Page 45 - hnc_hikaye_yarismasi
P. 45
Kim Kalır
A d n an B ü y ükb a ş
I
“Birdalda beş kuş varmış. Avcının biri ateş ederek kuşlardan birini vurmuş.
ağaçta kaç kuş kalır?”
“Dört!”
Cevabın doğruluğundan emin çocuk ‘aferin’ beklerken, ‘bilemedin’ diye başını
iki yana sallıyor babası. Gülümseyen dudaklarının bir yanında koca bir gamze.
Çocuk, beş parmağını dikip, birini büküyor. “Beş kuş vardı, avcı birini vurdu.
Kaldı dört. Dööört..Dört kuş kalır!”
Baba soruyu tekrarlar, çocuk daha asabi cevaplar: Dört kuş kalır, dööört!
Gülümseyen dudakların üstünde püskül püskül salınan kıllar çekiştirilirken
gözlerden biri kısılıp, diğer gözün üstündeki kaş iyice kalkıyor:
“İyi düşün bakalım avcı ateş etmiş. Beş kuştan biri vurulmuş. Ne olur diğer
kuşlar?”
Beşten bir çıkınca dört kaldığını öğrenen çocuk, cevabının yanlışlığından çok
karşısındakinin, yani babasının, kendisiyle dalga geçiyor olmasının farkına varan
bir bozulmayla tekrarlıyo cevabını: “Dört kuş kalır baba yaa!”
“Avcı ateş edince?”
Çizgi filmlerin dışında ateş edildiğini görmemiş olan çocuk, bunalıyor, sıkılıyor,
utanıyor, öfkeleniyor, kızarıyor, kızıyor… İşin içinde iş olduğunu sezer gibi oluyor
ama hâlâ zihninde kahrolası bir matematik hesabı çarpışmakta. 5–1= 4. İşte şu
en sağlam olan işlem. Getir beş parmağı yan yana, sonra bir parmağı çıkar, işte
bu dört. “Dört kalır baba döööörrrrt!” diye bağırıyor içinden.
45