Page 79 - Halil Edhem
P. 79

72  150                      KAYSERø ùEHRø                             65

                                                                                 224
               kömür deposu olarak  kullanÕlmakta olup, aralarÕnda bir de kapÕ açÕlmÕútÕ .
               Medresenin yapÕsÕ Selçuklular zamanÕnda  geçerli olan gelene÷e göre  dikdörtgen
               úeklinde olup, ortadaki avlunun iki yanÕnda odalar  bulunur. Camii ise, direkler
               üzerine oturtulmuú düz dam ile örtülüdür. Bunun yapÕlÕúÕna ait kitabeler, her iki
               bölümün kapÕlarÕnÕn yukarÕsÕnda celî yazÕsÕyla levhalara yazÕlmÕútÕr.

                  HacÕ KÕlÕç Camii kitabesinin Türkçesi  úöyledir: «Bu mubârek mescidin
               yapÕlmasÕnÕ  Keyhüsrev o÷lu, yüce sultan,  din  ve dünyanÕn  úerefi, fetihler sâhibi,
               Burhanu Emîri’l-Mü’minin (MüslümanlarÕn emîrinin delili), Keykâvus  Devri’nde
               647(1249) yÕlÕnda, zayÕf ve Allahu Teâla’nÕn rahmetine muhtaç kul, Tuslu Ali o÷lu
               Ebu’l-KasÕm emretti». Metni aúa÷Õdaki gibidir:

                    ϥΎϫήΑ   ϭήδΠϴϛ ϦΑ αϭΎϜϴϛ ΢ΘϔϟϮΑ΍ ϦϳΪϟ΍ϭ ΎϴϧΪϟ΍ΰ ϋ ϢψόϤϟ΍ ϥΎτϠγ ϡΎϳ΍ ϰϓ ϙέΎΒϤϟ΍ ΍άϫ ΓέΎϤόΑ ήϣ΍ (˺
                                                                              ΆϤϟ΍ήϴϣ΍
                  ϦϴόΑέ΍ϭ   ΔόΒγ ΔϨγ ΦϳέΎΘϳ ϰγϮτϟ΍ ϰϠϋ ϦΑ ϢδϘϟ΍ ϰΑ΍ ϰϟΎόΗ ௌΔϤΣέ ϲϟ΍ ΝΎΘΨϤϟ΍ ϒϴόπϟ΍ ΪΒόϟ΍ ϦϴϨϣ (˻
                                                                              ΔϳΎϤΘγϭ

                  HacÕ KÕlÕç Medresesi kitabesinin Türkçesi ise  úöyledir:  «Bu mubarek
               medresenin yapÕlmasÕnÕ Keyhüsrev o÷lu yüce sultan, din ve dünyanÕn úerefi, fetihler
               sahibi, Keykâvus Devri’nde 647(1249) yÕlÕnda zayÕf kul Tuslu Ali o÷lu Ebu’l-KasÕm
               eliyle emretti.» Metni aúa÷Õdaki gibidir:

                                               ΎϴϧΪϟ΍ΰϋ ϢψόϤϟ΍ ϥΎτϠγ ϡΎϳ΍ ϰϓ ΔϛέΎΒϤϟ΍   ΍άϫ ΓέΎϤόΑ ήϣ΍ (˺
                     ΔόΒγ   ΔϨγ ΦϳέΎΗ ϰγϮτϟ΍ ϰϠϋ ϦΑ ϢδϘϟ΍ ϰΑ΍ ϒϴόπϟ΍ΪΒόϟ΍ΪϴΑ ϭήδΨϴϛ ϦΑ αϭΎϜϴϛ   ΢Θϔϟ΍ϮΑ΍ ϦϳΪϟ΍ϭ (˻
                                                                        ΔϳΎϤΘγ ϭ ϦϴόΑέ΍ϭ

                  HacÕ KÕlÕç binalarÕnÕn bu iki kitabesi de,  metinleri itibariyle hemen hemen
               birbirinin ayni gibidir. Câmiin kitabesine Sultan øzzeddin’in unvanlarÕna ek olarak
               bir de, «Burhanu Emîri’l-Mü’minin» terkibi ilâve edilmiútir. Bilindi÷i gibi, ayni
               unvana benzeyen «NâsÕrÕ Emîri’l-Mü’minin», «Nasîri Emîri’l-Mü’minin» ve
               «Kasîmi Emîri’l-Mü’minin» terkipleri,  önceleri Selçuklu sultanlarÕna Abbasi
                                                   225
               halifeleri tarafÕndan bazÕ nedenlerle verilirdi . SonralarÕ ise genelleútirilerek, küçük
               hükümdarlar bile kendi kendilerine bunlarÕ vermiúlerdir.
                  Bu binanÕn her iki kitabesinde de metnin uslûbu çok sade ve her türlü tumturaklÕ
               sözlerden arÕnmÕútÕr. O yÕllarda Selçuklu Devleti’nin siyâsi durumunun nasÕl
               bozuldu÷u hatÕrlanacak olursa çok  ciddi  bir adam oldu÷u tarihçe bilinen Ebu’l
               KâsÕm’Õn kaleme aldÕraca÷Õ kitabe baúka türlü olamazdÕ. ùaúacak bir yön varsa o da,
               böyle bir  çöküú anÕnda bu gibi büyük  ve  güzel binalarÕn yapÕlmÕú olmasÕdÕr.
               Gerçekten Selçuklularda güzel sanatlar memleketin çöküntü devrine girmesiyle pek
               etkilenmemiútir. Hatta, yapÕlarda gördü÷ümüz sa÷lamlÕk ve incelik; an’ane

                  224 Halil Edhem’in sözünü etti÷i güherçile fabrikasÕ, yÕkÕlmÕú, yerine park yapÕlmÕútÕr. FabrikanÕn
               odun kömür deposu olarak kullanÕldÕ÷Õ ifade edilen medrese de, bugün  «Diyânet  øúleri BaúkanlÕ÷Õ -
               Kayseri Müftülü÷ü- HacÕ KÕlÕç KÕz ve Erkek Kur’an Kursu» binasÕ olarak kullanÕlmaktadÕr. HacÕ KÕlÕç
               Cârnii ve Medresesi hakkÕnda Gönül Öney’in “Kayseri HacÕ KÕlÕç Câmii ve Medresesi” adlÕ araútÕrmasÕ,
               Belleten, XXX/1-19, s. 377-391’de yayÕnlanmÕútÕr (K.G,).
                  225  «Kâsimi  Emîri’l  Müminin» unvanÕ hakkÕnda Aksarâyî, Selçuknâme’sinde (Yeni Câmii  Ktp.de
               yazma, nu: 828, s. 63),  úu bilgileri buluruz: Abbasi Halifesi Kaim bi-Emrillah  zamanÕnda, Ba÷dad
               ùehri’ni MÕsÕrlÕ El-Besâsirî alarak halifeyi yakalayÕp, hapis etti÷inde, Horasan (Büyük) SelçuklularÕndan
               Mîkâil o÷lu Rükneddin Tu÷rul Bey, imdadÕna yetiúerek, Ba÷dad’Õn geri alÕnÕúÕnÕ ve halifenin tekrar
               Ba÷dad’a giriúini sa÷lamÕútÕ. Bu sebeple Tu÷rul Bey, Ba÷dad hazinesi malÕnÕn üçte birini almÕútÕr. Bu
               mala ortak olmasÕndan dolayÕ, Selçuklular «Kâsîmi Emîri’l-Mü’minin» unvanÕnÕ almÕúlardÕr.
   74   75   76   77   78   79   80   81   82   83   84