Anadolu’da çok
176
bulunan ve kümbed adÕ verilen bir tarzdadÕr . Türbenin kapÕsÕ sonradan câmiye
177
ba÷landÕ÷Õndan úimdi oradan girilir . Türbenin içi çok sâde olup, çok kere
kümbedlerde görüldü÷ü gibi, tavanÕ bir kubbeden ibarettir. Türbenin içinde üç adet
kabir bulunur ki, bunlardan biri Mahperi Hatun’un, ikincisi Selçukî Hatun’un
178
mezarlarÕdÕr. Üçüncü mezarÕn kitabesi yoktur .
XI
174 Halil Edhem’in bu görüúünü do÷rulayacak, câmiden türbeye açÕlan bir kapÕ olmadÕ÷Õ gibi, böyle
bir kapÕ veya giriú yeride yoktur. AdÕ geçen türbeye bugün iúyeri olarak kullanÕlan medresenin içinden
girilmektedir. Türbe 1981 yÕlÕ içinde Kültür Müdürlü÷ü’nce döúenerek, ziyarete açÕlmÕútÕr (K.G.).
175 Texier, Küçük Asya adlÕ eserinde yazÕ ile saçak süsleri üzerinde, altÕn yaldÕz izleri gördü÷ünü
açÕklÕyor.
176 Farsçada «kubbe» anlamÕndadÕr (ùuûrî’nin Farsça-Türkçe Lügati).
177 Not 137’de de belirtti÷imiz gibi, türbeye medreseden girilmektedir.
178 Horasan harç bir kabir olup, belki bir kadÕna ait olabilir ki, Halil Edhem aúa÷Õda “II. Keyhüsrev’in
karÕsÕnÕn olmasÕ yakÕn ihtimaldir diyor” (K.G.).