Page 233 - hnc_hikaye_yarismasi
P. 233
Ayşe Nur Dağlı | Kaybolmak Aslında Büyümekmiş
-Anladım çocuk, anladım.
Karşılık gelmedi. Yanında kimse yok. Çocuk neredeydi? Kalbi sızladı. Gitmiş
miydi? Onu bırakmış mıydı? Herkes gibi o da mı gitmişti? Bir ses geldi kulağına:
-Buldum, buldum! Çocuk koşarak geliyordu. -Dört yapraklı yoncamı buldum!
Demek bırakmamıştı çocuk onu. Heyecanla yerinden kalkıp çocuğa koştu,
sarıldı.
- Ben de buldum çocuk, ben de!
-Neyi? Yoksa sen de mi buldun dört yapraklı yonca?
-Hayır. Dört yapraklı yonca bulmadım ama ben de senin gibi umudumu
buldum. Cevabımı buldum. Şimdi benimle gel, bir yere gideceğiz.
Çocuk hiç düşünmeden kızın arkasından yürüdü. Geldikleri yoldan geri
döndüler. Çocuk buraya geldiği için şaşırmıştı ama hiç sesini çıkarmadan kızın
yanında duruyordu. Kız yüreğinin sesini dillendirdi:
-Yine ben geldim baba. Bak kır papatyan geldi. Güneşin geldi. Çok acıdı
kalbim baba ama artık unutacağım geçmişi. Yeniden doğacağım her gün. Pes
etmeyeceğim.
Çocuk, dört yapraklı yoncayı toprağın üstüne usulca koydu. Kız, üzerine
düşen gölgeden güneşin battığını anladı. İçi titreyerek devam etti:
-Baba bak güneş batıyor. Yarın yeniden doğacak. Ben de şu an yeniden doğu-
yorum ancak artık “güneş” olarak değil, “kendim” olarak. Ve bir de; nasıl var
olunur öğrenemedim ama kaybolmak aslında büyümekmiş baba!..
233