Page 191 - hnc_hikaye_yarismasi
P. 191
Betül Sümeyye Sekreter | Acıyı Öldürmek
şılık veriyordu ki, bankanın gürültülü bir şekilde açılan kapılarından içeri altı
tane eli silahlı, maskeli adam girmişti. İçerideki insanlardan yayılan korku ve
panik dolu sesler kadının dizlerini titretirken koşmuştu oğluna. Minik kafasını
göğsüne bastırıp hızla bir köşeye çekmişti kendini de çocuğu da. Bulundukları
hengâmeden ve üzerlerine kâbus gibi çöken bu adamlardan kaçmalarının bir
yolu yoktu. Biliyordu. O yüzden kendilerine söyleneni yapmış, diğer herkes gibi
bir köşede sessizce ve sabırla soygunun sona ermesini beklemişti.
İlerleyen dakikalarda ise tüm düşüncelerine iyiden iyiye nükseden panik,
pençesi altına aldığı zihninde en korkunç senaryoları sıralamaya başlamıştı. Ama
yine de beklediği son şey, soygunculardan birinin polisle varamadığı anlaşma
sonucu kelimenin tam anlamıyla delirmesiydi. Zaten yaptıkları tartışmaları
daha da hararetli bir hâle gelirken, içlerinden liderleri olduğu belli olan bir
tanesi hiddetli bir şekilde bağırıp önündeki cam sehpayı ayağıyla ittikten sonra
hırsla yüzündeki maskeyi çıkarıp atmıştı. Kadın, onu ilk kez o anda görmüştü.
Tansiyonu düştüğü için fenalaşan yaşlı bir adamın yanına geldiğinde...
Karga adını verdikleri o soğuk ve acımasız katil, bakışlarında dahi göz ardı
edilemeyecek bir ruhsuzluğa sahipti. Sonrasında silahını tereddütsüzce insanla-
rın üzerine çevirmiş ve bir anda korku dolu kalabalığa ateş açmaya başlamıştı.
Leyla, bundan daha dehşet verici bir an yaşadığını hatırlamıyordu. İnsanların
ağızlarından dökülen, kıyametin tam ortasından kopup gelmişçesine acı dolu o
çığlıklar hatıralarında bile çok netti. Kendisi yardım için gittiği adamın yanında
olduğundan bir şey olmamıştı ama kurşunların oğlunun minik bedeninde açtırdığı
kızıl çiçekler, çocuğu saniyeler içinde koparıp almıştı kadından. Hırsızlar daha
yarattıkları kaosu kullanıp binayı bile terk edemeden, canından çok sevdiği
oğlu can vermişti kollarında.
Göğüs kafesini dağlayan o acı öylesine yakıcıydı ki, kadın elini istemsizce
oraya doğru götürüp acıyı dindirebilecekmiş gibi bastırdı. Karşısında duran evin
yanmakta olan ışıklarına sabitlenmiş bakışlarını ölüm hırsı bürüdü. Zihninde iki
ayrı görüntü hızlı hızlı gidip geldi, biri katilin maskesini yüzünden çekip fırlat-
tığı andı, diğeri yine aynı adamın sevgilisinin çektiği video kaydında kameraya
yüzünü yaklaştırıp gülümsediği an. Bu ikisini asla zihninden silemeyeceğini
fark etti Leyla. Sonsuza kadar hafızasının kapalı dehlizinde kalıp kâbuslarına
eşlik edeceklerdi. Çünkü oğlunu o soğuk ve karanlık toprağın altına koyduktan
191