Page 217 - hnc_hikaye_yarismasi
P. 217
Sebile Kaya | Ve Kadınlar...
hiç karşılaşmayacağını bildiğin bir insanın hayatına orta yerinden dalıvermek.
Yıllardır tanıdıkmış gibi. Tüm hayatının özetini anlatıverecek kadar hızlı, onları
dinlerken duracak kadar yavaş akar zaman bu parkta...
Gayri ihtiyari döner yanındaki...
-Sizin de kafanızı şişirdik. Kusura bakmayın...
-Ne demek dersiniz. Eklersiniz sonra gür ve baskılı bir tonda
-Estağfirullah
Bu demektir ki aslında ne güzel dalmıştık, kesme...Tam tatlanmıştı sohbet
ne olur devam et...
Bazen bir bankı üç kişi paylaşırsın. Çoğu zaman diğer iki kişi tanıdıktır…Ve
bu sözler o zaman söylenir ekseriyetle...Rahatsızlık verilmediğinden emin olun-
duktan sonra nerde kalmıştık diyerek başlanır sohbete yeniden. Aynı zamanda
belli aralıklarla senide bilgilendirirler...
-Biz eski komşuyuz.
-Kızlarımız aynı okuldaydı.
“Sahi ne oldu senin büyük kız? Aa çok kafalıydı o... Ne yapıyor şimdi?
Yok canım okumadı mı? Olsun olsun. Tabiî tabiî çok var öyle çocuğunu biraz
büyütüp okuyan...”
Bir sıfır galibiyet edasıyla devam eder kadın. Benimkilerde kazandılar ama
babaları göndermedi. Ne ben onları tek gönderirim dedi başka şehirlere ne de
güç yetirip okutabilirim...
Hanım dedi “Çalışacaklarsa iş ara onlara, gözümüzün önünde çalışsınlar...”
E ben de ne yapayım? Kızların gönüllerini yapıp iş aramaya koyuldum…
Sonra bir sabah ezanıyla başlayan iş arama maceralarını anlatır... Arkasından
bir bir girip çıkarım ben de dükkânlara onunla...Onunla üzülür onunla ümit-
lenirim. Sinirlenirim hatta...Gayri ihtiyarî bir oh çekerim son girilen dükkânda
işe alınınca...
Nasıl lezzetli bir sohbettir bu bir bilseniz. Haydi üşüdük hanımlar deseniz,
bize gidip çayla koyultalım sohbetimizi hayır denmeyecek bir hava...
217