Page 74 - hnc_hikaye_yarismasi
P. 74
Hasan Nail Canat Hikâye Yarışması
Evinde başıboş otururken gözün duvardaki çerçevelere takılmıştı. Geçmişten
sana kalan tek hatıralardı onlar. Üç tane fotoğraf sana gülümsüyor krem renkli
duvardan. Çocukluğundan kalma üç fotoğraf ve çocukluğundan kalma üç güzel
arkadaş. O günlere geri dönebilmeyi istedin belki o an ama o günlerde yetiştirme
yurdunda olduğunu bilmek, seni bu geçmişe dönme merakından vazgeçirdi.
Düşün.
Sokağa çıktığın ilk geceyi düşün.
Galiba saat gece 12den sonrasıydı. Bir hiç için çıkmıştın evinden ve gözüne
kestirdiğin boş bir sokakta yürüyordun.
O zamanlar kalem tutmak yerine zihnini meşgul tutmak istiyordun. Yaşa-
dığın mahcubiyetti belki ya da umarsızlık. Bu sebeptendi gözlerini bir ileri, bir
yere yöneltmen.
Kafanın meşgul olduğunu 10 kilometre öteden anlardı birileri, ama o birileri
yoktu senin için. Hiç kimsecikler yoktu sokakta. Sadece sen ve peşinde binlerce
umut, hayal, hedef, bozgun...
Hatırlıyor musun o gece neler yaptığını?
Yere baktığın sıralar karıncaları seçmeye çalışıyordu gözlerin. Karanlıkta
bile karıncalara basmamak için yapıyordun bunu.
“Sokak lambaları nafile.” diyordun.
Gerçektende nafileydi. İleri baktığın anlarda hep bir insan silüeti görüyürdu
gözlerin. Okuduğun kitaplar, izlediğin filmler geliyordu aklına.
“Şu köşeyi dönersem ölebilirim.” diyordun kendine ya da oyun oynuyordu
zihnin sana.
İşte tam böyle hissettiğin anda başka denizlere atıyordu ilginin oltasını. Kış
gecesi dışarı çıkmanın anlamsızlığı dolaşıyordu içinde.
Ve köpek havlamaları.
Fazla uzak değillerdi, ancak temkinli olmak gerektiğini biliyordun. Kalbinin
atışı hızlanıyordu bu sesleri duyunca, çünkü köpeklerden hep korkardın.
74