Page 65 - Halil Edhem
P. 65

58  136                      KAYSERø ùEHRø                             51


               YanÕnda bulunan Emîr Karatay’a hayatÕndan ümidini kesti÷ini söyledi. Gerçekten,
               birkaç gün sonra da 634(1237) yÕlÕ haziranÕnÕn birinde pazartesi gecesi öldü.
                  Cenazesi, Keykübâdiye SarayÕ’ndan Konya’ya getirilerek, Selçuklu sultanlarÕna
               ait türbe içine gömüldü. Tarihçiler,  Alâeddin’in vadesiyle ölmedi÷i görüúünde
               birleúiyorlar. Her ne  kadar,  øbn Bîbî, bu konuda açÕkça bir  úey söylemiyorsa da,
               tarihçilerin bazÕlarÕ, o÷lu GÕyâseddin Keyhüsrev tarafÕndan zehirlendi÷ini
                             169
               belirtmektedirler .  Buna neden olarak, küçük  o÷lu  øzzeddin KÕlÕçarslan’Õn
               veliahtlÕ÷a tâyini veya Mo÷ollara karúÕ baúe÷miú olmasÕ gösterilebilece÷i gibi,
               Alâeddin’in, tahta geçti÷i  ilk devrede öldürttü÷ü emîrlerin taraftarlarÕ  olan bazÕ
               kimselerin, bu  úekilde öç almak istedikleri de akla gelebilir. Herhalde  úurasÕ
               gerçektir ki, Sultan Alâeddin’in ölümüyle birlikte Selçuklu Devleti de, hemen gerek
               istiklâlini, gerekse üstünlü÷ünü yitirerek, süratle yÕkÕlmaya yüz tutmuútur.
                  øúte Kayseri kitabeleri, yukarÕda kÕsaca anlattÕ÷ÕmÕz olayÕ hatÕrlatÕyor. Selçuklu
               sultanlarÕnÕn en büyü÷ü olan  I.  Alâeddin Keykubâd’Õn ça÷ÕnÕn tarihi her yönüyle
                                       170
               geniú olarak yazÕlmaya de÷er .
                  Sultan II. GÕyâseddin Keyhüsrev ZamanÕ (1237-1246) Huand (Hunat)
               Hatun veya Mahperi Hatun ømareti: Câmii, medrese ve türbeden meydana gelen
               bu binalar, gerek genel görünüúü, gerekse yapÕlÕú úekliyle de÷il Kayseri’nin, belki
               bütün  Anadolu’da bulunan Selçuklu eserlerinin en güzel ve en önemlilerinden
               sayÕlÕr. AdÕ geçen binalar,  øçkale’nin dÕúÕnda do÷u yönündedir  (Resim 2, Kale
               krokisi).  øúlenmiú ve süslenmiú bölümleri de,  dahil olmak üzere,  bütün  binalar,
                                                                       171
               Kayseri yöresinde çÕkan sarÕmtÕrak esmer renkte bir taú ile yapÕlmÕútÕr .




                                                IX
                  Huand Câmii, 635 (1238): PlânÕ dikdörtgen olan binaya, batÕdan açÕlan gayet
               süslü bir taçkapÕ/portalden girilir. Bu  câmii iki bölüme ayrÕlmÕútÕr. Birinci bölüm,
               namaz kÕlÕnan iç kÕsÕm olup, ortasÕ önce açÕk iken, sonradan, binanÕn yapÕ usulüne
               aykÕrÕ olarak bir kubbe ile örtülmüú ve cümle kapÕsÕna direkli ve çirkin kule gibi bir




                  169  Cenâbi, Müneccimbaúi ve Hammer vs. Hüseyin Hüsameddin Efendi, Amasya Tarihi’nde (c. 2, s.
               367), Sadeddin Köpek’in kÕúkÕrtmasÕyla babasÕnÕ zehirledi÷ini yazÕyor.
                  170  I. Alâeddin Keykubâd hakkÕnda, en derin araútÕrmayÕ úüphesiz, merhum Osman Turan yapmÕútÕr.
               Bkz. Selçuklular ZamanÕnda Türkiye, Bu eser, bir siyâsi tarih olup, Alparslan’dan Osman Gazi’ye (1071-
               1318) kadar gelir. DolayÕsÕyla I. Alâeddin Devri’ni de içine (s. 325-402) alÕr. Kemal Göde, “I. Alâeddin
               Keykubad ve Kayseri”, S. Ü. Selçuklu AraútÕrmalarÕ Merkezi Selçuk Dergisi, I. Alâeddin Keykubâd Özel
               SayÕsÕ, S. 3, Haziran 1988, s. 61-65; AynÕ müellif, “Türkiye Selçuklu SultanlarÕnÕn Türbeleri Üzerine”,
               SDÜ. Fen Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, (AyrÕ BasÕm), S. 5, Isparta 2000, s. 1-18. (K.G.).
                  171  Evliyâ Çelebi, c. 3, s. 179’da, «Âhond HanÕm Câmii, eski hükümdarlarÕn hatunlarÕndan Âhond
               adlÕ bir  melikenin camii olup,  medrese ve imareti vardÕr. Âhond HanÕm Medresesi, eski  usûl ve eski
               binadÕr» deyip, daha fazla tarif etmiyor.  Avrupa seyyâhlarÕndan Texier 1251 (1835) yÕlÕnda baúladÕ÷Õ
               Anadolu seyahatÕnda bu binalarÕ da görerek, epeyi incelemiútir. Bkz. Küçük Asya, c. 2, s. 72., ve levha 86-
               88. AynÕ eserin özetinde s. 543 ve levha 37. Texier, almÕú oldu÷u yanlÕú bilgi sonucunda, Huand,
               velilerden ve HacÕ Bayram Veli’nin yoldaúlarÕndan olup, Hacdan dönüúünde bu câmii yaptÕrmÕútÕr diyor.
               Texier’in seyahatindan sonra da binada bazÕ de÷iúiklikler yapÕlmÕútÕr. En son zamanlarda Grothe, Anadolu
               Seyahati adlÕ Almanca eserin de, bu binalardan üstün körü olarak söz ediyor (s. 225, üç resmi içine alÕr).
   60   61   62   63   64   65   66   67   68   69   70